Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Maliye Kulübü tarafından “Kayıt Dışı Ekonomi İle Mücadele” etkinliği düzenlendi.
Sabri Bektöre Konferans Salonunda düzenlenen etkinliğe; İİBF Maliye Bölüm Başkanı ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Cemil Demir, İİBF Dekanı Prof. Dr. Gökhan Demirtaş, Afyonkarahisar Defterdar V. İbrahim Gündüz ve İİBF Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Ali Balkı ile birlikte akademik personel ve öğrenciler katıldı.
“Yaklaşık yüzde 30’larda kayıt dışı ekonomimiz var”
Etkinliğin açış konuşmasını yapan İİBF Maliye Bölüm Başkanı ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Cemil Demir, toplumsal yaşamın olmazsa olmazının vergi olduğunu söyledi. Verginin her toplumda aynı şekilde algılanmadığını ifade eden Demir, “Biz Maliye Bölümü olarak derslerde ve verdiğimiz eğitimlerde; vergi bilincini pozitif yönde geliştirmek için sürekli bir çaba içerisindeyiz. Bu sadece maliye eğitimi ile olacak iş değil. Günümüzde toplumsal yaşamın olmazsa olmazı vergiyi, tüm topluma pozitif bir şekilde anlatmamız gerekiyor. Bunun için belki de temel eğitimden başlamak gerekiyor” dedi. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile maliye bölümlerinin çabasının yeterli olmadığını anlatan Demir, kayıt dışı ekonominin Türkiye’nin en önemli problemlerinden biri olduğunu kaydetti. Demir, “Yaklaşık yüzde 30’larda kayıt dışı ekonomimiz var. Vergisiz ekonomi var. Bu sonuç olarak kamu hizmetlerini aksatıyor” dedi.
Vergi toplumsal refah için önemli
Afyonkarahisar Defterdar V. İbrahim Gündüz ise 24 Şubat-02 Mart 2025 tarihleri arasında 36. Vergi Haftasının kutlandığını ifade etti. Gündüz, “Vergi Haftasının amacı; verginin öneminin toplumun tüm kesimlerine benimseterek sağlıklı bir vergi bilinci oluşturmak ve gönüllü ödeme alışkınlıklarını arttırmayı sağlamaktır. Devletin başlıca gelir kaynağı olan vergi gelirleri hem ülkemizin ekonomik yönden büyümesini sağlarken hem de istihdam ve sanayiyi teşvik ederek toplumun refah düzeyini artmasını sağlayan önemli ekonomik araçlardan biridir” dedi.
Afyonkarahisar’ın toplam vergi gelirlerindeki payı 0,17
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından defterdarlıklara 2025 yılı için 11,1 trilyon vergi toplanmasının görev addedildiğini kaydeden Gündüz, şunları söyledi:
“Vergiler toplandıktan sonra bütçe açığımızın da 1,9 trilyonla gerçekleştirilmesi bizim en büyük hedefimiz olacak. Bu bilinçle Afyonkarahisar’ımızın toplam vergi gelirleri içindeki payı; 0,17 oranındadır. Baktığımız zaman çok düşük bir orandadır. Bu göz önüne aldığımızda arttırılması noktasında sorumluluk sadece Gelir İdaresi Başkanlığında değildir. Vergi bilincinin ilköğretim ve ortaöğretimdeki okullarda çocuklara anlatılması gerekir. Adil, tarafsız ve şeffaf bir şekilde çalışan personeliyle mükelleflerimize kaliteli, yetkin kamu hizmeti vermek suretiyle kamu hizmeti bilinci önceliğinde hareket eden Gelir İdaresi Başkanlığımız, mükellef odaklı bir hizmet anlayışıyla hareket etmektedir. Başkanlığımız bir taraftan mükellef odaklı hizmet anlayışını sergilerken bir taraftan da vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi vergilendirilmemiş kazançların önüne geçilmesi ve rekabet eşitliğinin sağlanması amacıyla gerekli yaygın ve yoğun denetimlere öncelik vererek meslek odaları ve grupları ile irtibat halinde aktif ve etkin bir şekilde görev ve sorumluluklarını yerine getirmektedir.”
