Afyonkarahisar Valiliği ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Uygulama ve Araştırmaları Merkezi tarafından, “Ailede Çatışma Yönetimi ve Sorun Çözme” semineri düzenlendi. 2021 Afyonkarahisar Aile Yılı kapsamında düzenlenen ve Akademide Aile Seminerlerinin üçüncüsü olan etkinlik çevrim içi olarak AKÜ Youtube hesabından yayımlandı.
Moderatörlüğünü AKÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Emin Türkoğlu’nun yaptığı, AKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Ayhan Koyuncu’nun konuşmacı olarak yer aldığı seminerde ailede çatışma yönetimi ve sorun çözümleri konusunda bilgiler paylaşıldı.
Çiftler birbirlerini iyi tanımalı
Seminere konuşmacı olarak katılan Doç. Dr. Ahmet Ayhan Koyuncu, evliklerde doğabilecek çatışmaları ve sorunları çözmede en önemli konunun çiftlerin birbirlerini iyi tanımalarından geçtiğini söyledi. Koyuncu, “Bu yüzden hem nişanlılık döneminde hem de sonrasında çiftlerin birbirlerini tanıması, birbirleriyle zaman geçirmesi önemli. İki tarafın da karşı tarafı tanıması, hassasiyetlerini bilmesi, zayıf yönlerini bilmesi pek çok noktada işe yarıyor. Özellikle nişanlılık dönemini iyi değerlendirmek gerekiyor” dedi. Evlilikte yalnızca çiftlerin değil ailelerin de birbirlerini tanımaları gerektiğinin öneminden bahseden Koyuncu, aile büyüklerinin yaşam tecrübelerinden faydalanmak gerektiğini söyledi. Koyuncu konuşmasında “Görücü usulü evliliğin de, birbirini tanıyarak yapılan evliliğin de avantajları ve dezavantajları vardır. Görücü usulü evliliğin en büyük avantajı burada aileler birbirlerini tanırlar. Önemli bir yaşam tecrübeleri vardır. Oysa gençler hayat tecrübeleri çok fazla olmadığı için çok kolay kandırılabilir pozisyonda oluyorlar” diye konuştu.
“Hem anne babanın hem de çevrenin tanıma sürecine aktif katılımı, süreci olumlu etkileyecektir”
İki ayrı dünyadan gelen iki farklı insanın yeni bir dünya oluşturmaya çalışmasının zor olabileceğini anlatan Koyuncu, her iki tarafın farklı alışkanlıklarının olması, evliliğe ilişkin tecrübesizlik gibi konuların evli çiftleri pek çok sorunla karşı karşıya getirdiğini dile getirdi. Koyuncu bu süreçte çiftlerin ailelerinin hayat tecrübelerinden faydalanmaları gerektiğini belirterek, “Burada görücü usulü evliliğin en güçlü yanı bu. Biz, bireyler olarak ya da yaşam tecrübesi çok fazla gelişmemiş bireyler olarak genellikle fiziki yapıya odaklanıyoruz. Ama ailelerimiz bir kıza ya da bir erkeğe baktığı zaman bundan anne olur mu, bundan baba olur mu, bundan eş olur mu, bundan gelin olur mu, görümce olur mu? Bunların ailesi bizim aileye uyar mı şeklinde birlikteliğin devamı için oldukça önemli olan konulara dikkat ediyorlar. Gençler ise daha çok fiziksel özelliklere odaklanıyor” şeklinde konuştu.
Koyuncu, örnekler vererek sürdürdüğü konuşmasında empatinin ve fedakarlığın da önemine değindi. Koyuncu, sözlerine şöyle devam etti:
“Kimin haklı, kimin haksız olduğu meselesi çok da önemli değil. Herkes kendi pozisyonundan, kendi perspektifinden haklı. Ancak bu haklılık sorunları çözmüyor. Sosyal yaşamda doğrular birden çok olabiliyor. Çiftler konuşuyoruz derken aslında kavga ediyorlar. Herkes bir diğerine haklı olduğunu ispat etmeye çalışıyor. Empati kurup karşı taraftan da bakmayı denemezseniz tek haklı gerçekten sizsiniz. Aklın yolu birdir, doğru tektir, o halde ben haklıyım noktasına gidiyor. Ancak hayat bu şekilde gitmiyor. Bunu keşfettikten sonra soruyu değiştirdik ve şöyle sormaya başladık. Bu sorunu nasıl çözeceğiz? Çözüm odaklı arayışların içine girdik. Bu, kavga meselesini de devre dışı bıraktı.”
Sevgi ve saygı birlikte olmalı
Günümüzdeki insan tipinin bencil insan tipi olduğunu ve fedakarlığın hep karşı taraftan beklendiğini anlatan Koyuncu, bireylerin hayatı kendi hakları, kendi alacakları üzerinden kurguladıklarını ifade etti. Geleneksel düzeyde başkalarının bizim üzerimizdeki haklarını öncelediğimizi hatırlatan Koyuncu, eşlerin evlilik kurumu içinde birbirlerine saygı göstermelerinin önemine de değinerek, “Eşlerin birbirlerine birey olarak saygı duyması her zaman sevgiyle birlikte olmayabiliyor. Eşinizi bir birey olarak göreceksiniz. Ona saygı duyacaksınız. Onu rencide etmeyeceksiniz. Bir sıkıntı yaşadığınızda eşinizin kişiliğini rencide etmemek gerekir. Eşinizi saygın bir birey olarak gördüğünüzde hayatın daha güzel ve daha kolay aktığını göreceksiniz” dedi.
 |