Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Danışma Kurulu, Rektör Prof. Dr. Mustafa Solak’ın başkanlığında Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hüsnü Serteser, Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Bekir Yeşilay, AKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Karakaş ve Prof. Dr. İsa Sağbaş, AKÜ Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Ahmet Yıldız’ın katılımıyla AKÜ Sosyal Tesislerinde gerçekleştirildi.

Toplantıda ilk olarak söz alan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Afyon Kocatepe Üniversitesi Danışma Kurulunun, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun 44 üncü Maddesinin (f) fıkrası ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 08.10.2016 tarih ve 29851 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Yükseköğretim Kurumlarında Danışma Kurulu Oluşturulmasına İlişkin Yönetmeliğe uygun olarak oluşturulduğunu belirtti. Solak, “İlkini 10 Ekim 2017 tarihinde gerçekleştirdiğimiz bu toplantı ile şehrin üniversitemizden beklentileri, başka bir deyişle kentimiz ile üniversitemiz arasındaki ilişki ve işbirliğini güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Kentin öncelikli alanları ile ilgili Üniversitenin bilimsel potansiyelini ve bilimsel kapasitesini nasıl daha aktif hale getireceğimizi değerlendireceğimiz bu toplantıda danışma kurulu olarak alacağımız kararları üniversitedeki ilgili birimler ve hizmet alacak şehrin ilgili birimlerine iletmeyi hedefliyoruz. Bu nedenle Valimiz, Belediye Başkanımız, İl Genel Meclisi Başkanımız, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız ve Organize Sanayi Bölgesi Başkanımız bizlerin paydaşı. Bizim bilmediğimiz ancak paydaşlarımızın bildiklerini ve önceliklerini tartışıp, karar altına alarak hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Üniversite yönetimi olarak önümüzdeki dönemin stratejik planını hazırlıyoruz. Bu toplantıda alacağımız kararların üniversitemiz stratejik planına yansımasını istiyoruz” diye konuştu.

AKÜ’nün 2019-2023 hedefleri belirleniyor

Daha sonra söz alan AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsa Sağbaş ise AKÜ bünyesinde faaliyete geçen Kalite Koordinatörlüğünün 2019-2023 Stratejik Planı hazırladığını kaydetti. Sağbaş, “Bir iki ay içerisinde de planı Kalkınma Bakanlığına teslim edeceğiz. Bu kapsamda üniversite bünyesinde neredeyse tüm akademik ve idari personelimizi kapsayacak biçimde 5 toplantı gerçekleştirdik” dedi. Sağbaş, “AKÜ olarak yaptığımız SWOT analizi kapsamında bizim dış paydaşlarımızın görüşlerini de almamız gerekiyor. Şehrin beklentileri nelerdir hususunda önümüzdeki 5 yılda bizim göremediğimiz ama şehrin gördüğü fırsatlar ve imkânlar bulunabilir. Bunları paydaşlarımızdan da alarak AKÜ olarak biz bir takım hedefler belirleyeceğiz. 2023 yılına yıllık hedefler belirleyeceğiz ve her yıl bu yıllık hedefleri yılsonunda yapacağımız değerlendirme toplantılarıyla analiz ederek takibini gerçekleştirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

AKÜ’yü en fazla Marmara, Ege, Akdeniz bölgelerindeki öğrenciler tercih ediyor

AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Karakaş ise yükseköğretim düzeyinde Kalite Kurulu oluştuktan sonra üniversitelerin Kalite Kurullarının alt birimlerini oluşturduklarını belirterek, “Biz bu doğrultuda Kalite Kurulu oluşmadan önce de eğitim-öğretimi Kalite Kurulunun ilkeleri doğrultusunda uyumlu hale getirmek için bütün yönetmelik ve yönergeleri senatomuzdan çıkardık. Bu doğrultuda yaklaşık 2 yıldır çalışmalar yapıyoruz” dedi. AKÜ’de uygulanan eğitim sisteminin ulusal ve uluslararası yeterliliklere uygun olduğunu kaydeden Karakaş, “Şu anda bizim eğitim sistemimizdeki bütün birimler ve programlar Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikleri Çerçevesine (TYYÇ) uyumlu hale getirildi ve yenilendi. Aynı zamanda programlarımız daha önce yapmış olduğumuz Avrupa Kredi Transfer Sistemiyle (AKTS) de uyumludur. Bu çalışmalar kapsamında diploma eki alma hakkını elde ettik. Bu doğrultudaki bütün mevzuatları gerçekleştirdik ve şu anda uygulamaya koyduk” diye konuştu.  Karakaş, AKÜ’yü en fazla Marmara, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerindeki illerden öğrencilerin tercih ettiğini belirterek şunları söyledi:

