Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ), 42 farklı dilin konuşulduğu, toplam 87 ülkede, 27 bin 989 kişi ile gerçekleştirilen uluslararası bilimsel bir projede yer aldı. AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Pınar Dursun’un da yer aldığı proje üç ayaktan oluşuyor. Projenin ilk ayağında, Mayıs-Ekim 2020 arasında, Covid-19 fotoğraflarına karşı geliştirilen tepkiler ölçülerek, pandeminin getirdiği psikolojik sağlık sorunları ve bu sorunlarla başa çıkma stratejileri ele alınıyor.
Pandeminin Psikolojiye Etkisi 87 Farklı Ülkede 27 Bin 989 Kişi Üzerinde Araştırıldı
Çok uluslu proje, tüm dünyada psikoloji bölümlerini birleştiren, “The Psychological Science Accelerator” adını taşıyan, AKÜ Psikoloji Bölümünün de içinde olduğu 500 psikoloji bölümünün oluşturduğu bir psikoloji bilim laboratuvar ağı tarafından yürütülüyor.
Projede Kenya, Filipinler, ABD, Meksika, Arjantin, Brezilya, Şili, Güney Afrika, Almanya, Avusturya, Avustralya, Macaristan, İsveç, Fransa, İngiltere, Kosta Rika, Kanada, Belçika, Slovenya, Çekya, Romanya, Güney Kore, Japonya, Çin, Nijerya, Mısır, Portekiz, Ermenistan, Hollanda, Norveç, İsviçre, Pakistan, Polonya, Rusya, Arnavutluk, Fil Dişi Sahilleri gibi 87 farklı ülkeden çok sayıda bilim insanı ve akademik kurum bulunuyor. Türkiye’den, AKÜ haricinde Bilkent Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), Hacettepe Üniversitesi, Üsküdar Üniversitesi, Atılım Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Samsun Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Ankara Medipol Üniversitesi çalışmada yer alıyor.
Proje çıktıları arasında yer alan bilimsel çalışma, uluslararası bilimsel bir yayın olan “Nature Human Behavior” Springer’de yer aldı. Akademik ve bilimsel çalışmaların saygınlığını ölçen, bilimsel çalışmaların etkilerini gösteren bir değerlendirme sistemi olan “impact factor”ü 2019 yılında “12.282” olan SSCI A grubu dergide yayımlanan çalışma “A multi-country test of brief reappraisal interventions on emotions during the COVID-19 pandemic” başlığı ile yer alıyor.
“Kendimizle konuşmaya başlayarak, telkinler yardımıyla sakin kalarak hayata devam edebilmek gerekir”
Konuyla ilgili açıklama yapan Dursun, Covid-19 pandemisinin fiziksel olduğu kadar ruhsal zararları olduğuna dikkat çekti. Dursun, duygusal tepkilerle ve sıkıntılarla başa çıkabilmek için kullanılan “Yeniden Değerlendirme” yönteminden bahsetti. Yöntemin var olan durumu yeniden yorumlamak ve yapılandırmak ya da kurgulamak olduğunu söyleyen Dursun, bireyin kendisiyle konuşmaya başlamasının önemine değindi. Pandemi gibi zorlu süreçlerden geçerken telkinin ve sakin kalmanın gerekliliğini hatırlatan Dursun, “En çok kendimizle vakit geçiriyoruz. ‘Ellerimi yıkamalıyım. Yüzüme dokunmaktan kaçınmam gerekir. Güvenli mesafeyi korumalıyım ve tüm bunları yapabilirim’ gibi basit ancak telkin edici konuşmaların güçlü etkileri mevcuttur. Aslında bunlar bize yabancı yöntemler değil. Dünya tarihi bu ve benzeri virüs arşivleriyle dolu. Her zaman mücadele etmemiz gereken bireysel ve toplumsal durumlar olagelmiştir. Toplumsal travmalar, kırılmalar yarattığı gibi hayatımızdaki öncelikleri de belirler. Yaşamanın önemini anlamamıza, anlamlı sosyal bağlantılar ya da ilişkiler kurmamıza neden olur. Belki bunlar bize yabancı gelen sonuçlar değil. Ancak bu çalışma bizlere, tüm dünyada, Afrika ya da Fil Dişi Sahilleri gibi farklı kültürlerde bile telkin edici düşünce biçimlerinin aşırı duygusal tepkilerimizin önlenmesindeki önemini yeniden hatırlattı” şeklinde konuştu.