Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Veteriner Fakültesi tarafından 12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u ve 18 Mart Şehitlerini Anma Günü etkinliği düzenlendi.
Veteriner Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Veteriner Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Erkan Karadaş, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu ve Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Aşkaroğlu, Afyonkarahisar İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Acar, Afyonkarahisar Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Prof. Dr. Fatih Mehmet Birdane, Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Esma Kozan ve Doç. Dr. Zeki Gürler ile öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından konuşmasını gerçekleştiren AKÜ Veteriner Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Erkan Karadaş, 12 Mart’ın en büyük anlamının meslek duayeni Veteriner Hekim Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınan eserin İstiklal Marşı olarak kabul edilmiş olması olduğunu ifade etti. İstiklal Marşının kabulünün 98. yılı olduğunu söyleyen Karadaş, “Milletimizin duygularına tercüman olan bu destansı eser vatan, millet, istiklal, ezan ve din sevgisiyle yoğrulmuş, aziz milletimizin bu kutsal değerlerine göz dikenlere karşı gösterdiği büyük kahramanlıkların eşsiz dizelerle tezahürüdür. İşte bu sebeple ülkemizde ve tüm dünyada güçlü ve bağımsız bir ülkenin evlatları olarak coşkuyla okuduğumuz İstiklal Marşımız ezelden beri hür yaşamış ve ilelebet hür yaşayacak olan yüce Türk milletinin istiklal mücadelesinin simgesi ve bağımsızlığımızın sembolü olmuştur” diye konuştu.
Çanakkale Zaferi tarihin akışını değiştirdi
18 Mart 1915’te tarihin akışını değiştiren savaş Çanakkale Deniz Zaferi’nin de 104. yılını kutladıklarını dile getiren Karadaş, “Milletimiz tüm imkânsızlıklara rağmen büyük bir inanç ve kararlılıkla milli birlik ve beraberlik içerisinde birbirine kenetlenerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde yürüttüğü Kurtuluş Savaşını tarihte eşine az rastlanır şekilde büyük bir zaferle sonuçlandırmıştır. Milletimizin vatan tutkusunu bağımsız yaşama kararlılığını ve mukaddesatına verdiği önemi abideleştiren İstiklal Marşımız Anadolu’da birçok şehrin işgal altında olduğu dönemde milletimizin esareti reddederek verdiği kararlılıklarla dolu bağımsızlık mücadelesini sürdürmesine moral ve cesaret kaynağı olmuştur” dedi.
“Mehmet Akif 500 lirayı şehit ailelerine bağışladı”
Mehmet Akif Ersoy’un 1921 yılında şiir yarışmasına katılma sürecini anlatan Karadaş, şunları söyledi:
“1921 yılının başında bir yarışma açılmasına karar verilir. Yarışma sonucunda toplanan şiirlerden en güzeli Türkiye Cumhuriyeti Devletinin milli marşı olarak kabul edilecektir. Ayrıca yarışmanın sonunda kazanana o dönemin şartlarında gerçekten çok büyük meblağ olan 500 liralık para ödülü de verilecektir. Dönemin Burdur Milletvekili ve Veteriner Hekim Mehmet Akif Ersoy yarışmada para ödülü olduğundan dolayı ilk önce yarışmaya katılmak istemez. Çünkü yarışmanın sonunda 500 liralık ödül vardır. Mehmet Akif bir ufuk insanıydı ve ülkesini seven gerçek bir vatanseverdi. 500 liralık ödülü ihtiyacı olmasına rağmen kabul etmemiş ve bu parayı şehit ailelerine bağışlamıştır. İstiklal Savaşı, batılı emperyalist devletlerin saldırılarını püskürtmek için yapılmış bir kahramanlık savaşıdır.”
Emperyalist devletlerin günümüzde de varlığını sürdürdüğünü anımsatan Karadaş, “Bu emperyalist devletler bugün de vardır ve aynı emellerini çok değişik yöntemlerle her zaman sürdürmek istemektedirler. Geçmişte olduğu gibi şimdi ve gelecekte de bu ülkenin bir karış toprağına, istiklaline ve istikbaline cüret edenler necip Türk milletinin birliği, beraberliği, kardeşliği, dayanışması ve bağımsızlık aşkı ile her zaman hak ettikleri cezayı almışlardır ve alacaklardır. Nitekim şanlı tarihimiz bunun örnekleri ile doludur” ifadelerini kullandı.
“Mehmet Akif’in idealindeki gençlik Asım’ın Nesli”
Mehmet Akif’in sözü ve eyleminin birbiriyle tam uyum içinde olan örnek insanlardan biri olduğunu ifade eden Karadaş, “Mehmet Akif, idealindeki gençliği Asım’ın Nesli olarak tanımlar. Asım, Mehmet Akif’in ideal bir gençlik simgesidir. Asım; vatanını, milletini, değerlerini ve tarihini seven, haksızlığa tahammülü olmayan haykıran bir gençtir. Tüm özellikleri Türk-İslam sentezinden almış olan Asım kendi çıkarları için değil her zaman ülkesinin, milletin ve toplumun menfaatini ön plana geçirir. Asım, Türk gençliğini temsil eden bir semboldür. Ülkesini işgal etmek isteyenlere karşı aklıyla, gücüyle mücadele eder ve kazanır. Bunun en canlı örneği de Çanakkale Savaşıdır. Çanakkale’de 7 düvele karşı mücadele vermiştir, yılmamıştır ve başarmıştır” şeklinde konuştu.
