Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ev sahipliğinde Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen ve Zafer Kalkınma Ajansı tarafından yürütülen “TR33 Bölgesindeki İşveren ve İşçilerin Uyum Yeteneğinin Arttırılması” Projesi (Zafer-İN) kapsamında “Uluslararası Termal Kaynakların Kullanımında Nitelikli İş Gücü Konferansı” gerçekleştirildi.
İbrahim Küçükkurt konferans salonunda gerçekleştirilen konferansın açış konuşmasını yapan Zafer Kalkınma Ajansı Birim Başkanı Veli Oğuz, Zafer-İn operasyonunun amacının iş hayatındaki aktörlerin yeni gelişmelere uyum sağlaması ve KOBİ’lerin kurumsal faaliyetlerinin güçlendirilmesi olduğunu söyledi. Oğuz, “Ocak 2016 tarihinde başlayan operasyon kapsamında bugüne kadar uluslararası çalışma ziyaretleri, anketler, saha çalışmaları, analizler, çalıştaylar ve toplantılar olmak üzere birçok faaliyeti başarı ile gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Ocak 2017 tarihinin sonunda başlayan eğitim ve danışmanlık faaliyetleri ise 4 ilimizde yoğun bir şekilde devam ediyor” dedi. Operasyon faaliyetlerinin sadece uygulama süresi içinde sınırlı kalmaması adına çalışmalar yaptıklarını belirten Oğuz, “29 Nisan 2016 tarihinde bölgemizdeki üniversiteler, İŞKUR il müdürlükleri, ticaret ve sanayi odaları, organize sanayi bölgeleri ve sendikalarında içinde bulunduğu 44 kurumunda dahil olduğu Bölgesel İnsan Kaynakları Gelişme Merkezini (BİGEM) kurduk. BİGEM, işletmeleri, çalışanları ve paydaşları insan kaynaklarına yatırım yapma konusunda teşvik eden ve devamlı öğrenmeyi destekleyerek bölgesindeki KOBİ işverenleri ve çalışanların uyum yeteneğini arttırmaya çalışan programlar yürütmeyi hedeflemekte” diye konuştu.
Dünyada 1,5 milyar insan turizm faaliyetlerine katılıyor
AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak ise son 15 gün içinde turizmin değişik alt segmentlerine ilişkin değişik toplantılara katıldığını ifade etti. Küresel turizm sektöründe ileri olan ülkelerde her 11 kişiden 1 kişinin turizm sektöründe çalıştığını ifade eden Solak, “Dünya ihracatının yüzde 6 ile 9’u bu sektörden besleniyor. Dünyada turizm sektörünün pasta kapasitesinin 3 trilyonu aşkın olduğu ifade ediliyor. Yılda yüzde 4 artış bekleniyor. Bu 2030 yılında daha da artacak. Şu anda dünya genelinde 1,5 milyar insanın turizm hareketlenmesi içinde yer aldığını biliyoruz. Türkiye’de turizm kapasitesine baktığımız zaman, 2016 yılında 31 milyonu aşkın uluslararası ziyaretçi gelmiş ve bin 728 dolayında 4 ile 5 yıldızlı otelimiz var. Yine Türk Hava Yolları ile (THY) 120 ülke 299 şehir ve 302 havalimanına ulaşabiliyoruz” diye konuştu. Küresel turizmin alt segmentlerinde 3 trilyonluk bir kapasite içerisinden en fazla ileri çıkanın kültürel turizm olduğunu ifade eden Solak, şunları söyledi:
“İkinci sırada ise sağlık turizmi geliyor. Sağlık turizminin 2016 yılındaki kapasitesi kaynaklara göre 439 milyar dolar. 2017 yılında ise 600 milyar doları geçmiş durumda. Bunu 50-60 milyar doları medikal turizm, geriye kalanı termal sağlık turizmi ve termal turizm diye ifade edebiliriz. Küresel turizmde yıllık büyüme yüzde 4 dolayında gerçekleşirken sağlık turizminde bu 9,1 yaklaşık yüzde 225 artış olduğunu görüyoruz. Ülkemize baktığımızda yaklaşık gelen turistlerin yüzde 1,3’ünü sağlık turistleri oluştururken gelirin yüzde 22’si de bu sektörden geliyor.”
Avrupa’da birinci sıradayız
Sağlık turizminde 4 alt temadan bahsedilebileceğini söyleyen Solak, “Medikal turizm, termal turizm, SPA turizmi ve sağlık tatili diye. Bunu yazarların bir kısmı daha da kısaltarak medikal turizm, termal ve termal sağlık turizmi ile yaşlı ve engelli turizmi diyebilir” dedi. Solak, dünyanın hızla yaşlanan bir nüfusa sahip olduğunu dile getiren Solak, “Dünyada yaşlanmaya baktığımızda genel nüfus artışı yüzde 1,2 iken yaşlı nüfus artışı yüzde 2,1’dir. 65 ve üzeri nüfus artışı yüzde 8,3 Türkiye’de ise yüzde 8,7’dir. Şu anda ülkemizde 6,5 milyon dolayında yaşlı nüfus var. Bu Avrupa’da daha da yüksek Monaco’da yüzde 29,5, Japonya’da yüzde 25,8, Almanya’da da yüzde 21 dolayında” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 80 milyona yakın nüfusu ve ekonomisi ile hızlı gelişen ülkeler içinde 4. sırada olduğunu belirten Solak, şöyle devam etti:
“Büyüme hızımız yüzde 5,7 ve dünyada 17. ekonomiye sahibiz. Ülkemizden 1 saatlik uçuş mesafesinde 12’den fazla ülkeye 4 saatlik uçuş mesafesinde ise 57 ülkeye 1,5 milyar insana ulaşabiliyoruz. 2016 yılında turizm geliri Dünya ortalaması kişi başı bin 100 dolar iken Türkiye’de 705 dolar mertebesinde gerçekleşti. Termal sağlık turizmine baktığımızda Dünyada termal sağlık turizm kaplıca, otel, kür merkezi, kür klinikleri tesisleri önceki dönemlere göre giderek daha fazla ilgi görmekte. Birçok hastalığın tedavisinin yanı sıra iyi bir dinlenme ihtiyacı ile termal tesislere olan ilgi giderek artmakta.”
Doğal tedavi eğilimi artıyor
Dünya genelinde doğal yöntemlerle tedavinin giderek ilgi görmeye başladığını aktaran Solak, “Dünyada hastalıkları doğal yöntemlerle iyileştirmek eğilimi de giderek ilgi görmektedir. Dünya nüfusunun hızla yaşlanması sağlık yaşlı nüfusa sunulan hizmetlerin çeşitliliği maliyetlerin artıyor olması insanların sağlıkla yaşlanmaları için orta yaşlardan itibaren normal sağlıklı turizmi sağlık turizmi kapsamındaki hizmetlerden yararlanma giderek artmakta ve insanların değişik yerlerde tedavi olma istekleri de yine artmaktadır. Bu bağlamda dünyada termal turizm giderek artmış durumdadır” diye konuştu.
