Afyon Kocatepe Üniversitesi tarafından (AKÜ) üniversite ile şehir buluşmaları kapsamında düzenlenen Çarşamba Sabah Toplantılarında “Mesleki ve Teknik Eğitim” konusu konuşuldu.

AKÜ Sosyal Tesislerinde düzenlenen beşinci toplantıya Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Bekir Yalçın, Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Erol, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yıldız, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Güler, AKÜ Genel Sekreteri İhsan Ceran, Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Mehmet İvecen, Yusuf Özer Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Nihat Çakmakkaya, Susuz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Serkan Demir, öğretim elemanları ile Afyonkarahisarlı iş ve düşünce insanları katıldı.

“Mesleki eğitim tarihi 12. yüzyıla dayanıyor”

Toplantıda mesleki ve teknik eğitim konulu sunum yapan Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Erol, mesleki eğitimin tarihçesi hakkında bilgi verdi. Mesleki eğitimin 12. yüzyıldan bu yana süre geldiğini ifade eden Erol, “Mesleki eğitim Selçuklularla başlamış. Selçuklularda ahilik sistemiyle meslekler öğretilmeye çalışılmış. Burada dikkat çeken şey ahiliğe kabul edilmenin önemsenmesi ve törenle yapılmasıdır. Mesleki eğitim, Osmanlı döneminde lonca ve gedik sistemiyle devam etmiş. Tanzimat döneminde de devam ederek Cumhuriyet dönemine kadar gelmiş” dedi. Erol, ülkelerin gelişiminde nitelikli insan gücü yetiştirmenin önem arz ettiğini belirterek mesleki eğitimin de buna paralel gittiğini ifade etti. Erol, “Biz aslında tarihi süreçte de mesleki eğitimde geri kalmamışız. 12. yüzyıldan itibaren, Selçuklulardan başlayarak mesleki eğitime önem vermişiz. Her türlü imkanı da sunmuşuz” diye konuştu.

Mesleki ve teknik eğitim arasında fark olup olmadığı hususunda Erol, meslek kavramını insanların hayatını sürdürebilmesi ve ekonomik gelir elde edebilmek için bir şeyi üreterek, emeği ve emek karşında üretileni ekonomik değere dönüştürmeye aracılık eden  araç olarak tanımladı. Erol, bu becerinin kazandırılmasını sağlayan eğitimin de mesleki eğitim olduğunun altını çizdi. Teknik eğitimin ise mesleki eğitimden biraz daha farklı olduğuna dikkat çeken Erol, teknik eğitimde matematik ve fen gibi beşeri bilimlerin eğitim sürecine dahil olduğunu söyledi.

“Çocukların meslek liselerine gitmeleri teşvik edilmeli”

Prof. Dr. Erol, mesleki ve teknik eğitimin önemi hakkında şunları söyledi:

“Hemen hepimiz bir sorun hakkında konuşurken, tartışırken ‘eğitim şart’ deriz. Yani tüm problemler aslında eğitimle ilgili konulara dayanıyor. İyi bir eğitimle bu sorunların üstesinden gelmek mümkün. Ancak bence bu ifade yerini ‘mesleki ve teknik eğitim şart’a dönüştü. Bizim geçmişten gününüze kadar bu kadar önem verdiğimiz bir konuda başarılı olmamız lazım. Kendimize başka ülkeleri örnek vermememiz lazım. Yaklaşık 200 yıldır mesleki ve teknik eğitim ile hemhâl durumdayız. Çocuklarımızı meslek liselerine gitmeleri konusunda teşvik etmeliyiz.”

Pandemi döneminde pek çok mesleki ve teknik lisenin yaşanan zor sürece önemli katkılar sağladığı ifade eden Erol, liselerde üretilen malzemelerin ekonomiye de fayda sağladığının altını çizdi.

“Pratik bilgi, teorik kadar önemli”

Toplantıda daha sonra söz alan İş İnsanı İbrahim Somer teorik bilgi kadar pratik bilginin de iş ve meslek edinmede önemine değindi. Somer, meslek hayatında başarıyı yakalamak için staj yapmanın önemine dikkat çekerek, mesleki ve teknik eğitimde el becerisi kazanmanın ve sahayı iyi bilmenin yolunun teorik ve pratik bilgi arasında denge kurmaktan geçtiğini örneklerle anlattı.

