Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Gelecek Araştırmaları-Stratejileri Geliştirme ve Uygulama Araştırma Merkezi tarafından “Geleceğin Eğitimi Eğitimin Geleceği” paneli düzenlendi.
İbrahim Küçükkurt konferans salonunda gerçekleştirilen, AKÜ Gelecek Araştırmaları-Stratejileri Geliştirme ve Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İ. Sedat Büyüksağiş’in moderatörlüğünü yaptığı panelde; Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörü ve Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Uygunoğlu, Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dr. Öğr. Üyesi Mücahit Gültekin ve Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi̇ Mehmet Hatipoğlu konuşmacı olarak yer aldı.
Geleceğin Eğitimi Eğitimin Geleceği Panelinin açış konuşmasını yapan moderatör Gelecek Araştırmaları-Stratejileri Geliştirme ve Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İ. Sedat Büyüksağiş, fütürolojinin geçmişteki ve günümüzdeki bilgi birikimleriyle teknoloji, ekonomi, sanat ve hukuk alanında olacak eğilimleri araştıran ve gelecekte nelerin olabileceğini uz görmeye çalışan bir bilim dalı olduğunu ifade etti. Büyüksağiş, “Tarih boyunca gelecek ile ilgili çalışmalar hep olmuştur ama Fütürizm ismiyle ilk defa 1800’lü yılların sonunda İtalya’da bir grup şair, edebiyatçı gibi insanların bir araya gelerek kurmuş olduğu toplulukla birlikte ilk 1909 yılında Marinetti tarafından yayınlanan manifesto ile başlıyor. Burada ifade edilen şey geçmişin durağanlığının yerini geleceğin hızı ve dinamizmini önceleyen bir fikir akımı olarak çıkıyor. Fütürist ise kendisi ve tüm insanlık için olumlu, ilerici, yenilikçi ve vizyon geliştiren insanlardır” diye konuştu.
“Gelecek Araştırmaları’ dersi veriyoruz”
Türkiye’de Fütüristler Derneği ve AKÜ Gelecek Araştırmaları-Stratejileri Geliştirme ve Uygulama Araştırma Merkezi hakkında bilgiler veren Büyüksağiş, şunları söyledi:
“Türkiye’de Fütüristler Derneği ilk 2005 yılında kuruldu. O zamandan bu zaman kadar ülkemizde Fütürizm felsefesinin yayılması toplum tarafından anlaşılması ve ilgili devlet kurumlarının da bununla ilgili bilgilendirilmesi konusunda faaliyetlerde bulundular. 1 Mart Dünya Fütüristler Günüdür. Her yıl düzenli olarak Dünya Fütüristler Günü kutlanmıştır. Gelecek Araştırmaları-Stratejileri Geliştirme ve Uygulama Araştırma Merkezi olarak Fütüristler Derneğinin stratejik ortağıyız. 2011 yılında gelecek üzerine düşünen bir grup arkadaş bir araya gelerek Gelecek Araştırmaları-Stratejileri Geliştirme ve Uygulama Araştırma Merkezini üniversitemizde kurduk. 2012 yılında Resmi Gazete’de yönetmeliği yayınlayarak faaliyetlerimize başladık. Yaklaşık 10 yıldırda çalışmalar yapmaktayız. Hem bu tür etkinlikler düzenlemekteyiz hem Nano Bilim ve Nano Teknolojiler Ana Bilim Dalı adı altında ‘Gelecek Araştırmaları’ adı altında lisansüstü ders bulunmakta; her yıl farklı disiplinlerden birçok öğrenci bu dersi almaktadır.”
