Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Mühendislik Fakültesi tarafından Üniversite-Sanayi İş Birliği Çalıştayı düzenlendi.

Atatürk Kongre Merkezinde gerçekleştirilen ve AKÜ-Vestel iş birliği ile düzenlenen çalıştayın açış programına AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir ve Prof. Dr. Yılmaz Yalçın, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yıldız, Teknoloji Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Ayhan Erol, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Kandemir, Vestel Beyaz Eşya A.Ş. Buzdolabı Fabrikaları AR-GE Müdürü Hasan Emrah Şafak ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Rektör Karakaş, çalıştay öncesinde Vestel Beyaz Eşya A.Ş. Buzdolabı Fabrikaları AR-GE Müdürü Hasan Emrah Şafak ile beraberindeki heyeti makamında kabul etti.

Mühendisler insanlığa hizmet etmektedir

Çalıştayın açış konuşmasını gerçekleştiren AKÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yıldız, mühendislerin insanların ve toplumun sorunlarına, ihtiyaçlarına teknik çözümler sunan, bilimsel yöntemlerle düşünen ve çalışan kişiler olduğunu söyledi.  Modern anlamda mühendisin bilim insanlarının ürettiği teorik bilgiyi, tekniker ve teknisyenlerin uygulayabileceği pratik bilgiye dönüştüren kişi olarak da tanımlandığını ifade eden Yıldız, “Bu tanımla birlikte mühendisler, doğa kanunlarını kullanarak ve onlara yön vererek insanlığa hizmet etmektedirler. Sanayinin araştırma, üretim ve geliştirme faaliyetlerine mühendislerin etkileri oldukça fazla olup bu yönüyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadırlar” diye konuştu.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesinin kuruluş süreci ve bölümleri hakkında bilgiler aktaran Yıldız, şunları kaydetti:

“Üniversitemizde ilkelere uygun mühendisler yetiştirebilmek amacıyla mühendislik eğitimi, 1992 yılında Mühendislik Fakültesinin Uşak’ta kurulmasıyla başlamıştır. 1992-1993 akademik yılında Tekstil Mühendisliği, 1995-1996 akademik yılında Seramik Mühendisliği ile Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği eğitim öğretime başlamıştır. 2001 yılında Afyon Mühendislik Fakültesinin kurulmasıyla birlikte ilk olarak Seramik Mühendisliği ile Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği bölümleri faaliyetlerine fakültemizde devam etmiştir. Bu bölümlerin isimleri Seramik Mühendisliği, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği; Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği ise Harita Mühendisliği olarak faaliyetlerine devam ettiler. 2003 yılından itibaren sırasıyla Maden, Gıda, Kimya, Elektrik, İnşaat, Biyomedikal Ve Jeodezi Mühendislikleri açılmıştır.”

Mühendislik ve Teknoloji Fakülteleri 5 bin 422 mühendis yetiştirdi

Afyon Kocatepe Üniversitesinde mühendis yetiştiren diğer bir fakültenin de Teknoloji Fakültesi olduğunu dile getiren Yıldız, Teknoloji Fakültesi hakkında şu bilgileri verdi:

“Üniversitemizde mühendis yetiştiren diğer bir fakültemizde Teknoloji Fakültemizdir. Türkiye’de kurulan 21 teknoloji fakültesinden biri olan üniversitemizde; Makine Mühendisliği, Metalürji ve Malzeme Mühendisliği ve Otomotiv Mühendisliği bölümleri 2010-2011 akademik yılında ilk kez öğrenci alarak mühendislik eğitimine başlamıştır. Daha sonraki yıllarda bu bölümleri Elektrik Elektronik Mühendisliği ve Mekatronik Mühendisliği bölümleri takip etmiştir. Halen Mühendislik Ve Teknoloji Fakültelerindeki toplam 14 bölümde 4 bin 992 öğrenci eğitim öğretim görmektedir. Her iki fakültemizde toplam 148 öğretim elemanı tarafından eğitim öğretim faaliyetleri yürütülmektedir. 2004 yılından günümüze kadar geçen sürede Mühendislik ve Teknoloji Fakülteleri olarak ülkemize 5 bin 422 mühendis kazandırmış bulunmaktayız.”

