Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ile Afyonkarahisar Defterdarlığı işbirliğinde 30. Vergi Haftası kapsamında “Vergilemede Etkinlik” konulu panel gerçekleştirildi.

Atatürk Kongre Merkezinde gerçekleştirilen panele Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Ümit Şeref Kayacan, AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsa Sağbaş, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Kandemir, Hukuk Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Hasan Hüseyin Bayraklı, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) Grup Başkanı Mustafa Akpınar ve Anadolu Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Üyümez, Afyonkarahisar Defterdar Vekili Murat Yoy ile birlikte öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

“Gülü seven dikenine katlanır, ülkesini seven vergisine katlanır”

Panelin açış konuşmasını yapan AKÜ Rektör Yardımcısı ve Maliye Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsa Sağbaş, Vergi Haftasının toplumun tüm kesimlerinde vergi bilincinin geliştirilmesi ve vergiyi gönüllü olarak ödeme alışkanlığının arttırılması amacıyla her yıl Şubat ayının son haftası düzenlendiğini belirtti. Afyonkarahisar Defterdarlığı ile birlikte düzenledikleri etkinliğe bilimsel bir katkıda bulunmak istediklerini kaydeden Sağbaş, “Vergi, devlet olma ve devlet olmanın ortaya çıkardığı kolektif ihtiyaçların giderilmesi amacıyla devletin çeşitli hizmetleri yürütmek için dolaylı veya dolaysız kişi ve kuruluşlardan topladığı para olarak tanımlanabilir. İnsanların rahat ve huzur içinde yaşayabilmeleri için bir huzur ortamına ihtiyaç duyulur. Bu düzen de devlet tarafından sağlanır. Düzenin olmadığı yerlerde devletin önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Devlet kurduğu bu düzenin finansmanını vergiler ile sağlamaktadır. Devlet var ise vergi olmak zorundadır. Vergi geçmişte vardı, günümüzde vardır ve gelecekte de var olacaktır. Benjamin Franklin, hayatta iki şeyin kesin olduğunu ve bunların ölüm ve vergi olduğunu söyler. Bizler de öğrencilerimize vergiyi hangi bitkiye benzettiklerini sorduk. En güzel cevap olarak gül benzetmesini seçtik. Gülü seven dikenine katlanır, ülkesini seven vergisine katlanır ve öder” diye konuştu.

“Dünyada gerçek olan iki şey var, birisi ölüm diğeri vergi”

AKÜ İİBF Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Kandemir ise Maliye Bölümünün AKÜ’de gelenekleri olan bölümlerden birisi olduğunu belirterek, “Üniversitemizin en eski bölümü Maliye bölümü. Üniversitemizde kurumsal anlamda bir geleneğe sahip bir bölüm. Bugün de geleneksel hale getirdiği bir faaliyet ile hep beraberiz. Vergi işine en aşina olan fakülte bizim fakültemiz. Dünyada gerçek olan iki şey ölüm ve vergi. Ancak insanoğlu da bu iki şeyi geciktirmeye çalışıyor. Bu ikisinin ortak noktasını bulmak noktası da maliyecilere düşüyor” ifadelerini kullandı.

Güçlü ekonomi için en temel kaynak vergi

GİB Grup Başkanı Mustafa Akpınar ise Vergi Haftası kapsamında vergi bilincini geliştirme ve vergiye gönüllü uyumu sağlamanın önemini toplumun tüm kesimlerine ve özellikle genç kuşağa benimsetmek için etkinlikler düzenlediklerini kaydetti. Akpınar, “81 il düzeyinde mükelleflerimiz ziyaret edilerek üniversiteler, meslek odaları ve STK’ların katılımı ile konferanslar düzenlenerek ilköğretim ve lise öğrencilerine yönelik olarak bilgilendirme toplantılarımızı sürdürüyoruz. Vergi en temel anlamıyla vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak üzere kamu hizmetlerinin finansman kaynağıdır. Vergi cebren, karşılıksız alınan bir finansman kaynağıdır. Uluslararası arenada da söz sahibi olmanın ilk koşulu güçlü bir ekonomiye sahip olmaktadır. Bu anlamda da ülkemizin ekonomik ve mali yönden güçlenmesinde temel kaynağımız vergiler olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.

Bir vatandaş olarak en büyük sorumluluğun vergi borcunu tam ve eksiksiz olarak ödemek ve devlete imkanlar doğrultusunda destek olmak olduğunun altını çizen Akpınar, şöyle dedi:

“Bakanlık olarak toplumda vergi bilincinin ve dolayısıyla vergi ahlakının arttırılmasına yönelik yürütmekte olduğumuz bilinçlendirme çalışmalarının vatandaşlarımızın vergi yükümlülüklerini yerine getirmelerini kolaylaştırarak işlemlerini en doğru şekilde yapmalarını çok önemsiyoruz. Bizim için iki kavram çok önemli, ilki vergi bilinci. İkincisi ise gönüllü uyum. Çocuklarımıza vergi ahlakının ne olduğunu ve ülkemiz için önemini aşılamamız lazım. Gönüllü uyum ise mükelleflerimizin vergi ödemesini etkin bir şekilde yerine getirirken karşılaşacağı durumları hesaplayarak gönüllü bir şekilde vergisini ödemesi şeklinde düşünebiliriz. Bu kapsamda da 2018 yılından itibaren İnteraktif Vergi Dairesi Uygulaması ile mükelleflerimizin işlemlerini zaman ve yer koşulu aramadan elektronik ortamda yapmasına imkân sağlayan bir sistemi hayata geçirdik.”

