Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İlim ve Medeniyet Topluluğu ve Türkiye İlahiyat Tedrisatına Yardım Eden Dernekler Federasyonu (TİDEF) tarafından düzenlenen etkinlikte Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez öğrenciler ile bir araya geldi.

Etkinliğin açış konuşmasını yapan TİDEF Başkanı Mustafa Yelek 21. yüzyılda tüm dünyanın yeni bir sese ve yeni bir çığlığa ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Yelek, “Bu sesin, bu feryada karşılık vermesi için gayretimizi, imanımızı, bilgimizi, tecrübemizi sizlerle paylaşmaya gayret ettik. Bütün insanlığın derdine derman olacak bir gayreti kuşanarak, tüm insanlara hizmet edecek güzel insanlara ihtiyacımız var” diye konuştu.

Eğitim ve öğretimin bir ayağı da düzenlenen konferanslardır

İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Güler ise iletişim imkânlarının gelişmesi ile öğrencilerin bilgiye ve tecrübeye ulaşmasının kolaylaştığını dile getirdi. Güler, “1986-1991 yıllarında İstanbul’da ilahiyat fakültesinde okurken, iletişim imkânları şimdiki gibi çok net değildi. Ama yine de tüm etkinlikleri takip etmeye çalışırdık. İstanbul’da en fazla 3 tane toplantı olurdu. Şu anda Afyonkarahisar’da ise ne kadar toplantı olduğunu takip bile edemiyoruz, hepsine katılma imkânımız maalesef olmuyor. Eğitim ve öğretim çok çok önemli ancak sizleri neredeyse yüzde elli oranında yetiştiren eğitim ve öğretimin bir ayağı da burasıdır” ifadelerini kullandı.

“Bugün bir yıl yaş farkı olan kardeşler arasında bile kuşak farkı var”

“Gençliğin Dünyası ve İslam” konulu söyleşide ise Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez tüm dünyada gençlere tecrübelerini aktarmak ve gençlerin yüreklerine kulak vermek için çaba gösterdiğini kaydetti. Gençlerin dünyası ile kendi dünyası arasındaki ilişkiyi anlamaya çalıştığını belirten Görmez, “Bugün aynı evde yaşayan iki kardeş arasında bir yıl yaş farkı varsa bile sanki kuşak farkı varmış gibi uçurumlar oluşuyor. İşte böyle bir dünyada, bilgiye ulaşmanın çok hızlı olduğu bu dünyada gençlerin dünyası ile kendi dünyam arasındaki ilişkiyi anlamaya çalıştım” diye konuştu.

“Bugünün dünyasını gençlere biz bıraktık”

Gençliğin dünyasını anlamak için insanı anlamak gerektiğini söyleyen Görmez, “İnsanın varoluş gayesini, insanın yaratılış serüvenini, insanın yeryüzündeki serüvenini çok iyi anlamamız gerekiyor. Gençliğin dünyasını anlamamız için insanı insan kılan yüce değerleri bilmemiz lazım ama o değerlerden uzaklaştığında karşılaşılan değerleri de öğrenmek gerekiyor. Gençlerin dünyasını anlamak için insanın yeryüzündeki vazifelerini, yaratıcının kendisini halife olarak seçişini, kainatı ve evreni ona emanet edişini, insanla Allah arasındaki sözleşmeyi anlamamız gerekiyor. Aksi takdirde gençliğin dünyasını anlayamayız” şeklinde konuştu. Günümüz dünyasının gençlerin eseri olmadığını söyleyen Görmez şöyle konuştu:

“Her şeyden önce bugünkü dünya, gençlerin kurduğu bir dünya değil. Bugün siz bizim kurduğumuz, sizden önceki nesillerin kurduğu dünyada yaşıyorsunuz. Bugün içerisinde yaşadığınız dünya sizin eseriniz değil. Eğer bugünün dünyasında vicdan ve merhamet kıtlığı yaşanıyorsa bu sizin eseriniz değil. Eğer bugünkü dünyada erdem ve fazilet yoksunluğu yaşıyorsa insanlık, bu sizin eseriniz değil. Çünkü bu dünyayı siz kurmadınız. Siz bu dünyayı önünüzde hazır gördünüz. Bizler hazırladık bu dünyayı sizlere. Eğer bugün dünyada savaşlar ve sömürgeler devam ediyorsa, eğer bugün obeziteden ölenlerin sayısı ile açlıktan ölenlerin sayısı birbiriyle yarışıyorsa bu sizin suçunuz değil. Siz bu dünyayı miras olarak aldınız. Eğer haz ve hızın egemen olduğu bu dünyada bireysellik ve hedonizm hâkim olduysa, baskı ve zulüm devam ediyorsa bu sizin suçunuz değil. Bu dünyayı siz miras aldınız. Ama bilmeniz gereken şey, sizden sonrakilere de siz bu dünyayı hazırlayacaksınız. Sizden sonraki gençlerin dünyasını da siz hazırlayacaksınız. Biz bugün birlikte sizden önce bu dünyayı sizlere emanet edenlerin aleyhine ve lehine konuştuğumuz gibi sizden sonraki nesiller de sizleri konuşacak.”

