Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Bolvadin Uygulamalı Bilimler Fakültesi ve Lojistik Derneği işbirliği ile düzenlenen 13. Ulusal Lojistik ve Tedarik Zinciri Kongresi başladı.
Atatürk Kongre Merkezinde başlayan ve 18 Mayıs 2024 tarihinde sona erecek Afyonkarahisar Vali Yardımcısı V. Harun Reşit Han, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Numan Yöner, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Bolvadin Belediye Başkanı Derviş Aynacı, Lojistik Derneği Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürü Murat Baştor, PTT Genel Müdürü Hakan Gülten, AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Bolvadin Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Fişne, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan V. Gökhan Demirtaş ile çeşitli üniversitelerden gelen bilim insanları ve öğrenciler katıldı.
71 konu başlığında 101 bildiri sunulacak
Kongrenin açış konuşmasını yapan AKÜ Bolvadin Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Fişne, kongrede 26 ilden 101 bildirinin yer aldığını belirtti. Fişne, “3 günlük yoğun kongre programı kapsamında 8 davetli konuşmacı sunum yapacak. Kongrede bir panelimiz, 10 yüz yüze, 9 çevrimiçi oturumumuz olacak. Kongremizde Afyonkarahisar’da ve Bolvadin ilçemizde gezi programları olacak. 26 ilden 101 bildirinin yer aldığı yoğun bir kongre programımız var” dedi.
“Bölgesel kalkınma toplumsal gelişim için kritik öneme haiz”
Lojistik Derneği (LODER) Başkanı Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan ise dernek olarak Türkiye’de lojistik ve tedarik zinciri faaliyetlerine yön veren lider bir kurum olma vizyonuyla çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti. Lojistik ve tedarik zinciri konularının geniş perspektifte tartışılmasının, küresel gelişim hızı açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Büyüközkan, kongre temasının bölgesel kalkınma ve lojistik olduğunu kaydetti. Bölgesel kalkınmanın toplumların ekonomik sosyal ve kültürel olarak gelişmesinde kritik yol oynadığını anlatan Büyüközkan, “Lojistik ise bu gelişmeyi destekleyen birçok unsurun anahtarıdır. Bu nedenle kongremiz bölgesel kalkınmanın sürdürülebilirliği ve lojistik altyapısının öneminin üzerine bir tartışma ve paylaşım platformu sağlamayı da amaçlamaktadır” diye konuştu. Bolvadin Belediye Başkanı Derviş Aynacı ise konuşmasında Afyonkarahisar’ın coğrafi konumunun önemine dikkat çekti. Aynacı, “Dünya artık yapay zekayı konuşuyor ve bu yönde ilerliyor. Mermerin, lezzetin, termalin kenti ve aynı zamanda zaferin başlangıcı olan ve bütün yolların kesiştiği Afyonkarahisar lojistik açısından çok önemli dedi. Aynacı belediye olarak kongreye katkı yaptıklarını da sözlerine ekledi.
“Lojistik ekonomik göstergelerin iyileşmesinde önemli rol oynayan imkânlardan biri”
AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ise ekonomik göstergelerin, ülkelerin gelişmişlik ve kalkınmışlık düzeylerinin anlaşılmasını sağlayan en önemli faktörlerden biri olduğu belirtti. Karakaş, “Ekonomik göstergelerin olumlu olmasının; ekonomik, sosyal, psikolojik ve kültürel doku üzerinde müspet etkileri bulunmaktadır ki; bu etkiler, bireylerin kültür ve refah seviyelerini yükselterek yaşam kalitesini arttırmaktadır. Lojistik ise, ekonomik göstergelerin iyileşmesinde önemli rol oynayan imkânlardan biridir” dedi. Karakaş, son yıllarda ekonomik kalkınmayla birlikte ülkelerin dış ticarete olan eğilimlerinin artması, dış ticaret işlemlerinin daha karmaşık bir hal alması, lojistiğin önemini daha da arttırdığını belirterek, “Bu bağlamda, ekonomik faaliyetlerin sürekliliği açısından ülkelerin sürdürülebilir bir iç ve dış ticaret sistemine sahip olması, bu ticaretin de mutlaka lojistik stratejileriyle desteklenmesi önem arz etmektedir” diye konuştu.
