Şekeroğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB-BIS Organize Sanayi ve Teknoloji Bölgeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şekeroğlu ve ekibi, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Üniversite Sanayi İşbirliği Kurulu (ÜSİK) üyelerine üniversite-sanayi işbirliğine ilişkin deneyim ve tespitlerini aktardılar.
Çevrim içi olarak gerçekleştirilen toplatıya Rektör Karakaş ve Şekeroğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şekeroğlu’nun yanı sıra Araştırmadan sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yılmaz Yalçın, Teknoloji Fakültesi Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Kurul Başkanı Prof. Dr. Kubilay Aslantaş, Afyon Zafer Teknopark Müdürü Prof. Dr. Tuğrul Kandemir, Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Şekeroğlu AŞ. AR-GE Merkezi Akademik Danışmanı Prof. Dr. Bekir Yalçın, Malzeme Bilim Mühendisliği Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Taner Kavas ve Doç. Dr. Aytekin Hitit, Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mustafa Sandıkçı, Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat Büyüksağiş, Mühendislik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Onur Hocaoğlu ve Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Yusuf Karaca, Şekeroğlu A.Ş. adına ise, AR-GE Merkezi Yöneticisi İsmet Fatih Şekeroğlu, Ticaret Direktörü Ahmet Yılmaz ve Proje Yöneticisi Zübeyr Gök katıldı.
Üniversite-şehir işbirliğinin en önemli adımı üniversite sanayi işbirliği
Toplantının açış konuşmasını yapan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, AR-GE birikiminin ardında bilimsel bilginin olduğunu belirtti. Karakaş, “Üniversite şehir işbirliğinin en önemli ayağı olarak üniversite sanayi işbirliğini görüyoruz. Bunun için üniversitemizde başta Teknoloji Transfer Ofisi, TEKMER ve Teknopark gibi çeşitli birimlerimiz faaliyet gösterdi. Bu birimler üzerinden üniversite sanayi işbirliğini güçlendirme ve canlandırma çalışmaları oldu ama daha kurumsal ve daha proaktif bir şekilde bu işbirliğinin ve ilişkilerin yürütülmesi amacıyla üniversitemizde ÜSİK ve bunun paralelinde bir danışma kurulu oluşsun istiyoruz. Danışma kurulunda hem hocalarımız hem de sektör temsilcileri bir arada bulunacaklar” diye konuştu. Kurulların oluşturulması adına önemli adımların atıldığını ifade eden Karakaş şunları söyledi:
“Üniversite yönetimi olarak göreve gelmemiz ile birlikte sanayiciler ile bir araya gelmeye başladık. İlgili birim yöneticilerimiz ile birlikte önce Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu ile ortak bir toplantı yapıldı. Daha sonra Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kuruluyla, MÜSİAD ile ve akabinde kanatlı hayvan sektörü temsilcileri ile bir araya geldik. Zaman zaman da Afyonkarahisar’ın sanayide önde gelen firmalarına ziyaretler gerçekleştirdik. Oluşturulacak kurul ile birlikte bu süreçlerin daha hızlı bir şekilde ilerlemesini arzuluyoruz.”
Karakaş, üniversite sanayi işbirliğinde yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, üniversite sanayi işbirliği sürecinde her iki kesimde de bariyerlerin olduğunu belirtti. Karakaş “Bu durum hocalarımızda da sanayicilerimizde de var. Sanayiciler çalışmanın hemen sonuç vermesini; hocalarımız da verilen her bilgi işe yarasın istiyor ancak bu her zaman olmuyor. “Know how” üretmek o kadar kolay değil. AR-GE zaman isteyen; denemeler gerektiren bir süreç” ifadelerini kullandı.
Bilim ve fen konusunda toplumsal heyecan oluşması elzem
Şekeroğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB-BIS Organize Sanayi ve Teknoloji Bölgeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şekeroğlu ise yaptığı konuşmada toplumsal kalkınmanın bilim ve fen konusunda toplumsal bir heyecanın oluşturulması ile sağlanabileceğini kaydetti. AR-GE’ye ve üniversite-sanayi işbirliğine özel önem veren bir firma olduklarını ifade etti.