Türkiye termalde Avrupa’da ilk sırada
Konuşmasında Almanya’nın termal potansiyeline ilişkin bilgiler veren Solak, “Almanya’da şu anda 263 resmi belgeli termal merkez var. 750 bin yatak kapasitesine sahip” dedi. Türkiye’nin ise 270 adet 5 yıldızlı oteli ve 35 bin yatak kapasitesi ile iyi bir konumda olduğuna dikkat çeken Solak, şöyle dedi:
“Yine 25 bin yatak kapasiteli termal tesislerimiz var. 2015 yılında 550 bin termal turistin hareket halinde olduğu kayıtlarda yer alıyor. Elverişli iklim şartları, zengin yeraltı kaynakları, 12 aylık sağlık hizmeti ve yılda 300 kür günü ülkemizin zengin kaynaklarından Avrupa’da 1 dünyada 7. sıradayız. Bin 500’ten fazla termal su kaynağımız var. Su kalitesi bakımından da yine Dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz. Afyonkarahisar’da 20 bin yatak kapasitesi, bunun 6 bini aşkını 5 yıldızlı termal oteller üzerinden ifade edebiliriz. Termal suyu tarif edecek olursak litresinde 1 gram ve üzeri mineral bulunan ve 20-25 santigrat derece üzerindeki sıcaklığa sahip olan sulara biz termal su ifadesini kullanıyoruz. Özellikle kür tedavilerinde, zindelikte en öneli kaynağımız termal su. Bunlar karbondioksitli sular, kükürtlü sular, tuzlu sular, iyotlu sular diye gidiyor. Termal sağlık turizminde en fazla karbonatlı sular, kükürtlü sular, radonlu sular en fazla kullanılanlardan.”
AKÜ otellerle çevrimiçi bağlantı halinde
Kültür ve Turizm Bakanlığının yaptığı çalışmalar sonucunda 4 termal destinasyon belirlediğini söyleyen Solak, “Güney Marmara, Güney Ege, Orta Anadolu ve Şifalı Frigya destinasyonu. Afyonkarahisar il ve bölge olarak Şifalı Frigya destinasyonu içinde. Afyonkarahisar, Ankara, Eskişehir, Kütahya ve Uşak. İşte kalkınma ajansımızda bu bölgeye hizmet eden ajansımız olarak bu faaliyetlerini sürdürüyor. Şifalı Frigya Bölgemize baktığımız zaman yani ilimize baktığımız zaman yine 4 alt merkezden bahsedebilirim. Gazlıgöl Termal Turizm Merkezi, Heybeli Termal Turizm Merkezi, Hüdai Termal Turizm Merkezi, Ömer Gecek Turizm Merkezi diye ifade edebilirim” ifadelerini kullandı.
Afyon Kocatepe Üniversitesi olarak Afyonkarahisar’daki otellerin hepsiyle çevrimiçi bağlantı halinde olduklarını belirten Solak, şunları kaydetti:
“Özellikle buraya gelen termal turistlerin sağlık hizmetlerini üstlenmiş durumdayız. Hangisinden ne tür hizmet önerilirse en fazla 2 ile 5 dakika içinde hizmet vermeyi görev biliyoruz. 2000 yılından bu yana yaklaşık 17 yıldır AKÜ hem termal sağlık turizmine destek vermek hem de zengin termal kaynaklardan başta ülkemiz vatandaşları olmak üzere tüm insanlığa hizmet vermek için fizik tedavi ve rehabilitasyon açısından bütün birimlerini üniversite hastanesinde kurmuş durumda. Fizik tedavinin birimleri, rehabilitasyon üniteleri, kondisyon merkezi, tanı merkezi gibi bütün birimlerin olduğu Türkiye’de 2 merkezden birisiyiz. Biri eski adıyla GATA dediğimiz Ankara Bilkent’teki merkez ikincisi ise üniversitenin içinde bulunduğu İzmir karayolu üzerinde yer aldığı AKÜ Uygulama Araştırma Hastanesinin D Bloğunu kastediyorum. İçinde en üst düzeyde 10 ameliyathane, aynı anda 30 hastayı alabilen acil ünitesi, bütün birimlerin olduğu cerrahi branşların hizmet verdiği ve fizik tedavi ve rehabilitasyonun da ünitelerinin bulunduğu 6 havuzun yer aldığı, 4’ünde 42 dereceli termal suyun bulunduğu 2’sinde ise 32 dereceli özellikle egzersiz için kullanılan suların bulunduğu merkezimizden bahsediyorum. Bunlar şehrimizin, bölgemizin, tüm insanlığa vereceği hizmet merkezi olarak söylüyorum.”