“Lojistik ülkelere ekonomik ve stratejik değer katıyor”
Lojistiğin ülkelere ekonomik, sosyal, psikolojik, kültürel, stratejik, askeri ve politik alanlarda değer kattığını ifade eden Karakaş, “Özellikle ekonomik alanda; ülkelerin milli gelirlerinin yükseltilmesi, alım gücünün ve istihdamın artırılması, işsizliğin azaltılması, vergi gelirlerinin ve rekabet gücünün artırılması, ekonomik büyüme ve kalkınma, dış ticaret hacminin artırılması, yabancı sermaye artışı gibi pek çok konuda katkı yaptığı bilinmektedir” dedi.
“Afyonkarahisar Türkiye’nin kavşak noktalarından”
Afyonkarahisar’ın coğrafi konum olarak hem doğu-batı hem de kuzey-güney koridorunda bulunan Türkiye’nin kavşak noktalarından birinde yer aldığını anlatan Karakaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yönüyle hem kara hem de demiryolu trafiğinde Türkiye’nin İstanbul’dan sonra en avantajlı konumuna sahip bir şehridir. Kara ve demiryolunda bölgesel avantajlara sahip Afyonkarahisar’da yaz günlerinde günde ortalama 150 bin araç geçmektedir. Ayrıca, Zafer Bölgesel Havalimanı, Afyonkarahisar, Kütahya ve Uşak illerinin ortak kullanımı için büyük bir fırsat sağlamaktadır. Devlet Demiryolları tarafından planlanan, ulusal ve uluslararası tüm lojistik ve lojistikle ilişkili faaliyetlerin, kamu ve özel sektöre ait çeşitli işletmeler tarafından yürütüldüğü bölgeler olan lojistik merkezler, özellikle sanayicilerimizin rekabet gücünü artırmaktadır. Bu kapsamda ülkemizi, bölgesinin lojistik üssü yapmak üzere 23 ayrı yerde lojistik merkez planlanmış ve bunların 12 tanesi faaliyete geçmiştir.”
Karakaş, Afyonkarahisar’ın bir lojistik merkeze sahip olmamasına karşın çevresine nazaran erişilebilirliği yüksek, dört yöne demiryolu altyapısına sahip ve yakınında havaalanı bulunması sebebiyle lojistik merkez haline gelme konusunda önemli bir potansiyeli olduğunu da sözlerine ekledi.
“Lojistik diğer sektörlerin de ayakta kalmasına vesile”
Afyonkarahisar Vali Yardımcısı V. Harun Reşit Han ise yaptığı konuşmada Afyonkarahisar’ın 7 farklı ile komşu olan bir şehir olduğunu belirterek, “Afyonkarahisar, hem karayolu için hem de demiryolu için kavşak nokta olarak biliniyor. Aynı zamanda 7 ile de komşu olan Afyonkarahisar bu manada Ege’nin belki de en kritik illerinden biri. Bu nedenle bu kongrenin ilimizde yapılması bence çok önemli çünkü Afyonkarahisar sadece termali, gastronomisi ile bilinen bir şehir değil. Afyonkarahisar, et ve yumurta borsasına yön veren, gıda alanında birçok kente bağlantı sağlayan ve çok güçlü firmaları olan, sanayi alanında büyük etkiye sahip bir şehir” dedi. Han, lojistiğin diğer sektörler içinde önemli olduğunu anlatarak, “Lojistik, bütün bu sektörlerin hayatta kalmasını sağlayan bir damar sistemi gibidir” dedi.
“Lojistikte Türkiye bölgesel bir güç”
Açış konuşmalarının ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürü Murat Baştor “Lojistikte Türkiye’nin Bölgesel Gücü” konulu sunumunu yaptı. Türkiye’nin, jeopolitik konumu itibarıyla stratejik bir noktada olduğunu ifade eden Baştor, “Çağlar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu coğrafya, kültürleri birbirine bağlayan ulaşım yollarını barındırmakta. Bugün ise bilhassa doğu ile batının, güneydoğu ile kuzeybatının karşılıklı ilişkilerine yön verme potansiyelinin olması ve geçiş güzergâhının üzerinde bulunması ülkemizde ulaştırma ve lojistik sektörünü ön plana çıkarmakta” diye konuştu.