“Düzenli vergi, toplumsal refahı artırır”
Kocatepe Vergi Dairesi Müdürü Abdülmecit Ulutaş, “Kayıt Dışı Ekonomi İle Mücadele” başlıklı sunumunda verginin kamu hizmetlerini karşılamak amacıyla kişilerden ve kuruluşlardan kanun yoluyla toplanan paralar olduğunu belirtti. Ulutaş, şunları söyledi:
“Vergi en yalın haliyle devletin gerçek ve tüzel kişilere yüklediği ekonomik yükümlülüktür. Eğitim, sağlık, savunma temel kamu hizmetlerinin ve altyapı yatırımlarının belli bir düzeyde ve kalitede sunulabilmesi ancak vergiden sağlanan gelirle mümkündür. Verginin temel amacı; devlet harcamalarını karşılayarak vatandaşların kamusal mal ve hizmetlerden yararlandırmaktır. Vatandaşların gelir üzerinden ortaya çıkan vergiyi düzenli olarak ödemeleri ve harcamalarından sonra fiş ve fatura gibi belgeleri almaları vergi gelirlerinde artış sağlar. Bu da toplumsal refahı arttırır.”
Kayıt dışı ekonominin kamu otoritesinden gizlenen resmi kaynaklara kısmen veya tamamen geçirilemeyen ve bu nedenle denetlenemeyen maliyetlerin bütünü olduğunu ifade eden Ulutaş, “Kayıt dışı ekonomiye dur diyerek geleceğimizi teminat altına alabiliriz. Kayıt dışı ekonominin varlığı; rekabetçi düzenden beklenen olumlu sonuçların elde edilmesine ve ekonominin potansiyel verimliliğine ulaşmasını engelleyerek ülkelerin büyüme performansını olumsuz yönde etkilemektedir. Kayıt dışılık ekonomide; kamu gelirlerinde azalışa bu sebeple kamu hizmetlerinde yetersizliğe neden olarak vergi oranların arttırılmasına, yeni vergilerin ortaya çıkmasıyla piyasalardaki rekabet koşullarının bozulması gibi sonuçlara neden olmaktadır” diye konuştu.
Gönüllü uyumda 6 milyon 900 bin TL’ye kadar vergi indirimi
Gelir Yönetimi ve Denetim Müdürü Cengiz Şirin ise “Vergilendirmede Gönüllü Uyum ve Vergi Tabanının Genişletilmesi” başlıklı sunumunda vergi kanunları, vergiye gönüllü uyum ve izahat konularını anlattı. Vergiye gönüllü uyum salt vergi politikaları ile olmadığını ve vergi uyumu ile mükelleflerin ciddi avantajlar elde ettiğini bahseden Şirin, şunları belirtti:
“Vergiye gönüllü uyum salt vergi politikaları ile olmuyor. Ekonomik, hukuki ve mali altyapıyı oluşturacak sürecin desteklenmesi gerektiğini değerlendiriyoruz. Vergi bilinci ve vergi ahlakının yüksek olduğu toplumlarda bunun gibi sorunların ciddi bir şekilde azaldığını görüyoruz. Vergiye gönüllü uyum 8 Mart 2017 tarihinde 6824 Nolu kanun ile düzenlendi. Burada hem gelir vergisi mükelleflerimize hem de kurumlar vergisi mükelleflerimiz yüzde 5 oranına kadar bir vergi indirimden faydalanabiliyorlar. Devletimiz 2018 yılından sonra elde edilen kazançlarda vergi indirimi uygulamasını başlatmıştır. Gönüllü uyumda 2024 yılında kişinin 6 milyon 900 bin TL’ye kadar vergisine indirim yapabiliyoruz.”
Etkinlik, soru cevap bölümün ardından sona erdi.
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |