Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin (AKÜ) kuruluşunun 30. Yılı etkinlikleri kapsamında Fen Edebiyat Fakültesi (FEF) tarafından “Kariyer Söyleşileri” etkinliği gerçekleştirildi.

Erdal Akar Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Erdinç Dündar ve Dr. Öğretim Üyesi Hülya Kaymak, Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Özdemir ile birlikte akademik personel ve öğrenciler katıldı. Moderatörlüğünü Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Ayhan Koyuncu’nun yaptığı panelde; Başmakçı Kaymakamı Ali Ekber Ateş, Sandıklı Uygulamalı Bilimler Yüksekokul Müdürü ve Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Akın ve Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Umut Mutlu Özkan yer aldı.

Etkinliğin açış konuşmasını yapan Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Erdinç Dündar, kariyer sahibi insanların her zaman örnek teşkil ettiğini söyledi. Dündar, “Şu anda fakültemizde Profesör, Bölüm Başkanı, Doçent, Dr. Öğr. Üyesi olarak görev yapan hocalarımız var. Bunun yanında yine fakültemizde lisanstan mezun olup yüksek lisans, doktora yapan arkadaşlarımız da var. Bu, Fen Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin kariyer yapabilecekleri anlamına gelmektedir. Bu açıdan biz bu etkinliği önemsiyoruz” diye konuştu.

“Fen Edebiyat Fakültesi mezunları da kaymakam olabilir”

Etkinliğin ilk konuşmasını yapan Başmakçı Kaymakamı Ali Ekber Ateş, kişisel ve çalışma hayatına dair bilgiler vererek konuşmasına başladı. Kanunda yapılan değişiklikle birlikte Fen Edebiyat Fakültesi mezunlarının da kaymakam olma şansı olduğunu söyleyen Ateş, “Önceden sadece iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunları kaymakam olabiliyordu ama yeni kanuni düzenleme ile beraber sadece iktisat, işletme, kamu yönetimi bölüm mezunları değil. Onun dışında psikoloji, sosyoloji, halkla ilişkiler ve tanıtım bölümleri mezunları kaymakamlık sınavına girebiliyor. Alan bayağı genişletildi. Sosyal bilimler, mühendislik ve tarih bölümlerinden mezun arkadaşlar da eğer ki uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler alanlarında yüksek lisans yaptıkları takdirde kaymakamlık sınavlarına girebiliyor. Bu anlamda avantajı yüksek” diye konuştu.

“Kaymakamlık idealist insanları mesleği”

Kaymakamlık mesleğinde mesai mefhumu olmadığını, idealist insanların bu mesleği yapabileceğini söyleyen Ateş, “Kaymakamlık mesleği dışarıdan çok güzel gözüken bir meslektir. Çünkü insanlar heveslenir. Makam arabası, lojmanı olan sosyal bir meslektir. İşin içine girdiğiniz zaman zor bir meslek. İdealist insanların yapacağı bir meslek. Çünkü; 7/24 çalışmak zorundasınız. Mesai menfuru yok. Devlette çalışan normal bir memur arkadaşımız; sabah saat 8.30’da mesaiye başladığı zaman 17.30’da mesaisi bittiği zaman artık onun mesaisi bitmiştir. Evine gittiği zaman rahat bir şekilde sosyal hayatına ilgilenebilir. Ama mülki idari amirinin böyle bir durumu yoktur. Akşam o ilçede herhangi bir olay olduğu zaman onunla ilgilenmemiz gerekiyor. Hafta sonu herhangi bir problem meydana geldiği zaman onunla ilgilenmemiz gerekir” dedi.