“Türkiye lojistik kapasitesini artırmıştır”
Türkiye’nin, lojistik altyapısını geliştirmek için önemli adımlar attığını belirten Baştor, “Özellikle, limanlar, demiryolları ve karayolları gibi altyapı projelerine yapılan yatırımlar, Türkiye’nin lojistik kapasitesini artırmıştır. Bu durum, ülkenin bölgesel ve uluslararası ticaretteki rolünü daha da güçlendirmiştir” dedi.
Lojistikte güçlü bir konuma sahip olmanın sadece fiziksel altyapı ile sınırlı olmadığını anlatan Baştor, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Lojistik sektöründe etkin bir şekilde yönetilen bir lojistik zinciri, tedarik zincirindeki diğer unsurlarla entegrasyon ve iş birliği, gümrük işlemlerinde kolaylık gibi faktörler de önemli. Türkiye’nin bu alanlarda da gelişmeye devam etmesi, bölgesel lojistik gücünü daha da artıracaktır. Türkiye, ulaştırma koridorlarında bölgesel ve uluslararası ticaretin gelişiminde kritik bir konumda. Bu nedenle, Türkiye’nin ulaştırma altyapısını sürekli olarak geliştirmesi ve modernize etmesi önemli.”
2053 yılına kadar 8 bin 554 kilometrelik demiryolu güzergahı
2022 yılında çalışmalarını tamamlanan 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planını anlatan Baştor, planla karayolu, demiryolu, denizyolu, karayolu taşımacılığı ve haberleşmenin yanı sıra akıllı ulaşım sistemlerine yönelik projeler ve alternatif stratejiler ortaya konulduğunu söyledi. Baştor, “Plan kapsamında uygun politika tedbirleri ve altyapı proje önerileri 2029, 2035, 2053 hedef dönemleri için bir eylem planına dönüştürülerek takibi sağlanmıştır. Orta Asya Ülkeleri, Hazar ve Kafkasya bölgesinden geçerek Karadeniz üzerinden dünyaya açılmaya çalışmakta. Avrupa ülkeleri ise, Asya pazarlarına ulaşmak için güvenli, hızlı ve ucuz taşımacılığa olanak sağlayacak alternatif güzergâh arayışları içine girmişlerdir” dedi. Ulaştırma ve Lojistik Ana Planına göre Türkiye’de 2053 yılına kadar 6 bin 425 kilometre hızlı tren güzergâhı, bin 474 kilometre konvansiyonel güzergâh, 393 kilometre yüksek hızlı tren ve 262 kilometre çok yüksek hızlı tren güzergahı olmak üzere toplam 8 bin 554 kilometrelik demiryolu güzergahı inşası planlandığını belirten Baştor, Türk Demiryolu Sektöründe İntermodal Taşımacılık Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesini başlattıklarını kaydetti. Baştor, “Proje kapsamında stratejik önemi haiz altyapılar belirlenecek, intermodal yük hizmetlerine ilişkin Aksiyon Planı hazırlanacak ve bu süreçte intermodal ulaştırma hizmetleri bağlamında demiryolu yük taşımacılığının nasıl daha da geliştirilebileceğini planlayabilecek şekilde kurumsal kapasite geliştirilecektir” ifadelerini kullandı.
Orta Koridor’la 2 bin kilometre ve 15 gün daha kısa ulaşım
Türkiye ve Bölge için önemli proje olan Orta Koridor’dan bahseden Baştor, şunları kaydetti:
“Orta Koridor ülkemizden başlayarak, demiryolu ve karayolu bağlantılarıyla sırasıyla Gürcistan, Azerbaycan ve Hazar Denizine, buradan da Hazar geçişi kullanılarak Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan veya Kazakistan güzergâhını takip ederek Çin’e uzanmakta. Bu çerçevede, Bakü, Aktau ve Türkmenbaşı limanları Hazar geçişindeki kombine taşımacılık için kullanılmakta. Orta Koridor, Avrupa ile Asya arasında bir ticaret yolu olarak Kuzey Koridoruna oranla daha hızlı ve daha ekonomik, 2 bin kilometre daha kısa, iklim koşulları bakımından daha elverişli, denizyoluna kıyasla ulaşım süresini üçte bir nispetinde 15 gün kısaltmakta. Orta Koridor ayrıca, Ülkemizin liman bağlantıları sayesinde Asya’daki yük trafiğinin Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Akdeniz bölgesine ulaşması için önemli fırsatlar sunmakta. Orta Koridor rotası etkin kullanıldığı takdirde, halen yıllık 600 milyar ABD Doları tutarında olan Avrupa-Çin ticaret trafiğinden ülkemiz ile Orta Asya ülkeleri ekonomik fırsatlar elde edilebilecek. Özellikle Türkmenistan, Kazakistan ve Azerbaycan limanlarında lojistik merkezler ve serbest ticaret sahaları kurulması, Trans Hazar iş birliğinin gelişmesine ve derinleşmesine katkı sağlayacak.”
