Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) öğretim üyeleri tarafından TUBİTAK Projesi kapsamında düzenlenen “Öğretmen Eğitiminde Ters Yüz edilmiş STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) Öğretimi Ders Programının Geliştirilmesi, Uygulanması ve Değerlendirilmesi” temalı kapanış paneli gerçekleştirildi.

Abdullah Kaptan Konferans Salonunda düzenlenen panele; AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Peker, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nusret Koca ile birlikte akademik personel ve öğrenciler katıldı.

Projenin yürütücülüğünü yapan Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Kasapoğlu programın açış konuşmasında; projenin amacının ters yüz edilmiş STEM öğretimi programını geliştirmek, uygulamak ve Eisner’in eğitsel eleştiri modeli ile değerlendirmek olduğunu belirtti. Kasapoğlu, “Okul öncesi öğretimden ortaöğretime (K-8) kadar tüm eğitim kademelerinde STEM’in yaygınlaştırılmasına katkı sağlayabilecek öğretmen adaylarının iş birliği yaparak farklı disiplinleri bir araya getirmelerini ve bunları entegre etmelerini hedeflemiştik. Ters yüz öğretme ile aday öğretmenlerimize zamanı etkili yönetmeyi öğretmek de hedeflerimiz arasındaydı” dedi. Projenin, Türkiye’de devlet üniversitelerinde STEM eğitimi ile ilgili ters yüz öğrenmeyi baz alarak öncü olmasının projeyi özgün kıldığına dikkat çeken Kasapoğlu, “Farklı programlarda öğrenim gören öğretmen adaylarını da bir araya getirmesi, takım öğretimi ile bir modelin uygulanmış olması, aynı anda 7 öğretim üyesinin öğretime dahil olmaları ve program etkililiğinin Eisner’in eğitsel eleştiri modeli ile değerlendirilmiş olması projeyi özgün kılan taraflarıydı” diye konuştu.

“Matematik, evrensel bir dildir”

Proje ekip üyesi olan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Peker ise proje kapsamında 6 farklı branşta öğretmen adaylarına sunulan ters yüz öğretmenin uygulandığı bir öğrenme öğretme ortamı olmasının yanı sıra STEM ile birleştirilmesinin projeye özgünlük kattığını söyledi. Peker, “Bu proje, yapay zekâ çağı olan günümüzde önceden öğrenmelerinin kolay olduğu varsayılırsa, sınıflarımızda önümüzdeki senelerde rahatlıkla uygulayabileceğimiz bir yöntem olarak karşımıza çıkacak. Proje kapsamında 6 farklı branşta öğretmen adaylarına öncelikle uzaktan eğitim sistemine disiplinlere özgü eğitimleri yükledik. Bu disiplinlerden biri de matematik idi. Öğretmen adaylarına bu kapsamda düşünme, matematiksel düşünme, model, modelleme ve matematiksel modelleme ile ilgili bir eğitim verdik. Matematiksel modellemenin kullanıldığı örnek projeler hakkında bilgilendirme yaptık. Bunlar STEM kapsamında ele alındı. Öğretmen adayları bunları okudu, izledi, dinledi ve bu konuda bir fikir sahibi oldular. Daha sonra uzaktan eğitim sistemi aracılığı ile öğretmen adayları tarafından takip edilen konular yüz yüze eğitimde tartışıldı, yeni problemler üzerinde çalışmalar yapıldı. Bu problemler de STEM kapsamında oluşturuldu ve öğretmen adayları tarafından çözümler üretildi” ifadelerini kullandı.

Evrensel bir dil olan matematiğin, gerçek yaşamdan bazı olayları veya matematiğin kendi olgularını alıp onu matematiğin kendi sembolleri ile sunduğunu vurgulayan Peker, şöyle konuştu:

“Modelleme gerçek hayattan bir objenin veya bir durumun prototipini oluşturma anlamında kullanılan yaygın bir terimdir. Matematiğin içinde önemli bir yere sahip olduğu gibi STEM içinde de önemli bir yere sahiptir. Evrensel bir dil olan matematik aracılığıyla gerçek yaşamdaki bazı olayları sembollere dönüştürebilir, sonraki süreçte de gerçek hayattakinden farklı boyutlara taşıyabilirsiniz. STEM’in her bir ögesi önemlidir, ancak ürüne ulaşabilmeniz için matematiksel düşünmeyi, matematiksel modellemeyi mutlaka kullanmanız gerekir. Bu bağlamda matematiğin içerisinde de STEM’in uygulanmasının ne kadar sonuçlara etki ettiğini de net bir şekilde görebiliyoruz. Ancak bu proje kapsamında farklı branşlardan öğretmen adaylarının katılması ile STEM’e dil, sosyal beceriler gibi yeni eklemeler de yapılmış oldu. Bu sürecin dilsiz olmayacağını da görmüş olduk.”