“Üniversite-şehir iş birliği çerçevesinde faaliyetler yürütüyoruz”

AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ise günümüz dünyasında üniversitelerin sadece eğitim öğretim vererek, meslek elemanı yetiştirme misyonuyla tanımlanmış kurumlar olmadığını ifade etti. Karakaş, “Bu misyon, üniversitelerin en önemli işlevidir, misyonudur, vizyonudur ama bunun yanında onu tamamlayan diğer önemli misyonları da vardır. Bunlar arasında en önemlisi de araştırma-geliştirme misyonudur. Aslında bu eğitim öğretim, toplumsal katkı ve araştırma bir araya geldiği zaman üniversite gerçek kimliğine kavuşur. Bütün üniversitelerin bu misyonları yerine getirmek üzere kurgulandığını biliyoruz. Biz de bu anlamda üniversitemizde eğitim öğretimi öğrenci merkezli ve kalite odaklı bir anlayışla yükseltme çabası içerisindeyken, bu çabayı vermeye ve gerçekleştirmeye çalışırken, aynı zamanda toplumsal katkı sunma bağlamında üniversite şehir-iş birliği çerçevesinde faaliyetler yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

Araştırma-geliştirme misyonunu yerine getirme amacıyla da üniversite-sanayi iş birliği politikası doğrultusunda çabalarını ve gayretlerini artırarak devam ettiklerini söyleyen Karakaş, yapılan çalışmalar hakkında şunları kaydetti:

“Üniversite-sanayi iş birliği son yıllarda üniversiteye yüklenen misyonlardan ya da işlevlerden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Biz de üniversite yönetimi olarak yönetim politikalarımızın öncelikli alanları içerisinde bu iş birliğini belirledik ve bu doğrultuda birtakım adımlar atmaya başladık. Üniversite, eğitim öğretim veren ama araştırma misyonuyla da bilgi üreten, teknolojinin ortaya çıkmasını sağlayacak, üretme kapasitesine sahip bir kurum olduğundan dolayı üniversite-sanayi iş birliğini önemsiyoruz. Bu doğrultuda birtakım faaliyetler gerçekleştirdik. Yönetime geldiğimizde üniversitemizin araştırma kapasitesini tespit ettik. Hem fakültelerimizde hem de araştırma merkezlerimizde laboratuvar, cihaz altyapılarımız nedir? Bunları hem tespit etmek hem de bir disipline sokmak, dolayısıyla bunlardan maksimum bir faydayı elde edebilmek için bir çabanın içerisine girdik. Aynı zamanda da paydaşlarımızla birlikte de üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmek için bir dizi faaliyet içerisine girdik. Öncelikle 2 yıl önce üniversitemizde paydaşlardan oluşan üyeler ile danışma kurulumuzu oluşturduk, daha sonra da birim danışma kurullarımızı oluşturduk. Her fakültemiz ya da akademik birimimizin sektörde ya da sanayide ilgili paydaşları, bu kurullarda temsil ediliyorlar. Bunun yanında üniversite sanayi iş birliğini geliştirmek için sanayi ve ticaret odasıyla, organize sanayi bölgesiyle ve yine sanayi ile ilgili kuruluşların yönetim kurullarıyla toplantılar gerçekleştirdik. Bu toplantıları da gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası ile bunu yaptık. Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kuruluyla bu toplantıyı yaptık.  Yönetim kuruluyla, o kuruluşun ilgi alanında olabileceğini düşündüğümüz hem fakülte hem de araştırma merkezi yöneticilerimizi buluşturduk ve üniversite-sanayi iş birliği kapsamında bunun istişaresini yaptık. Bunu yapmaya da devam ediyoruz. Tabi bununla da sınırlı kalınmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu iş birliğinin somut çıktıları olması açısından bir mekanizma ve bir sekretarya geliştiriyoruz. Üniversite-sanayi iş birliğini ilerletecek bir sekretarya mekanizması da geliştirmek üzereyiz. Bu çalışmalara ek olarak üniversitemize ait bir araştırma geliştirme strateji belgesi oluşturmak amacıyla, kurullar ve yönergeler hazırlayarak, çalışmaları sürdürüyoruz.”

Günlük 43 bin beyaz eşya üretimi

Açış konuşmalarının ardından Vestel Beyaz Eşya A.Ş.  Buzdolabı Fabrikaları AR-GE Müdürü Hasan Emrah Şafak’ın “Akıllı Ürünler Akıllı Fabrikalar” konulu konferansına geçildi. Vestel Beyaz Eşyadan 20 arkadaş ile Afyon Kocatepe Üniversitesinde çalıştay düzenleyeceklerini ifaden Şafak, Vestel Beyaz Eşya hakkında şu bilgileri aktardı:

“Vestel Beyaz Eşya Zorlu Grubuna bağlı bir şirket. Zorlu Grup Vestel’in haricinde gayrimenkul, enerji, tekstil gibi birçok sektörde faaliyet gösteren grup. Vestel; beyaz eşya, tüketici elektroniği, mobil cihazlar, savunma ve profesyonel ekranlar gibi sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere sahiptir. Vestel’in dünya çapında 16 ofisi vardır. Burada AR-GE ve satın alma faaliyetlerini yürütmektedir. Vestel’in merkezi ise Manisa’da bulunmaktadır. Manisa’da bulunan Vestel, Türkiye’de tek kampüste Avrupa’da bulunan en büyük üretim üssüdür. 7 bin 800 çalışanı ile üretim yapmaktadır. Vestel grubunda ise 16 bin kişi istihdam sağlamaktadır. Yan sanayi ve servisleri de hesaba katarsak Manisa çevresinde 50 bin kişi Vestel’den ekmek yemektedir. Vestel Beyaz Eşyada, günlük 43 bin beyaz eşya üretim kapasitesine sahiptir. Üretimin yüzde 80’ini ihraç etmektedir. Son 21 yıldır da ihracat şampiyonudur. Vestel Beyaz Eşyada buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, klima ve pişirme cihazları üretiyoruz. 2018 yılında çamaşır kurutma makinesini tesislerimize aldık. Bu fabrikamız endüstri 4.0 temelleri ile kurulmuş son teknoloji bir fabrikadır.”

Türkiye beyaz eşya üretiminde Avrupa’da birinci

Beyaz eşya sektörünün, otomotiv sektöründen sonra dünyada önde gelen sektörlerden birisi olduğunu belirten Şafak, dünya ve Türkiye’deki beyaz eşya üretimi konusunda şunları aktardı:

“Dünyada beyaz eşya üreticileri 2018 yılında yaklaşık olarak 510 milyon beyaz eşya üretmiş. Aslında beyaz eşya sektörü otomotiv sektöründen sonra dünyada önde gelen sektörlerden birisi. Çin, dünya beyaz eşya üretiminin yarısından fazlasını yapmaktadır. Çin, üretiminin büyük çoğunluğunu iç pazara yapıyor. Çin’den sonra ikinci sırada Türkiye var. Türkiye’nin beyaz eşya üretiminde rolü çok büyüktür. Avrupa’nın en büyük beyaz eşya üreticisi Türkiye, dünyanın ise ikinci büyük eşya üreticisidir. Beyaz eşya üretimine baktığımız zaman geçtiğimiz yıl 28 milyon 500 bin beyaz eşya Türkiye’de üretildi. Bu sektör 600 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. Vestel olarak 8 milyon 500 bin ürettik. Düzenli olarak büyüme trendindeyiz. 2019 yılını da yaklaşık olarak 9 milyon 500 bin beyaz eşya ile kapatacağız. Ürettiğimiz ürünlerin dünyanın 155 ülkesine ihraç ediyoruz. Üretimlerimizin yüzde 80’ini ihraç ediyoruz. Çoğunlukla Batı Avrupa’ya ihraç ediyoruz.”

“Vestel olarak en az enerji tüketen ürünlere sahibiz”

Sürdürülebilir bir dünya için enerjinin ve tüketiminin çok önemli olduğunu vurgulayan Şafak, “Biz Vestel Beyaz Eşya olarak yıkayıcı ürün grubunda dünyada en az su tüketen ürünlerine sahibiz. Sadece Türkiye’de değil dünyada en az enerji tüketen ürünlere sahibiz. Türkiye İstatistik Kurumuna göre, Türkiye’de yaklaşık 20 milyon hane var. Bu hanelerde eski ürünler halen kullanılmakta. Bu hanelerdeki 10-15 yıllık ürünleri alsak ve Vestel’in yeni ürünlerini koysak elde edeceğimiz su tasarrufu Türkiye’nin 26 şehrinin yıllık su tüketimine eşit olacak. Yine aynı şekilde enerji tüketimi de sürdürülebilir dünya için çok önemli. Burada da bütün ürün gruplarımızla da dünyanın en az enerji tüketen ürünlerine sahibiz. 20 milyon hanedeki eski ürünleri alıp yerlerine bu ürünleri koyduğumuzda elde edeceğimiz tasarruf 2 bin 650 rüzgâr türbininin bir senede üreteceği enerjiye eş değer” dedi.

Konferansın ardından AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Vestel Beyaz Eşya A.Ş.  Buzdolabı Fabrikaları AR-GE Müdürü Hasan Emrah Şafak’ a plaket takdim etti.

Daha sonra Üniversite-Sanayi İş Birliği Proje Çalıştayına geçildi. Çalıştay, Elektrik Mühendisliği- Elektronik Mühendisliği oturumu, Kimya Mühendisliği Oturumu ve Malzeme Bilimi ve Mühendisliği- Metalurji Mühendisliği Oturumu olarak 3 oturumda gerçekleşti.

25 Ekim 2019, Cuma 915 kez görüntülendi