Bütün peygamberler gençler arasından seçilmiştir

Gençliğin önemine vurgu yapan ve peygamberlerin hep gençler arasından seçildiğinin önemini anlatan Görmez, şunları kaydetti:

“Ömür sermayesi çok önemli ancak ömür sermayesi içerisindeki gençlik dönemi ekstra önemlidir. Böyle olduğu için Allah bütün peygamberleri gençlerden seçmiştir. İhtiyarlık dönemine gelmiş ve peygamber seçilmiş kimse yoktur, bütün peygamberler gençlerdir. Ta ki geleceğe güzel bir dünya kurabilsinler diyedir. Bir zamanlar bazı kanalların İslam adına çevirdiği filmler vardı. Hep 60-70 yaşında, pir-i fani Müslüman örnekler gösterilirdi. Öyle gösterildiği için de ‘İslam 60 yaşından sonrakilerin dinidir, gençlerin dini değildir’ mesajı verilmek istendi. Elimizde kitaplarını okuduğumuz nice büyük âlimler var, hepsi en önemli eserlerini neredeyse gençken kaleme almışlardır. İmam Gazali en büyük usul kitabını 21 yaşında kaleme aldı. 51 yaşında vefat etti. Sizin o 100 yaşına yaklaşmış bir ihtiyardan yazıldığına inandığınız İhya-i Ulumiddin eserini 30 yaşlarında kaleme aldı. Gazali’nin hayatını yazdığı eserlere pay ederseniz, günde 80 sayfa yazdığını görürsünüz. Gazali ömrü boyunca 507 kitap yazmıştır, bir kütüphaneyi dolduracak kadar kitap. Bunlar da öyle sıradan kitaplar değildir.  Gazali’nin kitaplarının isimlerinden dahi bir medeniyet kurabilirsiniz. Kendisine bu kadar kısa bir ömre bu kadar kitabı nasıl sığdırdığı sorulduğunda cevap olarak ‘Ben Allah’tan zaman içinde zaman istedim. Her duamda dedim ki Rabbim hayat çok kısa ama yapacak çok iş var, bana zaman içinde zaman lütfet ki kısa zamana çok şey sığdırayım’ demiştir. Tüm bunları gençken yapmıştır.”

“Zihninizi doyurun ve doldurun”

Her insanın kıyamet günü geldiğinde ömrü ile ilgili sorguya çekileceğini ama gençliği ile ilgili ayrıca sorguya çekileceğini söyleyen Görmez, “Kıyamet gününde insanlar sorguya çekildiğinde ömrünü neye harcadığı ve gençliğini nerede çürüttüğü sorulacaktır. Siz hakikatin yolunda olan gençlersiniz. Hakikatin yolunda olan gençler hayatlarını sanal âlemlere mahkûm etmezler. Hayatını sanal âlemlere mahkûm ederek hakikatten kopmak ve ömrü çürütmek, bir gencin başına gelebilecek en yanlış işlerden birisidir. Öncelikle hayatınız programlı olmalıdır, zaten Rabbimiz hayatımızı günde 5 vakit ibadet ile programlamış. Ancak siz de ayrıca hiçbir saniyenizi boş geçirmeyecek şekilde hayatınızı programlayın. Ayrıca boş zihin de çok tehlikelidir. O boşluğu dolduracak en kıymetli şey ise ilim, hikmet ve marifettir. Hiçbir zaman hiçbir ayrım yapmadan faydalı her bilginin peşinde koşunuz. Zihninizi doyurunuz ve doldurunuz” şeklinde konuştu.

Atatürk Kongre Merkezinde gerçekleştirilen etkinliğe AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Karakaş ve Prof. Dr. İsa Sağbaş, İslami İlimler Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Mustafa Güler, Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yılmaz Yalçın, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yaramış ve TİDEF Başkanı Mustafa Yelek ile beraber çok sayıda öğrenci katıldı.

Görmez, konferans öncesinde ise AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak’ı makamında ziyaret ederek görüş alışverişinde bulundu.

03 Mayıs 2018, Perşembe 1470 kez görüntülendi