Peyklerden PTT’ye
PTT Genel Müdürü Hakan Gülten ise “Posta ve Telgraf Teşkilatında Kurum Kültürü ve Liderlik” temalı sunum gerçekleştirdi. Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğünü (PTT) anlamak için iletişimi, iletişimin dönüşümünü ve sonrasında bu iletişim sektöründeki lojistik ihtiyaçların dönüşümünü anlamak gerektiğini kaydeden Gülten, “Posta teşkilatlarının bir lojistik sistemi olduğunu hatırlatmak isterim. Posta teşkilatları iletişimimiz için başka araçlar olmadığı dönemlerde uzunca yıllar bir lojistik problemi ile karşı karşıyaydı. Lojistiğin içerisinde hizmetinde doğru zamanda doğru yerde olması var. Lojistik birimi, sadece ürün ve insanın doğru zamanda doğru yerde olması için uğraşmıyor. Bu hizmetlerden biri de iletişimdir. Yıllar içerisinde bu problemin tamamının çözümü hem askeri konularda hem de iletişim konularında birçok değişim dönüşüm gerçekleşti” ifadelerini kullandı. PTT’nin 1840 yılında kurulduğunu belirten ve PTT’nin tarihi sürecini anlatan Gülten, şöyle konuştu:
“Bir bakanlık olarak kuruluyor. Bunun öncesinde de Osmanlıda peykler dediğimiz padişahın yanında padişahın fermanını ülke içerisindeki valiliklere ileten peykler vardı. Padişahın son peyk teşkilatı sona erdiğinde padişahın yanında 200 peyk vardı. Bunlara ferman iletildiğinde anında yola çıkıp ilgili yerlere iletmekle yükümlülerdi. İnsanlar iletişim için birçok yöntem geliştirmiş sonunda ihtiyaç haline gelmiş. Halk içinde Tatarlar iyi at bindikleri için vatandaşın vatandaşa iletmek istediği mesajlar için böyle bir iş gelişmiş. Tatarlara bir mektup verdiğinizde ilgili yerlere götürmekle mükelleflerdir. Sonrasında bu teşkilatın içerisinde vatandaşın da iletişimi sağlaması amacıyla 1840 yılında posta ve telgraf nezareti olarak kuruluyor. İlerleyen yıllarda da telefon, radyo, televizyon, e-posta ve cep telefonu gibi birçok iletişim yöntemleri gelişmesi ile birlikte PTT de bu dönüşümlere ayak uydurdu.”
“Pandemi döneminde 10 yıllık hacim 1 yılda gerçekleşti”
Dünyadaki posta sektöründeki azalışın sadece Türkiye’ye özel olmadığını ifade eden Gülten, “Dünyadaki posta şirketlerinin hemen hemen tamamının 200 yıla dayanan tarihleri var. Bu tarihler içerisinde dönüşümler geçirmişler. Bunun içerisinde postadaki gönderi sayılarının azalmasıyla ciddi bir rekabet ortamı oluştu. Herkesin kargo ve e-ticaret ve lojistik konularında ilerleme çabası var. Biz tabii ki bu dijital dönüşümleri gerçekleştirmek de daha hızlı davrandık. Amerika postasında yüzde 41’lik bir azalma var. Almanya’da yüzde 58, İngiltere de yüzde 50 ülkemizde ise yüzde 72 azalma var. Bu azalmanın sebepleri içerisinde dijitalleşmenin ve devlet hizmetlerindeki dijitalleşmenin de hızlı bir şekilde sağlanmasıdır” şeklinde konuştu. PTT’nin e-ticaret hacminde de çok ciddi bir değişim gerçekleştiğini belirten Gülten, “2019 yılından 2022 yılına sadece 3 yılda 6 kata yakın bir e-ticaret hacminde bir artış gerçekleşti. Bunun en büyük payı; pandemi dönemi oldu. Pandemi döneminde bizim 10 yıl sonra gördüğümüz e-ticaret hacmine 1 yıl içerisinde erişmiş olduk. Ciddi bir değişim ve dönüşüm gerçekleşti. Posta kolisi ya da posta kargosu dediğimiz e-ticaret kargolarını posta kolisi diye ifade ediyoruz. Çünkü öncesinde koli taşımayla alakalı hiçbir PTT’nin girişimi yok. Sadece zarf ve hafif gönderiler taşırdı. Kargo sektörünün oluşumuna destek veren ve kargo sektörünü oluşmasını sağlayan aslında PTT’nin kendisi bu hizmetleri vermeye başlamasıyla özel sektördeki rakipleri ortaya çıktı” diye konuştu.