Kaymakamlık sınavında hangi konuların yer aldığını anlatan Ateş, şunları söyledi:

“İçişleri Bakanlığı ile birlikte ÖSYM’nin yaptığı bir sınav her yıl bu sınav yapılır. Son yıllarda alım bayağı fazla. İçişleri Bakanlığının politikası gereği her yıl 100-150 civarında kaymakam alımları oluyor. Bu alımlar sürekli devam edecek. O yüzden bu mesleği sizlere tavsiye ediyorum. Sınavda 100 soru var. 150 dakika içerisinde yapılabilecek sınavdır. Son zamanlarda teste döndü sınav. Bizim zamanımızda klasik yapılan bir sınavdı. Sınavda; anayasa hukuku, idare hukuku, Türkiye’nin idare yapısı, belediye kanunu, genel kültür alanı, Türkçe, inkılap tarihi, Türkiye’nin sosyo-ekonomik yapısı bir de Türkiye’deki insan hakları ve Avrupa Birliği konusu var.  Sınav hem alandaki bilgimizi hem de güncel konuları takibimizi ölçüyor. Güncel konuları takip etmemiz lazım. Anayasa hukukunu iyi bilmemiz gerek. İdare hukukunu da iyi bilmek lazım.”

“AKÜ FEF matematik bölümünden mezun pek çok öğretim üyesi var”

Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Umut Mutlu Özkan ise Fen Edebiyat Fakültesi’nin ilk mezunlarından olduğunu belirtti. Özkan, “1993 yılında Fen Edebiyat Fakültesi’nin kurulmasıyla Matematik bölümünün ilk öğrencilerinden olarak fakülteye kayıt oldum. 1997 yılında fakültenin, bölümün ilk mezunlarından birisi olarak mezun oldum. Bulunduğunuz, kampüs ve derslikler olsun, o yıllarda biz bunların hiçbirine sahip değildik. Bölüme ilk öğrenci olarak başladığımızda bölümümüzün kadrolu hocası bile yoktu. Dolayısıyla hocalarımız Ankara’dan günlük gelip bize ders anlatıp gidiyorlardı. Sürecin başlangıcı böyle oldu. Fakat zaman geçtikçe buradan mezun olan ya da burada mezun olmamış yüksek lisans, doktora kariyerlerini yapan öğretim elemanları üniversitemize dahil olarak bölümün ilerlemesine katkıda bulunmaya başladılar. Öyle bir noktaya geldik ki burada mezun olmuş yüksek lisans, doktorasını yapmış birçok ilde akademik hayatını devam ettiren hocalarımız, arkadaşlarımız var” ifadelerini kullandı.

“Herkes kendi yolunu çizer”

Sandıklı Uygulamalı Bilimler Yüksekokul Müdürü ve Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sayın Cüneyt Akın konuşmasında her insanın kendine özgü bir yapısı olduğunu ve yolunu çizdiğini belirten Akın, “İlham vermek birilerinin sizin önünüzde gitmesi demektir. Köyünüzden, şehrinizden, mahallenizden ya da hocalarınızdan biri olur. O size ilham verir ve o ilhamla hareket edersiniz. Başarıya o şekilde yürürsünüz. Başarı ya da hedefe ulaşmak sadece bununla ilgili değil. Herkesin şartları çok farklı; herkesten aynı başarıyı ya da herkesten aynı şartlarda gelişimi beklemek mümkün değil. Herkesin kendine göre göre bir karakteri, yaşayışı, alışkanlıkları, genetiği var. Her insan kendine özgü bir yapıdadır ve herkes kendi yolunu çizer” diye konuştu.

Moderatör Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Ayhan Koyuncu ise eğitim hayatındaki en başarılı dönemin üniversite hayatı olduğunu belirterek, “Üniversite hayatımdaki, arkadaş grubu ile okumalar, çalışmada düzenlilik hayatımda bazı şeyleri değiştirdi. Düzenli olarak okumaya çalıştım. Öğrencilerime şart konuşuyorum; eğer günlük 4 saat çalışacaksanız benim grubuma gelebilirsiniz. Başlangıçta 4 saat çok gibi geliyor ama sabah 1.5 saat, öğlen 1 saat ve akşam 1,5 saat şeklinde böldüğünüzde, bunun bir kısmını ders notlarınıza, bir kısmını hedefleriniz doğrultusunda İngilizce ya da ALES sınavına yönelik olmalı. Özellikle 1. sınıftan itibaren hayalinizi kurup, ona göre donanımlar edinmeye çalışırsanız oldukça verimli bir 4 yıl geçiriyorsunuz” dedi.

Kariyer Söyleşileri soru cevabın ardından sona erdi.

16 Mayıs 2022, Pazartesi 320 kez görüntülendi