“Üniversitemizin eğitim kalitesini artırma adına öğrenci profilimizin geliştirilmesine önem veriyoruz. Bize gelen öğrenci profili üzerine yaptığımız analizlerde daha çok Marmara, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu gibi Afyonkarahisar’a yakın bölgelerden öğrencilerin AKÜ’yü tercih ettiğini gördük. Öğrenciler tercih yaparken İstanbul’dan başlıyor; Sakarya, Kocaeli, Bilecik ve Kütahya illerini takip ederek, son olarak ilimizi tercih ediyor. Aynı olay Ege Bölgesi’nde de gerçekleşiyor. Bu bölgede öğrenci tercih yaparken İzmir’deki üniversitelerden başlayıp, Aydın, Muğla ve Manisa illeri sonrası Afyon’u tercih ediyor. Ankara bölgesinden gelenler Konya ve Eskişehir gibi illerden sonra Afyon’u tercih ediyor. Dolayısıyla böyle bir süzülme sonrasında öğrenci profilimiz oluşuyor. Daha önceki yıllarda Güneydoğu Anadolu’dan ve Karadeniz’den daha fazla öğrenci geliyordu. Üniversite sayısının artması ile birlikte oradan gelen öğrenci sayımız değişti. Biz bunları biliyor ve buna göre hareket ediyoruz. Öğrenci profilimiz iyileştirme adına kalite kurulları ve ilkeleri etrafında çabalarımızı yoğunlaştırıyoruz. Diğer yandan da kentle olan ilişkilerimizi kentin nabzını tutarak, eğitim öğretim programları açılırken hem kentimizin hem de bölgemizin ihtiyaç ve imkanlarını dikkate alıyoruz.”

Yeni yüksek lisans, lisans ve önlisans programları açılıyor

AKÜ’de çağın ihtiyaçlarına paralel olarak yeni bölümlerin açılması konusunda senato bünyesinde detaylı çalışmalar yürütüldüğünün altını çizen Karakaş, “Geçen yıl meslek yüksekokullarına öğrenci gelmesi noktasında çok ciddi bir sıkıntı yaşandı. Bu sene biz senatomuzda bu hususu masaya yatırdık. Bu kapsamda 20 yeni önlisans, 8 yeni lisans ve 3 yeni yüksek lisans programını Yükseköğretim Kuruluna önerdik. Bunların 13’ü olumlu ve biri olumsuz geldi. Şu anda süreç devam ediyor. Yüzde 95’in olumlu geleceği kanaatindeyiz. çünkü gerekli araştırmalarımızı yaptık. Karakaş şöyle devam etti:

“YÖK, Türkiye ortalamasında doluluk oranı yüzde 85’in altında önerdiğimiz bölümü açmıyor, öğrenci de vermiyor. Vakıf üniversitelerinde bu oran yüzde 75; devlet üniversitelerinde ise yüzde 85. Biz bu doğrultuda çalışmalarımızı yapmıştık ki dolayısıyla olumlu geliyor. Son olarak Sandıklı ve Dinar’a önerdiğimiz bölümler onaylanarak geldi. Bizim dışımızda gerçekleşen olumsuzlukları da gidermek adına adımlar atıyoruz. Üniversitelerin biraz önce belirttiğim hususlar doğrultusunda belirli bir sıralaması oluyor. Bizim üniversitemiz devlet üniversiteleri arasında eğitim-öğretim kalitesi, araştırma kalitesi ve diğer memnuniyetler açısından 45 ila 55 arasında yer alıyor. Şu anda 109 devlet üniversitesi var. Ortalarda bir durumdayız. Fakat zaman zaman yetkinlikleri herhangi bir bağımsız kuruluş tarafından tescil edilmemiş bazı oluşumlar, araştırma adı altında bu tür derecelendirmeler yapıyorlar. Bu derecelendirmelere göre Üniversitemiz hakkında yapılan değerlendirmeler gerçeği yansıtmamaktadır.”