Üniversite sanayi işbirliği 2002 yılından itibaren ilerlemeye başladı
Üniversite sanayi işbirliğinin, 2002 yılından itibaren tüm kesimlerin gündemine en ileri seviyede girmeye başladığını ifade eden Şekeroğlu, “Üniversitedeki bilgiyi sanayiye aktarmaz ve bunu icra edilebilir hale getirmezseniz katma değerli bir ürün üretmenin imkânsız olduğu anlaşıldı. Günümüzde geldiğimiz noktaya bakarsak artık silahlı kuvvetlerin ihtiyaç duyduğu malzemeleri Almanya veya Fransa gibi ülkelerin standartlarının çok daha fazla üstünde üreten yapılar oluşmuş durumdadır. Bu durum alandaki firmaların üniversiteler ile işbirliği sonucunda yapılabildi” diye konuştu. Oluşan farkındalığın her iki kesim açısından müspet sonuçları beraberinde getirdiğini anlatan Şekeroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Beraberinde hem üniversite camiası hem de sanayi kesimi bu birlikteliğin iyi sonuçlar çıkaracağını görmeye başladı ki her iki kesim tarafından bu konu önemsenmeye başladı. Üniversitelerde sanayi ile işbirliği konusunda ve memlekete bir katkı sağlamak amacıyla yola çıkmış pek çok hocamız sanayici ile işbirliği yapmaya başladı. Tabii ki bunlar çok kolay olmadı. Sanayiciler üniversiteye çok da sıcak bakmıyorlardı. Bizim AR-GE merkezimiz çok güzel işlere imza attı. Biz birinci sanayi bölgesinden şu anda bulunduğumuz organize sanayi bölgesine geçmeden önce 280 kadar işçi çalıştırıp yıllık 3 bin ton kadar hammadde kullanıyorduk; şimdi ise ana şirketimizde 10 bin ton seviyesinde 220 kadar işçiyle çalışıyoruz. Bu sanayi-üniversite işbirliğiyle, AR-GE merkezimizin ortaya koyduğu inovasyonlarla ve verimliliğin nasıl artırılacağı konusunda hem bilimsel hem de fiziki tarafınının organize edilmesiyle tahayyül edemeyeceğimiz bir noktaya geldi. Kullandığımız enerji, işçilik, mekânlar artmadığı, ciddi yatırımlar yapılmadığı halde ciddi bir üretim artışı yaşandı.”
Üniversitenin ve sanayinin beklentilerini birleştirmek gerekiyor
Üniversite sanayi işbirliğinin önünde bir takım engellerin olduğunu ifade eden Şekeroğlu bunları aşmanın zaman alacak bir süreç gerektirdiğine dikkat çekti. Şekeroğlu, “Fakat bundan sonraki süreç hem sanayi hem de üniversite açısından kolay olacaktır. Çünkü elimizde çok somut veriler var. Sanayicinin alacağı, satacağı, çalıştırdığı insanların olduğu bir dünyası var. Öbür tarafta ise üniversite camiasının içinde bulunduğu AR-GE meselesi çok ciddi zaman isteyen bugünden yarına somut şeyleri ortaya koyabilmesi mümkün olmayan bir süreci kapsıyor. Bu ikisini birleştirmek icap ediyor” diye konuştu.
AKÜ ve Şekeroğlu A.Ş. ortak savunma sanayi projesi üzerine çalışıyor
AKÜ Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Yalçın’ın danışmanlığını yürüttüğü ve ülkemizin otomotiv ile uçak-havacılık sektörlerine yerli kompozit levha üretimini sağlayacak çok önemli TÜBİTAK 1501 projesinin ve diğer projelerin üniversite sanayi işbirliği kapsamında yürütüldüğünü anlatan Şekeroğlu şunları söyledi:
“Bekir hocamla şu anda şirketimizin yürüttüğü Türkiye’ye örnek olabilecek iki projemiz var. Üniversitelerde bugüne kadar bilim adına yapılan çalışmalar teorik yani pratiğe yansıtılması mümkün olmayan şeylerden oluşuyor. Böyle bir birikimimiz olmadığı ve bunu kullanamadığımız için sanayici bir hoca ile anlaştığında ciddi zorluk yaşanıyor. Şirket olarak Bekir hocamla Türkiye için hayati öneme sahip kompozit bir proje üzerinde çalışıyoruz. Ben ne kadar zorlandıklarını biliyorum. Çünkü ellerinde bu konuda bir bilimsel yayın veya yapılmış bir deney yok. Böyle olunca da Bekir hocamlar sıfırdan asistanları ve öğrencileri ile proje üzerinde araştımalar ve testler yaparak bir sonuca varmaya çalışıyorlar ki bu da zaman alıyor.”
Şekeroğlu, bilim insanlarının projelerinin hayata geçmesi için finansman desteğinin TOBB bünyesinde sağlanması için bir girişimde bulunulduğunu ancak istenen seviyeye gelemediğini de anlattı.
