Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Su Kaynakları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Baraj Dolgu Malzemesi ve Zeminden Kaynaklanan Baraj Göçmeleri” konulu konferans düzenlendi.
AKÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Zorluer tarafından verilen ve Mühendislik Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirilen konferansa öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Konuşmasına baraj çeşitlerini anlatarak başlayan Doç. Dr. İsmail Zorluer, barajların yapım amaçlarına değindi. Zorluer, “Barajlar, çeşitli amaçlar ile yapılıyor. Bu amaçlardan bazılarını içme suyu temin etmek, endüstriyel su kullanımı için su temin etmek, elektrik enerjisi üretmek olarak ifade edebiliriz. Aynı zamanda barajları daha çok inşa edildiği malzemeye göre baraj çeşitleri olarak değerlendirebiliriz. Bunları da dolgu barajlar ve rijit barajlar olarak ifade ediyoruz. Dolgu barajlar, toprak dolgu ya da kaya dolgu kullanılarak yapılan barajlardır. Rijit barajlar ise ağırlık payandalı, kemer tipinde beton, kargir, çelik, ahşap malzemeler kullanılarak yapılan barajlardır. Son yıllarda ise dolgu-rijit barajlar adını verdiğimiz RCC silindirle sıkıştırılmış beton barajları görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Baraj tasarım esasları ile ilgili bilgiler de veren Doç. Dr. İsmail Zorluer, kullanılan dolgu malzemeleri ve baraj yapımlarında dikkat edilmesi gereken hususlara değindi. Zorluer şunları kaydetti:
“Topografya, baraj tipi seçiminde ilk kriterdir. Dik ve dar vadilerde kemer baraj, geniş vadilerde ise daha sıklıkla dolgu ve ağırlık barajlarının tercih edildiğini görüyoruz. Bununla beraber barajı taşıyacak tabaka kalınlığı, geoteknik karakteristikleri, permeabilitesi ve jeolojisi baraj yapımında dikkat edilen, önem gösterilen temel zemin koşullarını oluşturur. Zira bu saydığım etmenler baraj yüksekliğini belirlemektedir. Zemin tipleri aynı zamanda baraj çeşitliğini de etkilemektedir. Örneğin sağlam kayaçlar, rijit barajlar için uygundur. Alüvyon zeminler ise dolgu barajlar için uygundur, ancak tabii ki bu tip yerlerde geçirimsizliğin en önemli problem olduğunu görüyoruz. Çünkü baraj yapımında istediğimiz şey su tutması, suya dayanıklı olması; bu açıdan geçirimlilik çok önemli bir nokta. Bununla beraber silt ve ince kum zeminler, yüksekliği az olacak şekilde ağırlık ve toprak dolgu barajlar için uygundur. Buralarda da baraj stabilitesi için en büyük problemin sıvılaşma olduğunu söyleyebiliriz. Kil zeminler ise toprak dolgu barajlar için uygundur, ancak bu kil zeminler eğer konsolide olmamış ise zeminde büyük oturmalar olur, bunu da dikkate almak gerekir.”
Baraj tasarımında ve yapımında dikkate alınması gereken birçok etmen olduğunu da kaydeden Zorluer, “Bunlardan bazıları bölgenin topografyası, jeolojisi, temel koşulları, malzeme kaynakları, dolusavak büyüklüğü, dolusavak yeri ve bölgenin depremselliği gibi faktörler olarak sıralanabilir. Baraj inşası için de en yakın çevreden elde edilmesi uygun olan üç farklı malzemeye ihtiyaç vardır. Dolgular için toprak, dolgu ve riprap için kaya ve beton için agrega. Bununla beraber ekonomik etmenleri de göz ardı etmememiz lazım. Bu açıdan baktığımızda da en ekonomik baraj tipi, baraj sahasına oldukça yakın ve yeterli miktarda malzemeye sahip ocakların seçilmesiyle sağlanabilir” şeklinde konuştu.
Konferans, baraj yapımlarındaki yanlış uygulamaların gösterimi ve ardından öğrencilerin sorularının cevaplanması ile sona erdi.