Üniversitenin şehirle ilişkisi ve işbirliğinden memnun olduklarını belirten Karakaş sözlerini şöyle tamamladı: “Üniversite olarak şehrimizdeki kamu kurumlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve özel sektörle yakın ilişkiler kurduk. O anlamda da üniversitemize gösterilen ilgiden memnunuz.”

155 bin metrekarelik Zafer Teknopark üretim alanı inşaatı başlıyor

Zafer Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Tuğrul Kandemir ise Zafer Teknopark’ın Türkiye’nin 2 ili kapsayan ilk ve tek teknoparkı olduğunu belirterek geçen kısa sürede önemli işlere imza atıldığını anlattı. Kandemir, şu bilgileri paylaştı:

“Üniversitemiz ve şehrimiz için önemli olan teknoparkımız kuruldu. 2 ilde birden kurulması talimatı verildi. Afyon Uşak Zafer Teknopark A.Ş. Genel Müdürlüğü şu anda ofis binamız ANS Kampüsümüzde. Ancak ileride olabilecek üretim alanları için de Şahitler Kayası ile demiryolu arasındaki 155 bin metrekarelik alanı oluşturduk. Şehrin en güzel yerine üretimde, inovasyonda ve yenilikte kullanması için üniversite olarak üzerimize düşeni yaptık. Teknoparkımıza 16-17 firma geldi. Şu anda bir kısmı yazılım bir kısmı donanım üzerinde çalışmalar yapıyor. Biz nitelikli özellikle ilaç vb. veya havacılık alanlarındaki firmaları buraya bekliyoruz. Zafer Teknopark olarak AR-GE, inovasyon yapan firmalara alanı tahsis ettik. Burada yer alan firmaların 2023 yılına kadar kurumlar vergisi ve katma değer vergisinden muafiyetleri var. O anlamda ciddi vergi destekleri var. Son yıllarda hükümetimiz tarafından özellikle üniversitelerde bu alanların oluşturulması noktasında bir öneri getiriliyor. AR-GE ya da inovasyon olduğu zaman katma değerli ürünlerin üretilmesi mümkün oluyor. Teknoparkı kurarken her iki ilin belediyeleri, ticaret odaları, organize sanayileri ve sivil toplum örgütlerinin yer aldığı 17 ortakla kurduk. Kuruluşta 3 bölge ilan ettik. Bu üç bölgenin ikisi Afyon’da. Birisi Merkez Kütüphane binamızın arkasında yer alıyor. 155 bin metrekarelik alanımızın inşaatına da bu sene inşallah başlayacağız. Yaklaşık 28 milyon TL gibi bir bütçeyi bakanlığa teklif ettik. Bakanlık da bu anlamda bütçede bir kesintiye gitmedi. Başladıktan 2 yıl sonra biz bu alanın bitirilmesini düşünüyoruz. Üçüncü alanımız ise Uşak Üniversitesi içerisinde. Orada da 20 bin metrekarelik alanımız var. Aynı zamanda Uşak Organize Sanayi Bölgesinde de 6 bin metrekarelik bir alan bize tahsis edildi. İnşallah 2 sene içerisinde her iki ilde de Zafer Teknopark olarak hizmet vereceğimiz 2 alanımız olacak. Mevcut alanımızda şu anda yüzde 100’lük bir doluluk alanına ulaştık. Hatta 3-4 teklifimiz daha var ki onlar için de ofis oluşturmaya çalışıyoruz. Firmalarımız arasında Antalya’dan, Muğla’dan, İzmir’den, Kütahya’dan, Uşak’tan firmalarımız var. Teknoparkımızın hizmete girmesinin üzerinden 1,5 yıl geçmiş olmasına rağmen 4 projemiz başarılı bir şekilde tamamlandı ve ticarileşti. İhtisas alanları geliştikçe üretim alanı destekleri ve deneme atölyeleri de olacak. Eski teknoparklarda bunlar yok. Bizler işletmelere deneme alanlarının yapıldığı alanlar da tahsis edeceğiz.”