Çanakkale’yi Çanakkale yapan Türk analarıdır
Çanakkale Savaşlarının yokluğun varlıkla, yumruğun demirle topla tüfekle, imanın ihtirasla savaşı olduğunu belirten Karadaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu yıl Çanakkale Deniz Zaferimizin 104. yıldönümünü kutluyoruz. Bu kutsal topraklar baba ile evladının, üniversite öğrencisinin canlarını seve seve feda ettiği yerdir. İşte Çanakkale’de bu asil ruh mevcuttur. Bu savaşta tüm üniversiteli ve liseli gençler Çanakkale’deydi. Çünkü mermi atacak insan bulunmadığı için onlar cepheye gönderilmişti. Tıp mektebi, baytar mektebi ve mühendislik mektebi öğrencilerinin hepsi oradaydılar. Bu farklı bir mücadeleydi. Etrafımızda dedesi veya akrabası Çanakkale’de şehit düşmemiş biri yoktur. Çünkü her evden bir şehit illaki vardır. Çanakkale’yi, Çanakkale yapan bitmek tükenmek bilmeyen düşman mermilerinin sesi değil, yaralı düşman askerini sırtına alarak onu düşman mevziisine kadar götürerek işgal askerlerine insanlık dersi veren kahraman Mehmetçiktir. Çanakkale’yi, Çanakkale yapan cepheye gönderdiği oğluna ya şehit ol ya gazi ol suretiyle vatanın her karış toprağını evladının canından üstün tutan Türk analarıdır.”
İstiklal Marşını anlama yarışmaları düzenlenmeli
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu ise İstiklal Marşını güzel okuma yarışmaları değil, İstiklal Marşını anlama yarışmaları düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Çanakkale’yi anlamanın, öğrenmenin ve yaşamanın önemine değinen Eroğlu, “12 ve 18 Mart Türk milleti için yeniden var olmayı anlatır. 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi sonun başlangıcı olarak bir dönüm noktası olmuş, bir devrin battığı gün olarak tarihteki yerini almıştır. Çanakkale dünyanın siyasi tarihini değiştirmiştir. Dünyadaki oluşumları değiştirmiştir. Sadece bizim bağımsızlık savaşımızın birinci basamağı değildir. Dünyayı etkilemiştir” diye konuştu.
Çanakkale dünyadaki dengeleri değiştirdi
Çanakkale’nin, mazlum milletlere örnek olduğunu ifade eden Eroğlu, “Sosyal ve siyasal gelişmelere olan etkisiyle dünyadaki dengeleri değiştiren, dünyadaki en önemli savaştır. Kurtuluş Savaşının kazanılmasının temelinde Çanakkale muhaberelerinin başarısının payı büyüktür. Çanakkale Zaferi ile Milli Mücadele ruhu meşaleleri yakılmış ve Türkiye Cumhuriyetinin temel taşları bu mücadeleler sırasında atılmıştır. Esasında en önemli şey Türk milletine Mustafa Kemal Atatürk’ü kazandırmıştır. Atatürk ile Türk milletinin buluşması Türk’ün tarih sahnesinden silinmesini önlemiş ve tarihin seyrini değiştiren bir kahraman olarak Mustafa Kemal Atatürk tarihteki yerini almıştır” dedi.
Geçmişini doğru bilmeyenlerin geleceği planlayamayacaklarını söyleyen Eroğlu, şunları kaydetti:
“Geçmişi göremeyenler onun tespitini ve analizini yapamayanlar gelecekte maalesef rahat edemezler. Geçmişimizi çok iyi bileceğiz ki geleceğimizi ona göre belirleyelim. Çanakkale Savaşları dünyayı da etkiledi. 21. yüzyılın devletler sistemi değişiyor. Bu bir dönüm noktasıdır, bu bir başlangıç. İmparatorluklar sona eriyor. Ulus devletler ortaya çıkıyor. Millet bilinci oluşuyor. Çanakkale Destanını örnek alan Avustralya, Yeni Zelanda devlet kurmuş, ulus devlet olmuşlardır. Çanakkale’ye kadar geldiler, onlar da kazandı. Millet olma şuurunu kazandı. İngilizlerin ve Rusların Çanakkale Savaşı ile uygulamak istedikleri projeler sona erdi. Yani Çanakkale dünyanın siyasi yapısını da değiştirmiş oldu.”
Anma etkinliği Veteriner Fakültesi öğrencilerinin hazırladığı oratoryo sunumu, şiir dinletisi ve müzik dinletisinin ardından sona erdi.