Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Üniversiteli Akademik Kültür Topluluğu (ÜNİAK) tarafından “Edebiyat ve Gençlik” söyleşisi düzenlendi.
AKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Sabri Bektöre konferans salonunda düzenlenen söyleşiye İkra’r Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Abdülkadir Ünal ve Yayın Koordinatörü Hasan Sarı katıldı.
Edebiyatın Anadolu ayağında nerede durmaya çalıştıklarından bahseden Sarı, “İnsanoğlu yaşadıklarından bir şeyleri geriye bırakmak ister. İnsanların belirli bir yaş olgunluğu ile ortaya bir eser çıkarmak ister. Yazı dünyasının, arkada eser bırakmak isteyen insanoğlunun iyi bir icadı. Bu düşünceyle dergicilik işine giriştik” dedi.
Kâğıt ve kalem ile ilişki kurmaya çalışanların yaşadığı zorlukları anlatan Sarı, sözlerine şöyle devam etti:
“Yazdıklarınıza, geriye dönüp de şöyle bir baktığınızda çok savunmasız kaldığınız düşüncesine girersiniz. Çünkü yazıda bir mahremiyet vardır. Duygunuzu ortaya koyuyorsunuz. Konuşmak biraz daha karşılıklı yapıldığı için, hayal dünyasına girer. Zihninizden bir şeyleri çekip anlatırsınız. Yazıda ise direkt düşünceler devreye girer. Yazıda, bir şey söylemeliyim, bir mesaj vermeliyim, bir şeyi üretmeliyim noktasına gelir. Sonuçta o eski yazdıklarımızı dönüp okuduğumuzda, o yazdıklarımızda açık verdiğimizi görürüz. O açık verme de mahrem dediğimiz bir duygumuzun, bir düşüncemizin deşifre olmasıdır.”
Ünal ise dergiciliğin, yazmaya ve okumaya teşvik etmesi bakımından taşıdığı öneme değindi. İkra’r dergisinin başlama hikâyesini paylaşan Ünal, “İkra’r özü itibari ile ‘mektep’ niteliği taşıyan, mektep şuuru ile kurulan bir dergi. İlk başta internet ortamında web sitesi yayını ile başladık. Yazar sayımızın artması ile birlikte matbuat ile bu yolculuğa devam ettik. Yayın hayatına Şubat 2016’da başladık. İkra’r Dergisi’nin şu anda sekizinci sayısı için hazırlık yapıyoruz. Dergi yayın hayatına gençlik enerjisi ile devam ediyor” diye konuştu.
Dergicilik hayatının zor olduğundan bahseden Ünal, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu alanlarda uğraşmak hakikaten zordur. Çoğu yazar ile konuştuğumuzda, çoğu önemli edebiyatçılarla konuştuğumuzda onların ilk sorduğu bu işi nasıl yaptığımızdır. Biz bu işi gençlik enerjisi ile götürüyoruz. Gençlik bir şekilde eleştirilir. Gençliğin üretemediği, alanda olamadığı eleştiriler arasındadır. Biz de bu eleştirilere binaen, bu eseri, bu ürünü koyma ihtiyacı hissettik. İkrar bu düşüncenin ürünü.”
Söyleşi, soru-cevap ile sona erdi.