“Öğrenciler mühendis gibi düşünmeye başladı”

Proje kapsamında teorik ve uygulamalı olarak eğitimler verdiğini ifade eden Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Aydoğdu, “Eğitimlerde, Mühendis gibi düşünme ve mühendislik tasarım sürecinden bahsettik. Problemlerde çözüme en uygun kararın nasıl verileceğini, araştırma yapmanın, belli planlamalar yapmanın ve en önemli aşamasının test etme süreci olduğunu vurguladık. Bu bağlamda emek veren öğrencilerimizin mühendis gibi düşündüklerini ve grup çalışmalarını gayet iyi yapmış olduklarını gözlemlemiş olduk. Kısacası projenin hedefine ulaştığını görmüş olduk” dedi.

“E-STEM isimli kitap çıkardık”

Projeyi girişimcilik alanında destekleyen Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuğba Selanik Ay ise “Sosyal Bilgilerin STEM açısından önemine baktığımızda Sosyal Bilgilerin STEM’e bir bağlam sağladığını görüyoruz. Bu proje yürütülürken biz, bir de E-STEM isimli kitap çıkardık. Bu birçok yerde yankı da uyandırdı. Birçok ilde ‘STEM, sosyal bilgiler alanı ile nasıl birleştiriliyor. Bize de öğretir misiniz?’ diye birçok mesaj da aldım. Benim açımdan böyle bir katkısının da olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.

“Sorunlara çözüm ürettik”

Eğitim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Aliye İlkay Yemenici de dilin STEM içerisindeki yeri ve önemi hakkında bilgi verdi. Yemenici, “STEM uygulamalarında problemlerden yola çıkarak çözüm üretmeye çalıştık. Bu süreçte bir sorunu anlamak için uğraştık, dil bu süreçte etkili oldu. İkinci olarak ortaya koyduğumuz ürünleri anlatmamız gerekiyordu. Bunu yeri geldi yazarak, yeri geldi anlatarak ifade etmeye çalıştık. Bir de düşünce üretmemiz gerekiyordu ki kuşkusuz dil aracılığı ile kelimeler ve kavramlar vasıtasıyla düşünerek sorunlara çözümler ürettik. Bu yönüyle dil her taraftaydı. Bunun da öğretmen adaylarımızın dillerini geliştirmede katkısı olduğunu gözlemledim” dedi.

“STEM artık sadece fen ve matematikten oluşmuyor”

Okul öncesi çocuklarda STEM eğitimine değinen Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgün Uyanık Aktulun ise STEM’in artık sadece fen ve matematikten oluşmadığını, süreç içerisinde sanatla, sosyal bilimlerle, girişimcilikle, dil ile de birleşen bir model olmaya başladığını söyledi. Aktulun, “Okul öncesinde de diğer eğitim kademelerinde de aynı şekilde yöntemlerin, mühendislik tasarım sürecinin çok rahat uygulanabildiğini gözlemledik. Okul öncesinde kullanılan artık materyallerle çözüm üretilmesi, STEM eğitiminde çok da pahalı materyallere gerek olmadığını göstermiştir” ifadelerini kullandı.

“Gemileri yürüttünüz”

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Özdinç ise “Günümüzde disiplinler arası yaklaşım tüm eğitim sürecinde yerini almaya başladı. Biz öğretmenlere disiplinler arası çalışın derken öğretmen adaylarına disiplinler arası bir yaklaşım sunmadığımızı fark ettik. Projenin çıkış yönü de biraz buydu. Biz öğretmen adaylarını eğitim fakültesi sürecinde bir araya nasıl getiririz fikrini arama sonucu yola koyulduk. Güzel sonuçlar da aldığımızı gözlemledim. Bu proje sürecinde bilgi işlemsel düşünme çerçevesi altında kodlama ve robotik eğitimleri vermeye çalıştım. Öğretmen adayları olarak motorları ve sensörleri çalıştırmayı başardınız ve gemileri yürüttünüz” dedi.

Panel, proje üyelerine teşekkür belgesi; öğretmen adaylarına da katılım belgelerinin takdim edilmesinin ardından sona erdi.

04 Temmuz 2024, Perşembe 396 kez görüntülendi