Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Teknoloji Transfer Ofisi tarafından “Buluşların Ticarileştirilme Süreci” konulu çevrim içi konferans düzenlendi.

Çevrim içi platform üzerinden gerçekleştirilen toplantıya Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Erol, Zafer Teknopark Genel Müdürü ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Kandemir, Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Tayfun Uygunoğlu, Patent ve Marka vekili (Firdevs Patent) Ahmet Akkaş ile birlikte öğretim üyeleri katıldı.

Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Tayfun Uygunoğlu yaptığı açış konuşmasında yapılan buluşların patentlenmesi ve koruma altına alınması kadar ticarileştirilmesinin de (patentin gelir getirmesi) önemli olduğunu belirtti. Uygunoğlu, “Aksi taktirde bir buluşu sadece patent aşamasında bırakmak zamanla hak sahibine bir yük oluşturmaya başlayacaktır. Bu kapsamda patent sayısından çok ticarileşecek patentlere odaklanmak gerekmektedir” dedi. Uygunoğlu, “Dolayısıyla bu süreçler hakkında başlangıçta bilgi sahibi olmak patentleme süreçlerine daha bilinçli davranmamızı sağlayacaktır. Konu hakkında bilgi almak amacıyla Firdevs Patent firması Patent ve Marka Vekili Ahmet Akkaş Bey davet edilmiştir. Firmaları Amerika Birleşik Devletleri’nde patent lisanslama yapan bir firmanın ortaklarıdır” diye konuştu.

Fikirler ham halleriyle üretilemez

Patent ve Marka Vekili (Firdevs Patent) Ahmet Akkaş ise patent ve buluşların ticarileştirilme sürecine değindiği konuşmasında bir eser üzerinde sahip olunabilecek maddi ve manevi hakların tamamının fikri mülkiyet olarak tanımlandığını ifade etti. Akkaş, “Fikri mülkiyet, bir kişiye veya kuruluşa ait olan fikir ürünleridir. Bu açıdan fikri ve sınai mülkiyet hakları; eser, marka, buluş sahibinin ticari haklarının korunması içindir. Sınai mülkiyet; sanayide ve tarımdaki buluşların, yeniliklerin, yeni tasarımların ve özgün çalışmaların ilk uygulayıcıları adına, ticaret alanında üretilen ve satılan malların üzerlerindeki üretici veya satıcısının ayırt edilmesini sağlayacak işaretlerin sahipleri adına tescil edilmesini sağlar” şeklinde konuştu. Fikirlerin ham halleriyle üretilemez olduğunu ifade eden Akkaş, “Fikirler ilk halleriyle üretilemezler. Sadece çeşitli vasıtalar ile aktarılırlar. Bizim genelde ticarileşmeler söz konusu olduğu için, üzerinde duracağımız daha çok sınai mülkiyet kısmıdır. Bu açıdan fikrin buluşa dönüşmüş hali ile çalışıyoruz. Buluş, fikri somut bir hale getirmektir. Buluş, ortaya çıkan soruna teknik bir öğreti ile çözüm getiren fikri bir üründür. Bir fikrin buluş olması için çözmeyi amaçladığı sorunun daha çözülmemiş olması gerekmez. Buradaki önemli konu yeniliktir” dedi. Akkaş, konuşmasına şöyle devam etti:

“Buluşları korumak için 2 tercih olabilir. Birincisi gizli tutmaktır. İkincisi ise yasak korumadır. Burada önemli olan yasal koruma, patent koruması olarak nitelendirilebilir. Dünyada genel olarak istisnalar olabilir tabii ancak başvuru tarihinden itibaren 20 yıllık yasal bir koruma sağlanır. Türkiye’de patent alabilmemiz için teknik bir soruna teknik bir çözüm getirmemiz gerekiyor. Bir buluşumuz varsa Türkiye’de patent alabilmek için sanayiye uygulanabilir olması gerekiyor, yani somutlaştırılabilir ve var olan teknoloji ile üretilebilir olması gerekiyor. Yeni olması gerekiyor. Başvuru tarihinden itibaren öncesi bilinen teknik, sonrası ise buluşun koruma alanı olarak tanımlanıyor.”

Akkaş, konuşmasının devamında aldığı patentler ile dünyada ün yapmış olan firmalardan örnekler verdi.

08 Ekim 2020, Perşembe 392 kez görüntülendi