Üniversitelerden beklenti değişti

Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz ise üniversitelerin öncelikle bir eğitim merkezleri olduğunu belirterek, “Üniversiteler, insanları hayata hazırlamak, mesleki olarak onlara bir meslek kazandırmak amacıyla kurulmuş yerlerdir. Bütün üniversiteler bu görevini genel olarak yerine getirmeye çalışıyorlar” dedi. Bu anlayışın günümüzde değiştiğine işaret eden Tutulmaz, “Ancak günümüzde üniversitelerden beklenti değişti. Bundan 20 yıl önce üniversiteler biraz daha içine kapanık, eğitimi verir, öğrenciyi mezun ederdi. Gelinen noktada üniversitenin fonksiyonu değişti. Üniversite artık sadece eğitim veren misyonunun yanında sanayi ile işbirliği içinde olmalı, bulunduğu şehirlere lokomotif rol oynayacak bir davranış içinde bulunması anlayışı gelişti” diye konuştu. AKÜ’nün bu noktada iyi bir konumda olduğunun altını çizen Tutulmaz şöyle devam etti:

“Son yıllarda üniversitelerimizin bu yönde hızla evrildiğini görüyoruz. Üniversitenin sanayi ile bağlantısı anlamında önemli bir rolü var. Bunu da 2 yönlü görüyoruz. Bir taraftan mevcut sanayi tesislerine nasıl danışmanlık yapabiliriz, ikincisi ise vatandaşlarımızın, girişimcilerimizin sermayesi var; bir şeyler yapmak istiyor ama ne yapacağını bilemeyebiliyor ki, burada da üniversiteye önemli bir görev düşüyor. İşte teknoparklar bu yönüyle de önemli bir rol oynayacaktır. Mevcut üretimleri nasıl geliştirebiliriz hususunda ise patpat bunun bir örneğini oluşturuyor. İnşallah bunda başarılı oluruz. Sayın Bakanımızın talimatları olmuştu ki sonrasında üniversitemiz bu alana hemen el attı ve şu anda da verimli bir çalışma devam ediyor. Sonuç olur olmaz ama buradaki çalışmada bir kere vatandaşlarımız, devletimiz ve üniversitemiz bir çalışma yapıyor diyecek. Bize destek olmaya çalışıyor. Sonuç olmayabilir ama bir çalışma var. En önemlisi de buradaki öğretim üyelerinin reel sektörle yakın bir dirsek teması kurmuş olmalarıdır. Diğer taraftan üniversite tarih, kültür, turizm ve şehrin günlük yaşamında valilik ve belediyeye yardımcı olabilir. Şu ana kadar bu alanlarda iyi bir işbirliğimiz var.”

Üniversitenin değerini belirleyen sadece hocalar değildir

Bir üniversitenin değerini artıran unsurun öğretim üyelerinden ziyade öğrencinin profili olduğunu ifade eden Tutulmaz, “Biz buraya nasıl daha nitelikli öğrenci çekebiliriz konusunda düşünmemiz ve yeni önerilerde bulunmamız gerekiyor. Belki de her bölümde ilk 5 bin ya da 10 binde AKÜ’yü tercih eden öğrencilere burs verilebilir. Bu tercih oranlarını artırabilir. Burs, devamlılık arz eden bir şey. Bu kaynağın bulunması lazım. Bu konuda teşvik edilmesi lazım. Siirt’te benzeri bir uygulama başladı. İlk üç tercihi arasında üniversiteyi kazanan öğrencilere yüklü miktarda burs verilmeye başlandı. Burada da uygulanabilir” ifadelerini kullandı. Tutulmaz, “İlimizin sanayi ve girişimcilik açısından büyük bir potansiyeli var. Bir kere girişimci ruh var, bu çok önemli. Aynı zamanda bu girişimci ruh kendi sermayesi ile girişimci olmuş ki, bu da çok büyük bir kazanımdır. Bunu biraz da dışarıdan sermaye çekebilecek bir konuma getirebilirsek çok iyi yatırımlar yapılabileceğine inanıyorum. Burada üniversitemizin sadece mühendislik bölümleri değil hukuk fakültesi olabilir, iktisadi idari bilimler fakültesi olabilir; buralardan da iyi bir ekip oluşturulup destek alınabilir. Üniversitemizdeki mevcut bölümlerin ya da açılacak bölümlerin tanıtılması noktasında mezun verecek olan Afyonkarahisar’daki liselerimizde bilgilendirmeler yapabiliriz” diye konuştu.