PTT evrensel posta yükümlüsü
PTT’nin evrensel posta yükümlüsü olduğunu söyleyen Gülten, “Dünyanın herhangi bir yerinden bir kişi bir mektup yazdığında ilgili ülkedeki posta idaresine bıraktığında Türkiye’ye gelen o mektupların tamamını nerede olursa olsun biz o mektubu oraya ulaştırmak zorundayız. Bunun için bir ağ kurduk. Bu anlamda da postadaki azalışlar nedeniyle de artık gelir kapılarını değiştirmemiz ve farklı bir yöne yönelmemiz gerekti. Son 4-5 yıl içerisinde lojistik alanında büyük bir gelişim sağladık. 2019 yılından bugüne sevkiyat sayımız 100 kat arttı” dedi.
PTT’nin Kurtuluş Savaşına katkısı büyük
Kurtuluş Savaşında PTT’nin çok ciddi katkıları olduğunu belirten Gülten, “Kurtuluş Savaşı’nda da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e savaşı nasıl kazandınız diye sorduklarında ‘Telgrafın telleri ile’ diyor. Bu bizim için gurur vericidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, askeriyenin dışında teşekkür ettiği tek sivil vatandaş Telgrafçı Hamdi Bey’dir. Dolayısıyla bu anlamda da PTT’nin yapmış olduğu katkıları, ülkemizin yaşadığı doğal afetlerde PTT’nin burada olmasını çok iyi anlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Sunumların ardından kongreye sponsor olarak destek veren kurum ve kuruluşlara AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ve Afyonkarahisar Vali Yardımcısı V. Harun Reşit Han tarafından plaket takdim edildi. Aile fotoğrafı çekiminin ardından açılış programı sona erdi.
İlk gün oturumlarla devam etti
Bölgesel Kalkınma ve Lojistik Paneli oturumunun moderatörlüğünü Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. A. Zafer Acar yaparken, AKCA LOJİSTİK Genel Müdür Yardımcısı Erkam Akça, Artuk Aviation Sahibi Önder Artuk, Alimoğlu Mermer Sahibi İbrahim Alimoğlu, İkbal Termal Otel Genel Müdürü Ali Gümüşhan panelist olarak yer aldılar.
Atatürk Kongre Merkezinde yer alan Belentepe, Erkmentepe, Çiğiltepe ve Tınaztepe Salonlarında ise kongrenin yüz yüze sunumları gerçekleşti. Yüz yüze sunumlarının ilki AKÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Erkan Akar’ın moderatörlüğünde “Pazarlama, Müşteri İlişkileri Yönetimi” başlığı altında yapıldı. Mila Lojistik’ten Halit Kaya “Türk Posta ve Kurye Hizmetleri (Kargo) Şikâyet Analizi”, AKÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Uyar “Kargo Firmalarında Müşteri Memnuniyetini Etkileyen Faktörler” AKÜ öğretim görevlisi Arş. Gör. Dr. Semih Açıkgözoğlu, “İlişkisel Pazarlama Taktiklerinin Müşteri Sadakati Üzerine Etkisi Yurtiçi Kargo Taşımacılığı Üzerine Bir Araştırma”, AKÜ öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Esra Ciğerci “Kanal İlişkileri Açısından Pazar Yönlülüğün Önemi ve Bir Uygulama”, AKÜ öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Aygün Özgöz “Lojistik Hizmet Kalitesi Ölçeğinin (LSQ) Endüstriyel Müşterilerin Perspektifinden İncelenmesi” başlıklı sunumlarını yaptılar.