Vergilemede Etkinlik panelinin moderatörlüğünü AKÜ Hukuk Fakültesi Dekan V. Prof. Hasan Hüseyin Bayraklı gerçekleştirirken, panelde Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erkan Üyümez “Vergi Hukuku Açısından Vergi Uyumu” sunumuna geçildi. Vergi uyumunun sepet kavram olduğunu ne anlatırsak içerisinde o olacağını ifade eden Üyümez, “Vergi uyumu usul ve esaslara mükellefler riayet edilmesidir. Vergi uyumunu sağlamak için bir takım aktörler var. Bunlar vergi yargısı, meslek mensupları, mükellefler, inceleme elemanları, vergi idaresi gibi. Vergi uyuşmazlıklarının artış ve azalışları vergi idaresinin çalışmasına bağlı olduğunu tespit etmişiz. Denetim arttıkça uyuşmazlıkların arttığını denetim azaldıkça da uyuşmazlıkların ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Son 10 yıl rakamlara baktığımızda yüzde 50 oranında ciddi bir artış görüyoruz. Dolayısıyla vergi yargısının bu noktada iş yükü artıyor. Bir hâkime yılda 570 dosya düşüyor” diye konuştu.

Vergide yargı işleyişini anlatan Üyümez, şunları ifade etti:

“Yargılama hakkaniyete uygun mu? Yani yerel mahkeme bir karar veriyor bu yerel  mahkemenin vermiş olduğu kararı biz temyize gönderiyoruz. Oradakiler de yerel mahkeme kararlarını onar ise bu noktada da  yerel mahkemeler Danıştay kararlarına göre evet doğru kararlar vermiş diye  düşünebiliriz. Ama burada Danıştay kararlarını mutlak doğru olarak kabul etmemiz halinde böyle bir sonuca ulaşabiliriz. Yükümlülerin davalarında haklılık oranı yüzde 40, vergi idaresinin yüzde 21,  hatalı  açılan davalar ise yüzde 12’lik paya sahip. Esastan incelenip de karar bağlanan davaların karar türlerine göre son 5 yıl ortalamalarına göre davaların yüzde 50’si vergi idaresi işlemlerinin hukuka uygun olmadığı gerekçesi ile iptal edildiği ortaya çıkmış. Yüzde 35’inde ise vergi idaresi işlemlerinin hukuka uygun olduğu anlaşılmış. Yüzde 15’inde ise vergi idaresi kısmen haklı bulunmuş.”

Panelistlerden Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Beşel ise “Afyonkarahisar’daki Vergi İstatistikleri” sunumunu yaptı. Afyonkarahisar’da tahakkuk edilen vergilerin tahsil oranının 2004’te yüzde 75.12 iken yıllar itibariyle dalgalanmalar olmakla birlikte özellikle 2016-2017 yıllarında yüzde 70’in altına düştüğünü ifade eden Keleş, şunları kaydetti:

“Tahsilat oranında yüzde 75 düzeyinden yüzde 70 altına indiğini söyleyebiliriz. Bu oranın giderek azaldığı görülmekte.Afyonkarahisar’a özel yine vergi gelirlerinin toplam tahsilat içindeki payına baktığımızda tüm Türkiye‘de elde edilen vergi gelirlerinin yüzde 0.20’si diyebiliriz. İstikrarlı bir seyir izliyor. Faal mükellef sayılarında yine dalgalanmalarda olsa son 3 yılda arttığını söyleyebiliriz. Gelir ve Kurumlar vergisi mükellef sayısı Afyonkarahisar’da 40 bin düzeyinde. Afyonkarahisar’da elde edilen vergi gelirlerinin Afyonkarahisar’ın gayri safi yurtiçi hasılasına göre hesaplama yaptık. Afyonkarahisar 2004 yılında yüzde 4,1, 4.8 daha sonrasında yüzde beşlerin üzerine çıktığını hatta 2011 yılı itibariyle yüzde 6 düzeyinde seyrettiğini söyleyebiliriz. Birçok faktör var vergi yükünü etkileyen özellikle bölgesel baktığımızda ilin sosyo-ekonomik düzeyi de bu alanda etkili olabiliyor.”

Panel, soruların cevaplanması ile sona erdi.

27 Şubat 2019, Çarşamba 837 kez görüntülendi