Hız ve süre en temel etkenler
Şekeroğlu Plastik A.Ş. AR-GE Merkezi Yöneticisi İsmet Fatih Şekeroğlu ise sanayicinin ve üniversitenin olaya bakış açılarındaki en önemli konuların hız ve süre olduğunu söyledi. Fatih Şekeroğlu, şunları söyledi:
“Çeşitli projeler yapıyoruz ve paralelinde iş dünyasında rutin hayatımız devam ediyor. Rutin hayatımızda devam eden dinamikleri bir AR-GE projesi ile birleştirdiğimizde bir problem ortaya çıkıyor. Burada iki kulvar oluşuyor ki birincisi katma değeri olan know how içeren projeleri yaparken bir süre ve bütçe belirliyoruz. Bu proje akışında çalışmak gerekiyor. Üniversitenin çalışma biçimi de buna çok uygun. İş dünyasında ise anlık ortaya çıkan işler olabiliyor. Çünkü sanayici hem personelini, hem müşteriyi hem de malzemeyi düşünmek zorunda. Örneğin şirket içinde makine dairesinde ciddi bir tadilat yapmamız gerekiyor. Yoğun bir tesisat işi var. Bunu biz bir Pazar günü 24 kişilik bir ekiple planladık. Fabrikayı bir günlüğüne durdurmamız gerekiyordu. İşleme başladık ve 3 saat sonra global müşterilerimizden birisi bizim pazarlama tarafımızı baskı altına almaya başladılar. Biz işe yoğunlaşarak bazı noktalarda eksik de kalsak 24 saatte bitirmemiz gereken işi 12 saatte bitirip müşterinin talebini karşılamak için fabrikayı yeniden çalıştırmamız gerekiyor. Bizim sistemlerimiz toplu çalışmada verimlilik sağlıyor. Bir iki makine çalıştırdığınız zaman oradan kar etmeniz imkânsız ki hatta 5-6 kat zarar bile iyi seviye olarak kabul edilir. Biz tüm bunlara rağmen müşterinin talebini karşıladık. Bu denli hızın olduğu bir taraf var. Diğer tarafta ise sistematik olarak günlerce araştırma yapılacak, karar verilecek, analiz, test ve sonuçların bekleneceği bir akış var. Biz bu iki akışı birleştirmeye çalışıyoruz. Ana sorunların temeli buradan geliyor.”
Üniversite tarafının neden sürecin içinde olması gerektiğini de anlatan Fatih Şekeroğlu şunları ifade etti: “Bugün savunma sanayi başta olmak üzere pek çok alanda, bilim insanlarının analizler ve hesaplamalar yapmadan başaramayacağımız ortaya çıkıyor. Bu kapsamda da akademik tarafın araştırma, test, hesap ve analiz kısmı ön plana çıkıyor. İş dünyasında pratiklik ve tecrübe diğer tarafta ise bilimsel araştırmalar, test ve analizler var. Üçüncü bir sebep ise ekonomik şartlardır. Sanayi tarafında çark çok hızlı döndüğü için ekonomik şartlarda yapılan her hamlenin, yatırımın ve emeğin karşılığını çok hızlı görme gibi bir beklentisi var. Öbür taraftan değerli bir iş yapıyorsanız da bunun da karşılığının illa ki olması gerekiyor.”
Dünyadaki örneklere bakılmalı
Şekeroğlu Pazarlama Direktörü Endüstri Mühendisi Dr Ahmet Yılmaz da Türkiye’de üniversite sanayi işbirliğine yönelik Şekeroğlu A.Ş. ile Prof. Dr. Bekir Yalçın ve benzeri bireysel olarak başarılı işbirliklerinin mevcut olduğunu ancak bunun ülke genelinde üniversitelere uygulanabilmesi için YÖK ve üniversiteler tarafından üniversite sanayi işbirliğine yönelik dünyadaki uygulamaların incelenerek daha bağlayıcı bir sistem geliştirmesi gerektiğini ifade etti.
Şekeroğlu A.Ş. Projeler Direktörü Zübeyir Gök ise sanayicinin sonuç alma odaklı çalıştığını; akademisyenlerin sanayicinin araştırma ve teknik sorunlarına doğru ve hızlı çözüm olmaları gerektiğini; bu şekilde hizmet veren akademisyenin ise sanayiciyi mağdur etmediğini ifade etti. Gök, pek çok üniversite sanayi işbirliği projesinin, AKÜ Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Yalçın’ın da dâhil olduğu iki danışmanla başarılı bir şekilde yürüttüklerini ifade etti.
Toplantı sorulan soruların cevaplanması, dilek ve temennilerin iletilmesi ile sona erdi.