Lojistikte blockchain ve marka gibi pek çok konuda sunumlar yapıldı
Yüz yüze sunumların eş zamanlı yapılan yapılan diğer oturumu ise “Lojistik Bilişim Sistemleri” başlığı altında gerçekleştirildi. AKÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Karaca’nın moderatörlüğünü yaptığı oturumda Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gülçin Büyüközkan “Etkin Tedarik Zinciri İçin Yapay Zeka Teknolojisi Başarı Faktörleri”, AKÜ öğretim üyesi Dr. Öğretim Üyesi İzzet Gülşen “Metaverse’ün Bibliyometrik Analizi: Mevcut Eğilimler, Fırsatlar Ve Gelecek Öngörüleri”, AKÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Veysel Kula ve doktorant Mehtap Baysal Artık “Tedarik Zincir Yönetiminde Dijitalleşme”, İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Zafer Acar, Dr. Öğretim Üyesi Serkan Karakaş ve Kenan Dinç “Sürdürülebilir Bir Tedarik Zincirine Dönüşüm: Ulaşım ve Dağıtımda Blockzincirin Etkisi”, AKÜ öğretim görevlisi Öğr. Gör. Kübra Uyar “Lojistik Sektöründe Marka Kimliğinin İnşası: Logo Analizi” başlıklı sunumlarını yaptılar.
Yüz yüze sunumlarının 3. oturumu “Tedarik Yönetimi, Tedarikçi Yönetimi, Tedarik Zinciri Yönetimi” başlığıyla ve AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayip Özdemir moderatörlüğünde gerçekleştirildi. İstanbul Bilgi Üniversitesinden Baybars Soyak ve Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Uzpeder “Rekabet Avantajı İçin Stratejik Tedarikçi Entegrasyonu: Bir Risk Azaltma Yöntemi”, Bursa Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. İlker Küçükoğlu “Soğuk Zincir Lojistiğinde Satın Alma İşlemleri İçin Geliştirilmiş Bir Matematiksel Model”, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden Öğr. Gör. Dr. Erkan Turhan “Tedarik Zinciri Yönetiminde Taşıma Maliyetlerinin Optimize Edilmesi: Gıda Sektöründe Bir Vaka Çalışması” AKÜ öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Tuğrul Bayat ve Arş. Gör. Muhammed Karataş “Emaye Sektöründe Tedarikçi Seçim Kriterlerinin Swara Yöntemiyle Belirlenmesi”, LODER’den Bilal Şeker “Çevik Tedarik Zinciri Yönetiminde En İyi Uygulamaların Değerlendirilmesi Üzerine Bir Çalışma” konulu bildirilerini sundular.
“Taşımacılık ve Ulaştırma Yönetimi” oturumunun moderatörlüğünü Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Tuna yaptı. Toros Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Gökçe Manavgat “OECD Ülkelerinin Ulaştırma Performanslarının Farklı Taşıma Modlarına Göre Karşılaştırılması”, Süleyman Demirel Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Harun Öztürk “Alternatif Taşıma Programının Tedarik Zinciri Performansına Etkileri”, Esma Kaya ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından Çağlar Tabak “Yatırımların Önceliklendirilmesi İçin Bir Model Çalışması”, Maltepe Üniversitesinden Yıldız Özcan ve Prof. Dr. Mehmet Tanyaş “Mesai Dışı Teslimatlara Yönelik Yayınların Bibliyometrik Analizi”, İstanbul Bilgi Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Kenan Dinç, Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Tuğrul Tuğer ve Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Uzpeder “E-Ticarette Giyim İadelerini Azaltmaya Yönelik Çözüm Önerileri” başlıklı sunumlarını yaptılar.
Kongrenin 5. yüz yüze oturumu “Ulaştırma Yönetimi & Ulaştırma Ekonomisi” başlığında gerçekleştirildi. Oturumun moderatörlüğünü AKÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Demirtaş yaptı. AKÜ öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ali Balkı “Ulaştırma Sektörü İle Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkinin Analizi”, Mardin Artuklu Üniversitesi öğretim üyesi Serdar Saltan “Ulaştırma Sektörü ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Üzerine Bir Analiz”, AKÜ öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Sabriye Kundak “Taşımacılık Sektörü ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: E7 Ülkeleri Örneği”, AKÜ öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Burcu Kaynar Bilen ve Dr. Öğr. Üyesi Tülay Tellioğlu “BİST Ulaştırma ve Depolama Sektöründeki İşletmelerin Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderlerinin Karlılık Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi”, AKÜ’den Rabia Çelikoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Kerim Çınar “Yeşil Lojistik ve Devletin Rolü: Türkiye Örneği” konulu sunumlarını yaptılar.