“Derdimiz öğrencilerimizi geleceğe hazırlamak”

Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Mehmet İvecen ise mesleki ve teknik eğitimde uygulama olanaklarının önemli olduğunu anlattı. Meslek kazandıran okullar ile sanayi arasında başarılı bir köprü kurmanın önemine işaret eden İvecen, “Teknolojinin çok hızlı gelişmesinden dolayı sanayi işbirliklerinin gelişmesi lazım. Meslek liseleri, piyasanın ihtiyaç duyduğu alanlarda ve bölgelerde uygun donanımla açıldığında faydalı ve başarılı oluyor” dedi.

Yusuf Özer Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Nihat Çakmakkaya da mesleki ve teknik eğitim veren liselerin pandemi döneminde dezenfektan ve maske gibi ürünler üreterek topluma önemli katkılar sağladığını belirtti. Çakmakkaya, “Bizim derdimiz okullarda yeni teknolojiler geliştirmek, yeni buluşlar yapmaya çalışmak ve öğrencilerimizi geleceğe hazırlamak.  Derdimiz, öğrencilerimizi aydın birer birey olarak yetiştirmek” diye konuştu.

Susuz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Serkan Demir ise meslek kazanmada mesleki ve teknik liselerin çok önemli bir yeri olduğunu anlattı. Sektörün kalifiye eleman istediğini vurgulayan Demir, “Meslek liselerinde çocukların bir meslek hayatı oluyor. Türkiye’de son yıllarda iyi öğrenci yetiştiren çok sayıda meslek lisesi var. Mesleki ve teknik eğitim veren liseler desteklendiğinde ve bu liselere sahip çıkıldığında bu okullar çok güzel işlere imza atıyorlar” dedi.

TEMA Vakfı Temsilcisi Önder Çelik kendi deneyimlerinden örnekler paylaştığı konuşmasında eğitimin, sonuçlarının uzun zamanda alınan bir süreç olduğunu ve mesleki eğitimin her aşamasının desteklenmesi gerektiğini söyledi.

“Yaptığını bileceksin, doğru bildiğini yapacaksın”

Emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Ergün ise uygulama ile teorik bilginin birbirini tamamladığını ifade ederek, “Yaptığını bileceksin, doğru bildiğini yapacaksın. Yani eylemle bilgi ayrılmaz. Her kademede eğitim veren meslek okulları, sanayinin ve hayatın ihtiyaçlarını bilerek eğitim vermeli; oradaki hayatla birlikte yaşamalı. Uygulamayı bilgiyle temellendirmek gerek. Bizim mesleki eğitim dışındaki eğitimimizde de aslında herkese; fakültesi, bölümü ne olursa olsun, iş ve sanat öğretmemiz lazım” şeklinde konuştu.

Afyon Meslek Yüksekokulu öğretim elemanı Öğr. Gör. İbrahim Osman Saraçoğlu da mesleklerin “moda” haline geldiğini ve gençlerin tercihlerini “dönemin modasına” göre yaptıklarını anlattı. Saraçoğlu, mesleki eğitimin doğru planlanması gerektiğini ve “moda meslek” anlayışından uzak durulmasının önemini vurguladı. Saraçoğlu “Bir dönem çok talep olan mesleklere ilgi artıyor. Ancak o alanda talep karşılandığında, modası geçtiğinde diğer ihtiyaç duyulan alanlarda çalışacak ve işini iyi yapacak usta bulmak zorlaşıyor. Bu yüzden mesleki eğitimde planlama yapmak çok önemli hale geliyor” dedi.

“Meslek lisesi, memleket meselesi”

AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayip Özdemir ise özellikle mesleki eğitimin gündelik ya da siyasi kaygılardan uzak tutulması gerektiğinin altını çizdi. Özdemir mesleki ve teknik eğitim ile ilgili sistemin memleket meselesi olduğunu ve bu yüzden sistemin buna göre düzenlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

06 Aralık 2023, Çarşamba 379 kez görüntülendi