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ise AKÜ’nün son 5-6 yılda önemli oranda gelişim gösterdiğini belirterek, “Üniversitemizin özellikle son 5-6 yıldır gösterdiği gelişimi hiç kimse göz ardı edemez. Bunda idarecilerimizin ve çalışanlarımızın rolü büyük. Özellikle tercihte bulunacak öğrencilerin desteklenmesi noktasının önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel de Türkiye’de alanındaki en önemli kuruluş olan AFJET’e üniversitenin daha fazla destek vermesini istedi. Sel, “AFJET Türkiye’de örnek bir kuruluş haline geldi. Her tarafa ya proje yapıyoruz ya da destek oluyoruz. Üniversitenin bunlara destek olması çok büyük fayda sağlayacağını düşünüyorum. Son olarak ZEKA toplantısında savunma sanayi konusundaki girişimlerin desteklenmesi hususu görüşüldü. Mesela Afrin harekatının başarılı olması yerli savunma sanayimizin yüzde 75 oranlarına ulaşmasından kaynaklıdır. Şu anda Amerika’da bile savunma sanayinde çalışan mühendislerimiz var ki, bunlardan birkaçı ile iletişime geçtik ve kendileri ben bu bilgilerimi Türkiye için kullanmak istiyorum dediler. Biz üniversitenin bu konuda öncülük yapmasını istiyoruz. Katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesinin önemli olduğuna inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hüsnü Serteser ise ATSO olarak sanayi işbirliği konusunda AKÜ ile güzel çalışmaları yürüttüklerini kaydetti. Serteser, “Teknoparkı destekliyoruz; zaten yönetiminde varız. Hakikaten kısa zamanda çok yol kat edildi. Afyonkarahisar bulunduğu nokta itibariyle güzel bir yerde. Hem üniversitemizin imkânları iyi hem de yerimiz güzel. Bunu daha da geliştirebileceğimize eminim. Üniversite-sanayi işbirliğinde daha üst seviyelere bir anda gelemedik ama gidişatımız gayet iyi denilebilir” diye konuştu. AKÜ’deki bölümlerin tanıtılması konusunda müşterek çalışmalar yapılabileceğine ve girişimcilerin doğru yönlendirilmesinin önemine dikkat çeken Serteser şunları söyledi:

“Afyon et memleketi. İstanbul’da et üreticileri bu konuda bir bölüm açıyor. En iyi et Afyonkarahisar’da sunulmalı diye düşünüyorum. Bu konuda ve alanda ihtiyaç olduğu bilgisini iş adamlarımızdan alıyoruz. Örneğin otellerde yabancı personellerden masaj hizmeti alınıyor. Bu konuda da ihtiyaç var. Bazı bölümlerin daha aktif hale getirilmesini, tanıtılmasını ATSO ile birlikte AKÜ yapılabilir mi diye düşünmek gerekiyor. Bu konularda sertifikasyon uygulamaları yapılabilir. İşadamlarımızın dil eğitimi gerçekten çok önemli. Üniversitemizin yabancı diller yüksekokulunda işadamlarının dil eğitimi alabilmesi için ortak çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda ATSO ve AKÜ olarak bir model üzerinde çalışmak gerektiğini düşünüyorum. Dünyada gelinen noktada yapay zeka çok önemli. Bir de block chain teknolojisi çıktı. Bu yeni teknoloji ile çok fazla üretim yapılabiliyor. Bu konuda çalışmalar yürüten yurt dışından birileri ile görüşmelerimiz oldu. Bu teknoloji başta savunma sanayi olmak üzere Sağlık Bakanlığı ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünde verilen hizmetlerde daha az personel ile daha verimli iş imkânı sağlanabiliyor.”

Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Bekir Yeşilay ise Afyonkarahisar’da geriye dönük baktığında üniversite sanayi işbirliğinde iyi diyaloglarımızın olduğunu gözlemlediğini söyledi. Yeşilay, OSB ve AKÜ’nün çözmesi gereken hususlarının başında VOR istasyonu olduğunu belirterek, “En önemli konulardan biri de VOR istasyonu meselesidir. Bunun kesinlikle çözülmesi lazım. O konuda biz çok ciddi yatırım yaptık. Bu husus sanayi üniversite işbirliğinin yapılması anlamında da önemli. Teknopark ile ilgili olarak da OSB olarak kendi idare binamızı bile vermeye hazırız.” dedi.

Toplantı sonunda Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası, Afyonkarahisar İl Özel İdaresi ve Afyonkarahisar Belediyesi’nin kendi stratejik planlarına entegrasyonun sağlanması noktasında işbirliği yapılması kararlaştırıldı.

08 Mart 2018, Perşembe 420 kez görüntülendi