“Ulaştırma Yönetimi & Ulaştırma Ekonomisi” başlıklı oturumun ikincisi ise İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Saatçioğlu moderatörlüğünde yapıldı. AKÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Kenan İlarslan “Havayolu Yolcu Taşımacılığı İle Finansal ve Ekonomik Göstergeler Arasındaki Dinamik İlişkinin Ekonometrik Analizi: Avrupa Birliği Üzerine Bir İnceleme, AKÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Münevvere Yıldız “Lojistik Performans ve Ekolojik Ayak İzi İlişkisi Üzerine G7 Ülkelerinde Ampirik Bir Analiz”, AKÜ öğretim üyesi Doç. Dr. N. Serap Vurur “6 Şubat Depremlerinin Ulaştırma Sektörüne Etkisi: Borsa İstanbul Ulaştırma Endeksi Üzerine Ampirik Uygulama”, Kütahya Dumlupınar Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Ali Çağrı Buran “Ülkelerin Hizmet Ticaretine Yönelik Kısıtlamaların Lojistik Rekabet Gücüne Etkisinin Bulanık Küme Nitel Karşılaştırmalı Analiz”, AKÜ’den Dr. Öğr. Üyesi Tülay Tellioğlu ve Arş. Gör. Mehmet Fındık “Soğuk Gıda Lojistiği İşletmelerinin Duran Varlık Yatırımlarının BOBİ FRS Kapsamında İncelenmesi, Afyonkarahisar İli İçin Model Önerisi” başlıklı sunumlarını yaptılar.
“Kentsel Lojistik – Lojistik Koridorlar- Ticaret” başlıklı yüz yüze oturum, AKÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Fişne moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Maltepe Üniversitesi öğretim üyeleri Mehmet Yavuz Kankavi ve Prof. Dr. Mehmet Tanyaş “Sürdürülebilir Lojistik Koridorlar Üzerine Yayınların Bibliyometrik Analizi” ve “Kuşak Yol (Belt and Road) Projesinde En Uygun Intermodal Taşıma Koridoru Seçim Çalışması”, Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cumhur Dülger “Lojistik ve Kamu Kesimi İlişkisinde “Kuru Liman (Dry Port)” Sistemi ve Bölgesel Kalkınmaya Etkisi”, Ankara Medipol Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Harun Türker Kara ve Dr. Öğr. Üyesi Dilara Berrak Tarhan “Ticaret Belirsizliğinde Rejim Değişiklikleri”, Pamukkale Üniversitesinden Öğr. Gör. Ahmed Paksoy, Öğr. Gör. Hakan Ünden ve Prof. Dr. Halim Ceylan “Türkiye Demiryolu Taşımacılığında Lojistik Köylerin Önemi: Kaklık Örneği” başlıklı sunumlarını yaptılar.
Birinci günün son oturumu Gümüşhane Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İskender Peker moderatörlüğünde ve “Üretim Yönetimi, İnsan Kaynakları, Afet Lojistiği” başlığıyla yapıldı. AKÜ öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Kemal Karayormuk “Bir Sivil Toplum İnsiyatifinin Ortaya Çıkışı: 6 Şubat Depreminde Afetzedelerin Tahliyesi Örneği”, Ankara Üniversitesinden Simge Aktop ve Doç. Dr. Pınar Şanlıbaba “Depremlerde Gıda Tedarik Zinciri Yönetimi ve Gıda Güvenliği”, Gıda ve Yem Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsünden Özlem İstanbullu Paksoy “Gıda Güvenliği ve Gıda Tedarik Zincirinin Önemi”, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Funda Akıncı, Sibel Gültekin ve Öğr. Gör. Ramazan Yıldız “Çanakkale Yenice Bölgesinde Çiğ Süt Üretimindeki Düşme Sebeplerin Balık Kılçığı Diyagramıyla Araştırılması”, AKÜ’den Mustafa Küçükilhan “Yerli Tıbbi Cihaz Tedariki ve Sağlık Harcamaları: Ampirik Bir Çalışma” başlıklı sunumlarını yaptılar.
Kongrenin 17 ve 18 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleşecek programına ulaşmak için: https://ultzk2024.aku.edu.tr/