Afyon Kocatepe Üniversitesinde (AKÜ) profesör ve doktor öğretim üyesi kadrolarına atanan 9 akademik personel için tanışma toplantısı düzenlendi.
AKÜ Rektörlüğü Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Genel Sekreter İhsan Ceran ve İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Hüdai Koçyiğit katıldı.
Toplantıda konuşma yapan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Afyon Kocatepe Üniversitesinin geleneği olarak yeni atanan öğretim üyelerine dizüstü bilgisayar dağıttıklarını ifade etti. Karakaş, “Üniversitemizin bir geleneği var. Üniversitemize başlayan öğretim üyelerimize zimmet yoluyla, devletimizin imkanları doğrultusunda bir hediye takdim ediyoruz. Bu tabi zimmet. Bütün tasarruf, kullanım hakkı size ait olan bir hediye olarak değerlendirmek lazım. Devletimizin imkanları oldukça çalışanlarımıza daha kaliteli çalışmalar yapsınlar, daha güzel yayınlar gerçekleştirsinler diye bu imkanları kullandırtmaya çalışıyoruz. Bu anlamda hepinizin hem kadroları hem de bilgisayarları hayırlı olsun” diye konuştu.
Aidiyet duygusuna vurgu yapan Karakaş, şunları söyledi:
“Özellikle asistanlığı Afyon Kocatepe Üniversitesinde geçenler kurumu biliyorlar ve tanıyorlar. Bu anlamda aidiyet duyguları da zaman içerisinde oluşmuş durumda ama yeni başlayan ve dışarıdan gelen arkadaşlarımızın da kuruma aidiyet duygusunu güçlendirme adına da bu faaliyeti gerçekleştiriyoruz. Neden aidiyet? Çünkü insan çalıştığı bir mesleğe, o çalıştığı kuruma güçlü aidiyet bağları ile bağlı olduğu zaman daha güzel işler yapacaktır. Daha verimli çalışmalar yapacaktır. Dolayısıyla kurumunu, mesleğini benimseyerek yapılan iş, kişiyi hem tatmin ve mutlu eder hem de o kuruma artı değer kazandırır. Bu anlamda aidiyeti ve emeği önemsiyoruz. Sizlerde de üniversitemize katılan öğretim üyesi akademisyenler olarak bu aidiyet duygusunun güçlü bir şekilde oluşmasını istiyoruz. Hepinizden ayrı ayrı alanlarınızla ilgili katkılar, yeni çalışmalar bekliyoruz.”
Akademisyenliğin sadece öğretim gerçekleştiren bir meslek olmadığını, bir de araştırmacılık yönü olduğunu söyleyen Karakaş, “Akademisyende araştırmacılık ve onu besleyecek bir felsefi damar olarak entelektüel kumaş yoksa ya da zayıfsa o mesleği yürütmesi çok zor olur. Bazı kişilerin entelektüel zekası ve kapasitesi yüksektir. Çalışkanlığı ile birlikte onu daha ileri noktalara götürebilir. Bazılarında düşük olabilir ama araştırmacılık yönü çalışma ve gayreti yüksektir onun aracılığıyla telafi eder. Dolayısıyla bu hususlar önemli. Akademisyen dediğimiz zaman hepimiz eğitimi, aldığı eğitimin seviyesini, niteliğini, kalitesini, entelektüel kapasitesini ve aynı zamanda da araştırmacı kişiliğine bakarız. Bunlar olduğu zaman gerçekten akademisyen dediğimiz kimlik ortaya çıkıyor. Bu anlamda bu araştırmaya, çalışmaya üniversite olarak bizde imkanlar dahilinde destek olmaya çalışıyoruz” dedi.
Toplantı, dizüstü bilgisayarlar ile harici belleklerin dağıtılmasının ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |