Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Sosyal Birlik ve Fikir Topluluğu tarafından Mehmet Akif Ersoy’un anısına “İstiklal Uğruna Adanmış Bir Ömür” konferansı düzenlendi.

İstiklal Marşı yazarı Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 82. yıldönümü dolayısıyla gerçekleştirilen konferansta AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi  Doç. Dr. Turan Akkoyun, Ersoy’un hayatına dair anektodlar aktardı.

Etkinliğin açış konuşmasını gerçekleştiren İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Kandemir,  Mehmet Akif Ersoy’un sadece şair kişiliği ile anılmaması gerektiğini ve yaşam tarzı ile manevi dünyasının da iyi anlaşılması gerektiğini dile getirdi. Mehmet Akif Ersoy’un özellikle gençlere iyi anlatılması gerektiğini ifade eden Kandemir, “Gençlerin Mehmet Akif’i anlayarak onun milli ve manevi duygularını özümsemesi, kendi hayatlarına yansıtmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Mehmet Akif Ersoy milli mücadelenin bir mihenk taşıdır. İstiklal mücadelemizin sürdüğü dönemde, cephede amansız bir mücadele veren askerlerimizin yüreğindeki iman, Akif’in ise ‘Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz, bu yol ki hak yoludur dönme bilmez yürürüz’ sözlerinden alınan ilham ile İstiklal mücadelemiz güç bulmuştur” diye konuştu.

“Mehmet Akif nadir bir şahsiyettir”

Kandemir “Mehmet Akif o dönemde şehir şehir dolaşmış ve bunu kendine vazife edinmiştir. ‘Sahipsiz olan memleketin batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır’ diyerek o dönemde halkı, işgal altında olan vatanı koruması için çağırmıştır. Bugün söylenmesinden gurur duyduğumuz İstiklal Marşı Mehmet Akif Ersoy’un milleti ve vatanı ile bütünleşmesinin en büyük örneğidir. İstiklal Marşımız, memleketimizin dikenli yollardan zafere doğru giderken o şanlı mücadelesini anlatan; dünümüzü, bugünümüzü ve yarınımızı aydınlatan bir fener niteliğindedir” ifadelerini kullandı.

Kandemir,   şöyle devam etti:

“Mehmet Akif yalnızca şair değil, Kurtuluş Savaşını 10 kıtaya sığdırarak milli mücadeleyi en mükemmel şekilde dile getirmiş nadir bir şahsiyettir. Fikirleri, yaşama tarzı ile de hem bizlere hem de gençlere örnek olan bir kişiliktir. Biz de tıpkı Mehmet Akif’in özlemini çektiği gibi geçmişimizden aldığımız dersle, ilhamla, aşkla, inançla geleceğe yürüyen bir milletiz. Hamdolsun bu tecrübeleri binlerce yıldır yaşayan bir milletiz, hala da yaşamaya devam ediyoruz. 15 Temmuz gecesi gençlerimizin, milletimizin ülkesine ve bayrağına sahip çıkışını unutamıyoruz. Geçmişte başta Çanakkale’de ve Anadolu’da akan kanları düşününce; bu manzara bize gösteriyor ki bu kanlar ile sulanan bu topraklarda yetişen gençlerin bugün meyveye durduğunu ve vatanına sahip çıktığını gösterdi. 15 Temmuz gecesi bu milletin dik duruşunu, Asım’ın neslinin bir hayal değil hakikat olduğunu gösterdi.”

Mehmet Akif mütefekkirdir

Açış konuşmasının ardından AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turan Akkoyun konuşmasını gerçekleştirdi. Mehmet Akif’in şair, yazar olmanın ötesinde mütefekkir olduğunu söyleyen Akkoyun, “Mehmet Akif gibi fikir adamlarımızın istikbalden anladığı devletin bekası için harcanmış bir ömür olarak bunu düşünmemiz gerekiyor. Ele aldığımız konu kutsallaşır biz büyük bir aileyiz. 5 bin yıldır devam eden bir milletin 2 bin 300 yıldır devam eden devlet geleneğinin ve İslam medeniyetinin, Türk anavatanının ve 300 yıldır devam eden problemlerimizin içinde önemli bir isimdir. Mehmet Akif bir şair, yazar olmanın ötesinde tamamen bir fikir adamı ve mütefekkirdir” diye konuştu.

3 ayrı fikir

Tanzimat’la beraber 3 ayrı fikrin ortaya çıktığını ifade eden Akkoyun, şunları kaydetti:

“Çanakkale savaş olduğunda zannedersiniz ki Mehmet Akif onu gördü şiirine yansıttı. Mehmet Akif o tarihte Çanakkale’de hiç olmadı Medine’deydi. İyi ya da kötü devlette ilişkisi olan 200 yıllık gidişi nasıl olurda durdurabilirim? Sorusuna cevap aramıştır. Bu gidişi durdurmak için de herkesin kendince yorumları ve bakış tarzları olmuştur. Tanzimat’la beraber 3 ayrı fikrin karşımıza çıktığını görüyoruz. Bu fikirler; Türkçülük, Batıcılık ve İslamlaşmacılık. Mehmet Akif’in yer aldığı akımda İslamlaşmacılık akımıdır. Mehmet Akif bir veterinerdi ama bakın karşınızda bir İstiklal Şairi var. İslamlaşmacılık ibaresini özellikle kullanıyorum. İslam zaten bir sistemdir, ‘cılık’ da bir sistemdir dolayısıyla sistem sistemcilik gibi bir şey olamaz. Buna ‘cılık’ eklenecekse o yeniden İslamlaşmak olmalıdır.”

Atatürk Kongre Merkezinde gerçekleştirilen etkinlik soru cevap ile sona erdi.

28 Aralık 2018, Cuma 274 kez görüntülendi