Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi tarafından Gelişen Afyonkarahisar’da Çevre ve Arazi Kullanımı paneli gerçekleştirildi.

Erdal Akar konferans salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yaramış, Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Özdemir, Doğa Koruma ve Biyoizlem Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Doç. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden Çevre Mühendisi Birol İnan, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinden Şehir Planlama Uzmanı Nevzat Uğurel ile birlikte çok sayıda öğrenci katıldı.

Panelin açış konuşmasını gerçekleştiren Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yaramış, “Günümüzün şehir yaşamının en önemli sorunlarından birisi çevre ve şehirde arazi kullanımıdır. Bundan dolayı bir çoğumuz sıkıntılar yaşamaktayız. Şehirler içerisinde meskun mahal yanında sanayi tesislerini görmekteyiz. Bunların içerisinde tavuk çiftliği gibi yapılar yer almakta. Tavuk çiftliklerinin yanında yerleşim yerlerinin de olması sağlık ve çevre açısından sorun teşkil etmektedir. Biz de bugün bu paneli düzenleyerek hem öğrencilerimiz açısından hem de şehir açısından bir farkındalık yaratmak istedik” diye konuştu.

Gelişen Afyonkarahisar’da Çevre ve Arazi Kullanımı Panelinde ise Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Özdemir, Doğa Koruma ve Biyoizlem Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Doç. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden Çevre Mühendisi Birol İnan ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinden Şehir Planlama Uzmanı Nevzat Uğurel tarafından sunumlar yapıldı.

Panelde konuşan Doğa Koruma ve Biyoizlem Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Doç. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş biyolog olması nedeniyle ekolojik etkiler ile ilgilendiğini ifade etti. 1900’lü yıllardan itibaren sanayi ile ekoloji arasında bir geçiş olduğuna vurgu yapan Erişmiş, “Bu geçiş esnasında dünyamız 2000’li yıllara gelene kadar iki tane dünya savaşı geçiriyor. Bu iki dünya savaşı içerisinde çevresel kirlilik ve özellikle Çernobil ile çevresel sorunun artık problem olduğunu görüyoruz. Bu çerçeve içerisinde kentler genel itibariyle bakıldığında ekosistemin en kompleks olan alanlarından bir tanesi. Çünkü kırsal kesim içerisinde baktığınız zaman insan baskısı dediğimiz faktörler, yaban hayat veya fauna ya da flora açısından baskı olmadığından şehirler düşünüldüğünde kompleksli bir yapıya girmiş oluyor” diye konuştu.

Afyonkarahisar biyoçeşitlilik açısından çok zengin

Afyonkarahisar’ın biyoçeşitlilik açısından son derece zengin olduğunun da altını çizen Erişmiş, “Afyonkarahisar bitkisel fauna ve flora açısından son derece zengin. Anadolu’nun 12 bin bitki türüne sahip olduğunu düşünürsek, bunlardan 3 bin tanesinin Afyonkarahisar içerisinde yer almış olduğunu görüyoruz. Endemik tür sayısının da bu açıdan fazla olduğunu görüyoruz. Afyonkarahisar içerisinde bu açıdan belirli kademe oluştu ama bu kademe içerisinde bir yeşil kuşak projesinin başlatılması gerektiğine inanıyorum. Bu yeşil kuşak projesi bu çerçeve içerisinde başlatılan bir projenin hilal kısmını oluşturuyor. Bu konu Afyonkarahisar’da çıtanın yükseltilmesine katkı sağlayacağını düşünüyorum” dedi.

Afyonkarahisar arazisi ve iklimi şehrin gelişiminde etkili

Prof. Dr. Mehmet Ali Özdemir ise Afyonkarahisar şehrinin coğrafi yapısı ile ilgili bilgiler verdi. Özdemir şöyle konuştu:

“Afyonkarahisar bir çöküntü ovasıdır. Ovanın güney batı yönünde volkanik bir dağ olan Kuma Dağları yer alıyor. Günümüzde Afyonkarahisar bu volkanik tepe yani Afyon Kalesi olarak da bilinen gerideki Kuma Dağları eteklerinden ovaya yayılan bir dağ görünümünde. 2017 nüfus sayımına göre Afyonkarahisar’ın il nüfusu 715 bin 693. Orta büyüklükte bir kent. Merkezde ise yaklaşık 250 bin kişi yaşamaktadır. Afyonkarahisar özellikle 2002 yılından itibaren hem kentsel büyüme hem de altyapı konusunda çok hızlı bir değişim yaşanmıştır. Ancak bu değişim ve gelişme diğer şehirlerle kıyaslandığında bir paralellik görülmektedir. Yine de altyapıda daha fazla çalışılması gerekmektedir. Afyonkarahisar’da arazi kullanımında iklimin çok büyük etkileri vardır. Aynı zamanda Afyonkarahisar arazisinin ve ikliminin şehrin gelişiminde derin izler bıraktığını da görüyoruz. Afyonkarahisar yarı kurak bir iklime sahip ve Ege Bölgesinde Kütahya’dan sonra en soğuk il olma özelliğini gösteriyor. Afyonkarahisar denince akla gelenleri de düşündüğümüzde sorunların bu özellikler çerçevesinde odaklandığını görürüz.”

Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden Çevre Mühendisi Birol İnan ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinden Şehir Planlama Uzmanı Nevzat Uğurel’in de harita üzerinde yaptığı sunumlarının ardından panel, öğrencilerin sorularının cevaplanması ile sona erdi.

05 Aralık 2018, Çarşamba 629 kez görüntülendi