Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Hukuk Fakültesinde “Şehitlik ve Gazilik Hakkında Konferans” düzenlendi.

Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı’nın konuşmacı olarak yer aldığı konferansa Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Hakan Kaşka, Malül Gazi Cihan İlhan, Malül Gazi Fatih Çiğiltepe ve Malül Gazi Ahmet Güngör ile birlikte öğrenciler katıldı.

Etkinliğin açış konuşmasını yapan Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Hakan Kaşka, askerlik mesleğinin strateji sahibi olabilmeyi ve gerektiğinde bu stratejiyi kullanabilmeyi gerekli kılan bir meslek olduğunu belirtti. Kaşka, “Bu anlamda Türk milleti, askeri deha bakımından yüksek kişileri her zaman bünyesinden çıkarmış olan bir millettir. Özellikle de Fatih Sultan Mehmet’i bu vesile ile anmamız gerekir. Fatih’in, İstanbul’un fethi sırasında kullanmış olduğu taktik çok önemlidir. Fatih, büyük toplar kullanılmasından ziyade küçük toplarla surda gedikler açarak bu gediğin büyük toplarla yıkılmasını sağlıyor. Bu olay gibi gemilerin karada yürütülmesi de yine askeri dehanın sonucudur” şeklinde konuştu.

“Telefonumuz çaldığında ürperiyoruz”

11 Temmuz 2004 yılında Şırnak’ta görevdeyken bölücü terör örgütü mensuplarının döşemiş olduğu el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu yaralanarak gazilik ünvanını aldığını belirten Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şubesi Başkanı İsmail Kumartaşlı, öğrencilere gazilik ve şehitlik hakkında bilgiler verdi.  Telefonu her çaldığında korkuyla açtığını söyleyen Kumartaşlı, “Hayatımızın her anı ve hayatın akışı bizim için değişebiliyor. Telefonumuz çaldığı zaman biz hemen ürpeririz. Çünkü her an şehit haberi vermeye gideceğimiz haberini almak bizi korkutuyor” dedi. Kumartaşlı, sivil toplum örgütlerinin üye sayısının fazlalığı doğrultusunda güç ve söz sahibi olduklarını belirterek, “Biz ise Türkiye’de sayısının artmasını istemeyen tek derneğiz” ifadelerini kullandı.

“Gazi olarak bıraktığımız görevi şehit olarak almaktan gurur duyarız”

Türk milletinin şehitlik ve gazilik hususunda çok özel bir ruha sahip olduğunu ifade eden Kumartaşlı, “Devletimiz bize bir görev verdiği zaman gazi olarak bıraktığımız görevi şehit olarak almaktan gurur duyarız. Afyonkarahisar’da hayatını devam ettiren gazilerimizden yaşlı bir amcamız ‘devlet bana da görev verse yaşlı başımla gider, şehit olurum’ diyebiliyor. İşte bu ruh bizim yüzlerce yıldır damarlarımızda akan kanda mevcuttur. Hiçbir güç, bu ruhu yenemiyor” dedi.

Şehit ve gazilerin Türkiye’de hukuk alanında karşılaştıkları sorunlara da dikkat çeken Kumartaşlı, bu durumu şu sözlerle anlattı:

“Bizim kanunlarımızda bir insanın başına bir olay geldiğinde belirli kanunlardan hak alır. Türk Silahlı Kuvvetleri personeli görev başındayken başına bir şey geldiğinde; bir ölüm veya maluliyet oluştuğunda Sosyal Güvenlik Kurumu kanunlarında bize birtakım haklar verilmektedir. Türkiye’de gaziliğin iki tanımı var; birincisi iki devletin savaşı sonucu savaşa fiilen katılana verilen tanım ‘muharip gazi’, ikincisi ise görevi sırasındayken yaralanarak malül olan kişilere verilen ‘malül gazi’ tanımıdır. Bu tanımlara göre hangi kanundan hak aldığımız ayrılıyor. Şehitlik de yine öyle olmaktadır. Yakamızda bulunan kartlardan dahi durumlarımız ayrılmaktadır.”

Konferans soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

06 Mayıs 2024, Pazartesi 181 kez görüntülendi