“Teknoloji, ortaya çıkan bir problemi çözmek için bir yenilik ortaya koymaktır”
Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörü ve Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Uygunoğlu ise teknoloji, dijitalleşme, endüstri 4,0 ve endüstri 5,0 kavramlarını açıkladı. Uygunoğlu şunları belirtti:
“Teknoloji, ortaya çıkan bir problemi çözmek için bir yenilik ortaya koymaktır. Ortada bir problem olacak; onu çözmeniz için bir yenilik sunmanız gerekiyor. Teknolojik aletlere baktığınızda hep problem olduğunu görürsünüz. Teknolojiyi kullanmadan, ne eğitimin geleceğinden bahsedebiliriz ne de gelecek eğitimden bahsedebiliriz. Teknoloji içerisindeki zaman dilimimize baktığımız zaman en büyük gelişmelerden bir tanesinin de dijital dönüşüm süreci olduğunu göreceğiz. Her alanda neredeyse dijital dönüşüm var. Dijitalleşme ise analog verilerin sayısal veriye dönüşmesidir. İnsanoğlunun yaptığı hareketlerin bir şekilde dijital ortama aktarılmasına dijitalleşme denir. Dijitalleşmenin akabinde endüstri 4.0 gelir. Endüstri 4.0 dijitalleşme kapsamında bizim elimizdeki makinaların internet üzerinden kontrolüdür.”
“Ev ve iş yerleri internet üzerinden kontrol ediliyor”
“Internet Of Things” ile birlikte evlerin ve şantiyelerin internet üzerinden kontrol edildiğini belirten Uygunoğlu, “Aklınıza gelen her şey internet üzerinden kontrol ediliyor. Bunun yanında şantiyeler de öyle olmaya başladı. İş yaşantımızda da artık internet üzerinden kontrol ediliyoruz. Bir şantiye ortamında sadece inşaat gibi görülse de bu tam 181 tane meslek koluyla ilişkili. Buradaki nesnelerin hepsi de internet ortamında birbirleriyle haberleşiyorlar. Şantiye yönetiminde iş kazalarını minimuma indirmek için baretlere etiketler yapıştırıyorlar, aynı etiketleri iş makinasına da koyuyorlar işçi belli bir yere kadar yaklaştığı zaman makineler hemen uyarıyor. Bu aşamada her şey kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Buradaki akıllı malzemelerin hepsi de sensörlerle çalışıyor. Bu sensörler yavaş yavaş hayatımıza giriyor” diye konuştu.
“Eğitimde sosyal robotlar; otizm spektrum bozukluğu ve ikinci dil öğreniminde kullanılıyor”
Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dr. Öğr. Üyesi Mücahit Gültekin ise ‘sosyal robotlar’ hakkında bilgiler verdi. ‘Sosyal robotların’ araştırma yaptığı alanlarından bir tanesinin de eğitim olduğu ifade eden Gültekin, “Sosyal robotlar, kişileştirilmiş öğrenme imkanı sunacağı, öğretmenlerin iş takvimini sağlayacağı ve öğrencilerin derslerden daha zevk alacağı, motive olacağı sosyal robotların faydası olabileceği düşünülüyor. Eğitimde sosyal robotlar; otizm spektrum bozukluğu ve ikinci dil öğrenimi eğitimde sosyal robotların en çok kullanıldığı iki alan. Bunun dışında matematik, okuma, akıl yürütme, yazma gibi alanlarda da sosyal robotlar kullanılıyor. En çok öğretim kademesi okul öncesi ve ilkokul alanıdır. Sosyal robotların hem bilişsel ve duygusal becerilerin gelişmesinde etkili olduğu ifade ediliyor” şeklinde konuştu.
Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi̇ Mehmet Hatipoğlu, teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin hakim ‘tutuklanmasına’ diye karar verdiğinde her şeyin bittiğini söyledi. Hatipoğlu, “Tutuklanmasına dediğini zaman her şey bitiyor. İster uzay mühendisi olun, ister robotları üretin ‘tutuklanmasına’ diyorsunuz her şey bitiyor. Hukukun teknolojik gelişmelere katkısı ne olabilir? Ya da hukukun kendisine bu teknolojik gelişmelerle ne tür katkıları olabilir? Bunu 2 açıdan değerlendirmek lazım. Biri; hukuk bağlamında hukukun o dijitalleşen dünyaya uyumu diğeri ise hukuk teknolojisinin gelişmesi için neler yapılabilir konuları var. Ne kadar çok robotlar olursa olsun hukuk yine de hukukluğunu gösterir” şeklinde konuştu.
Panel soru cevabın ardından sona erdi.