Afiliasyon yönetmeliği çıkmak üzere
Üniversite hastaneleri ile Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerin otellerle birlikte çalışma olanağı sağlayan afiliasyon yönetmeliği çıkmak üzere olduğu haberini paylaşan Solak, şöyle devam etti:
“7 gün önce Konya turizm haftasında Necmettin Erbakan Üniversitesine yaptığım ziyarette yine konuşmacıydık. Sağlık Bakanlığından 2 yetkili vardı. Biz afiliasyonu bekliyorduk. Üniversite hastaneleri ile Sağlık Bakanlığına bağlı olan hastanelerin otellerle birlikte çalışma adını verdiğimiz afiliasyon yönetmeliği çıkmak üzere. Sağlık Turizm Koordinasyon Kurulundan (SATÜRK) çıktı. Yayınlandığı an biz, özel hastanelerinden biri, bakanlık hastanelerinden biri, şuan da şehrimizde, ilçelerimizde bulunan termal otellerle afiliasyon protokolü yaparak sağlık hizmetini üstlenecekler. Termal oteller, konaklama ve genel hizmetleri verecekler. Biz ise gönderdiğimiz hekimlerle, fizyoterapistlerle, hemşirelerle order üzerinden sağlık hizmetlerini onlara destek olarak vereceğiz. Resmi kurumlar aracı kurumlara ödeme yapamıyordu. O da çıkıyor o madde de konulmuş durumda. Örneğin: biz AKÜ olarak yabancı sağlık turisti geldiği zaman hizmet verildiğinde onu getiren kurum karşılığını alamıyordu. Hasta kendi geliyorsa farklı bir şey ama bir program kapsamında geliyorsa bunun bedelinin ödenmesi önemliydi. Bu iki madde de şuan da gündem SATÜRK’ten çıktı. Yönetmeliğin yayınlanmasını bekliyoruz.”
Termal turizm stratejik öneme sahip
Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Erhan Günay ise Zafer-İn operasyonunu ile işletmelerdeki kaynak verimliliğini yükseltmek, istihdamın niteliğini ve çalışanlar arasındaki etkileşim ve eşgüdümü arttırmak olduğunu söyledi. Günay, “Bölgemiz için termal turizm gerek istihdam gerekse ekonomik getirisi sebebiyle stratejik öneme sahip bir sektördür. Afyonkarahisar, Eskişehir ve Kütahya illerini kapsayan yeraltı sular açısından oldukça zengin olan Frigya Kültür ve Turizm gelişim bölgesinde her geçen gün yenisi açılan tam donanımlı tesislerimize ve tesisleri tercih eden yerli ve yabancı turistlerin sayısına baktıkça bu sektörün geleceği konusunda daha da umutlanıyoruz. İşletmelerimizin termal sağlık turizminde uluslararası rekabet gücüne kavuşmaları şüphesiz uygun işletme ekipmanları kadar yetişmiş eğitimli iş gücüne sahip olmalarıyla mümkündür. Eğer bu hedefimize ulaşırsak ülkemizin turizm gelirlerinin arttırılmasına 12 ay turizm imkanı sağlayarak ülkemize turizm çeşitliliğinin yaratılmasına alternatif turizme yönelik talebin bölgemize çekilmesine ve bölgesel kalkınmaya destek olunmasına ivme kazandırmış olacağız” dedi.
Konferansa, Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Erhan Günay, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Zafer Kalkınma Ajansı Birim Başkanı Veli Oğuz, AKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Akçay, AKÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Şuayıp Özdemir, Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi Genel Sekreteri ve Dünya Sağlık Turizmi Konseyi – Disiplin Kurulu Başkanı Yunus Gürkan, Yunanistan Sağlık Turizmi Konfederasyonu Başkanı ve Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Genel Sekreteri Dr. Constantine Constantinides AKÜ öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.