15 Temmuz Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen demokrasi nöbetlerine Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) personelleri yoğun katılım gösterdi.
AKÜ personelinin kortej olarak katıldığı etkinliklere Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, Afyonkarahisar Milletvekilleri Ali Özkaya ve İbrahim Yurdunuseven, Demokrat Parti Genel Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Özdemir Şan, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Özel, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, İl Emniyet Müdürü Gürsel Yıldız, İl Jandarma Komutanı Albay Orhan Sırma, AKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Karakaş ve Prof. Dr. İsa Sağbaş ile AKÜ akademik ve idari personeli, kurum il müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle vatandaşlar katıldı.
Türk milleti 15 Temmuz gecesi iradesine sahip çıktı
Etkinliklerde protokol konuşmasını yapan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, 2 yıl önce yaşanan hain girişiminin Türk milletinin kararlılığını sayesinde başarısız olduğunu ifade etti. Solak, “Aziz Türk milletinin asırlardır kanları ile vatan kıldığı bu kutsal vatan toprakları, FETÖ/PDY adı verilen akıllarını kiraya vermiş, vicdanları olmayan, gözleri dönmüş ve satılmış bir terörist örgüt tarafından işgal edilme girişimini yaşadı” diye konuştu. Türk milletinin 15 Temmuz gecesi büyük bir ders verdiğini söyleyen Solak, “İşlerine gelmediği, dediklerini yaptıramadıkları ve köle ruhlu olmayan yöneticilerin olduğu zamanlarda millet iradesine tankla topla müdahale etmeye kalkışan bu zihniyete, 15 Temmuz gecesi yüce Türk milleti Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde meydanları doldurarak büyük bir ders vermiştir. 2 yıl önce bugün tıpkı Çanakkale’de ve Kocatepe’de olduğu gibi gerektiğinde vatan için şehit olmayı şeref sayan bu millet, Başkomutanından aldığı emirle meydanlara inmiş ve iradesine sahip çıkmıştır” dedi.
“15 Temmuz gecesi hain bir saldırıya maruz kaldık”
Türk milletinin binlerce yıllık tarihinde nice savaşlar, nice afetler, nice yıkımlar yaşadığını kaydeden Solak, konuşmasına şöyle devam etti:
“Her defasında vatanımıza, demokrasimize, cumhuriyetimize, milletimize sahip çıktık. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal’in yaktığı bağımsızlık ateşinin özgürlük mücadelemizin son halkası olduğunu düşündük. Aradan geçen yaklaşık 100 yıla rağmen barış içinde yaşadığımız ülkemizde 15 Temmuz 2016 gecesi beklenmedik bir şekilde hain bir saldırıya maruz kaldık. Kurtuluş Savaşında Nene Hatun’u, Maraşlı Sütçü İmam’ı, İzmir’i işgal eden Yunanlılara ilk kurşunu sıkan gazeteci Hastan Tahsin’i çıkaran bu bereketli topraklar; 15 Temmuz gecesi de darbecilere karşı ilk kurşunu sıkan Ömer Halis Demir’i, henüz 15’inde olan Halil İbrahim Yıldırım’ı, Engin Tilbaç’ı, Prof. Dr. İlhan Varank’ı ve daha yüzlercesini bağrından çıkarmıştır. Malazgirt, Çanakkale, Kocatepe ve Dumlupınar gibi vatan ve bayrak uğruna canlarını feda eden ecdadımıza layık olacak biçimde 15 Temmuz 2016 gecesinde de milletimiz gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine kadar hiçbir alt kimlik gözetilmeksizin vatan ve millet için meydanlardaydı. Afyonkarahisar’ımız da halkıyla, tüm yöneticileriyle, sivil toplum örgütleriyle bu meydandaydı.”
Bu toprağın evlatları zalimlere karşı direndi
15 Temmuz 2016 tarihinde Türk milletinin umutlarına, hayallerine ve özgürlüğüne pranga vurulmak istendiğini söyleyen Solak, “O gece elleri silahlı karanlık adamlar her gün gelip geçtiğimiz caddeleri, yolları, okul önlerini kesmiş haramiler gibiydi. Yunus Emre’den, Mevlana’dan, Hacı Bektaş’tan, Hacı Bayram Veli’den, Pir Sultan Abdal’dan, Koca Sinan’dan beslenen bu toprağın evlatları zalimlere karşı istiklali ve istikbali için direndi” diye konuştu.
AKÜ olarak meydanlardaki yerimizi aldık
AKÜ’nün en başından itibaren darbeye karşı tavrının açık olduğunu vurgulayan Solak, şunları söyledi:
“Başından itibaren darbeye karşı tavrımızı çok açık olarak deklare ettik ve tüm halkımızla beraber meydanlardaki yerimizi aldık. Bütün dünya, bir milletin vatanına ve değerlerine nasıl sahip çıktığına o gece bir kere daha şahit oldu. Milletimiz o gece ayağa kalkarak sokağa çıktı ve sinsi duvarları surları yıktı geçti. İnanan, savunan bir halkın önünde hangi güç durabilirdi ki. Ankaralı bir köylü, Erzurumlu bir delikanlı, torunların büyümesini bekleyen dedeler, hayata annesinin eteğine sımsıkı sarılarak tutunmaya çalışan çocuklar hepsi sokaklarda, meydanlarda kalkışmaya karşı bir bayrak gibi dikildi. 15 Temmuz akşamında yüreklerinin tam ortasına dayanan namlulara imanıyla dimdik karşı çıktı. Ülkemiz için bayrağımız için, vatanımız için, milletimiz için değişik illerde kimimiz şehrin herhangi bir yerinde bir namlunun ucunda gençliğini bıraktı, kimimiz arkasında gözü yaşlı ama mağrur bir eş, bir ana, bir baba ve bir çocuk bıraktı. Kimimiz hayatının her dakikasını birlikte geçirdiği kardeşiyle birlikte şehadet şerbetini içti.”
“Bu millet 15 Temmuz’da soylu diriliş destanı yazdı”
15 Temmuz’un yeni Çanakkale, Dumlupınar, Sakarya olduğunu belirten Solak, şöyle devam etti:
“Yıllardır darbelerin, müdahalelerin, vesayet güçlerinin pençesinde kıvranan bu millet, 15 Temmuz’da şahlanarak soylu bir direniş ve soylu diriliş destanı yazmıştır. Milletimiz bir daha asla, FETÖ gibi, inancını eğitim ve hayırseverlik duygularını sömürerek, ihanet zehrini damarlarına zerk etmek isteyen örgütlerin ülkesinde boy göstermesine meydan vermeyecektir. Her kim ki din adına, mukaddes bildiğimiz değerler adına bizi istismara kalkışırsa önce Kur’an-ı Kerim’de defalarca emredilen ‘Akletmez misiniz?’ ikazını hatırlayacağız. Rabbimizin bize en büyük ihsanı olan irademizi, aklımızı kesinlikle kimseye vermeyeceğiz. Bölücü gayelerle milletimizin içine etnik veya mezhebi fitne sokmaya çalışanlara karşı da aynı yolu izleyeceğiz.”
Konuşmaların akabinde program Afyonkarahisar Belediyesi Mehteran Takımının konseri, AKÜ Devlet Konservatuvarının müzik dinletisi, 15 Temmuz gazisi Hüseyin Öztürk tarafından günün anlam ve önemini içeren bir şiirin okunması ve saatler gece yarısını 13 dakika geçerken camilerde selaların okunması ile gece boyunca devam etti.