15 Temmuz Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Afyonkarahisar Valiliği ile Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) tarafından “15 Temmuz Ruhu” paneli düzenlendi.

Ahmet Necdet Sezer (ANS) Kampüsü Atatürk Kongre Merkezinde düzenlenen ve moderatörlüğünü AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Karakaş’ın yaptığı panelde Siirt Milletvekili Prof. Dr. Yasin Aktay, Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ve 15 Temmuz Şehidi Şükrü Bayrakçı’nın babası Mehmet Bayrakçı konuşmacı olarak yer aldı.

“İhanet, Direniş, Devrim”

Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan ve 15 Temmuz kanlı darbe girişimindeki görüntülerden oluşan belgesel gösteriminin ardından başlayan panelde ilk olarak moderatör AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Karakaş söz aldı. 15 Temmuz tarihinin Türk siyasi tarihinde 3 açıdan önemli olduğunu dile getiren Karakaş, “Bunlardan ilki ihanet. 15 Temmuz gecesi siyasi tarihimizde eşi ve benzeri görülmemiş büyük biri ihanet yaşadık. Bu ihanete soylu bir direnişle cevap verildi. Bu yüzden ikinci önemli husus da sergilenen soylu direniştir. Milyonlarca insan meydanlara indi, sokaklarda mücadele etti ve bunları hiçbir taşkınlık yapmadan, kimseye zarar vermeden, kırmadan bir direniş ortaya koydular. Üçüncü husus ise bu soylu direnişin neticesi olan ve büyük bir değişimi ifade eden şanlı halk devrimidir” diye konuştu.

Her vatandaş devletin eşit ortağıdır

15 Temmuz ruhunun sosyolojisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Siirt Milletvekili Yasin Aktay ise 15 Temmuz’un ülkeye bir ruh getirdiğini ifade etti. Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazdıktan sonra “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” sözüne atıfta bulunan Aktay, 15 Temmuz gibi bir gecenin bir daha yaşanmaması gerektiğini ve bunun için tüm vatandaşların birlik içerisinde olması gerektiğini kaydetti.

Aktay şöyle konuştu:

“Bugün güçlü vatandaş profili ortaya çıkmıştır. Bu vatandaşlarımız artık kendi devletine sahip çıkıyor. Eskiden devletinin kulu, kölesi olan vatandaş vardı, şimdi ise devletin sahibi olan vatandaş var. Bugün kimse kimseden fazla devlet değil. Hepimiz eşitiz, her bir vatandaşımız devletin eşit ortağı, eşit sahibi ve eşit sorumlusudur. Birileri bu devleti bizden çalmaya kalkışırsa, her vatandaş kendi malı, kendi gücü, kendi hakkı çalınmış gibi o devletine sahip çıkabilecek durumdadır. 15 Temmuz, 20-30 yıldır bu ülkede gelişmekte olan vatandaşlık sosyolojisinin zirvesine ulaştığımız bir gecedir.”

Halk 15 Temmuz’da kendi demokrasisini hak ederek almıştır

Darbenin kötü planlanmış bir darbe girişimi olmadığını, aksine çok iyi bir şekilde planlandığını belirten Aktay, “50 yıldır devletin her kurumuna sinsice yerleşmeye çalışan ve son derece gizlilik prensibi ile hareket eden bu yapı; kar üzerinde yürüyüp izini belli etmeyen bir yapıdaydı. Planları çok iyi kurgulanmıştı. Darbe, bütün suçları ve cürümleri uhdesinde barındıran bir suçtur. İçerisinde hırsızlık ve gasp var. Çünkü size ait olmayan bir yetkiyi gasp ediyorsunuz. Neyle gasp ediyorsunuz? Size emanet edilmiş silahı kullanarak. Kim emanet etmiş? Halk emanet etmiş, halkın size emanet ettiği silahlarla yapıyorsunuz” dedi. 15 Temmuzun Türkiye’nin kendi demokrasisini hak ettiği gün olduğunu dile getiren Aktay, “Bakın Amerika’da, Avrupa’da demokrasiler yukarıdan topluma empoze edilmiş sistemlerdir. Türkiye’de ise 15 Temmuz ile birlikte kendi demokrasisine, kendi iradesine sahip çıkan bir halk gerçeği ile karşı karşıya kaldık. Kendi demokrasisini bu şekilde hak eden dünya milletleri içerisinde başka bir halk yoktur” diye konuştu.

FETÖ her darbenin yanında yer almıştır

Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ise 15 Temmuz’un siyasal hukuki boyutlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 15 Temmuz’un hukuki olarak anayasa ile düzenlenen sistemin anayasada öngörülmeyen usullerle değiştirme hareketi olduğunu söyleyen Özkaya; “1966’da imamlık görevi ile başlayan ve hep korunarak bu günlere getirilen FETÖ, bu aziz milletin dini duygularını istismar etmiş ve belirli bir zaman içerisinde devletle ve milletle birlikte gibi görünerek devletin bütün kılcal damarlarına yerleşmiştir” dedi. FETÖ liderinin Türk siyasi tarihi boyunca gerçekleşen tüm askeri kalkışma ve darbe harekâtlarına alkış tuttuğunu da belirten Özkaya, Bu yapının lideri 1971’deki 12 Mart Muhtırasına da, 12 Eylül darbesine de, 1997’deki 28 Şubata da alkış tutmuş bir adamdır. Kendi örgütünü öyle bir yapı içerisinde büyütmüş ki, dünyadaki bütün terör örgütlerinden yararlanmış. Hasan Sabbah’ın haşhaşilerinden yararlanmış, Amerika’daki Opus Dei tarikatından yararlanmış, Avrupa’daki Tapınak Şövalyelerinden yararlanmış, doğudaki Zerdüştlükten ve İsmaili tarikatından yararlanmış, Hristiyanlıktan tutun da diğer dinlere ve inançlara kadar uygun gördüğü her sistemi alıp bir örgüt oluşturmuştur” diye konuştu.

Kendisini peygamberden daha üstün görüyor

FETÖ’nün 7 katmana ayrıldığını ifade eden Özkaya şöyle konuştu:

“Yedi katmanda en üstte arş dedikleri yere FETÖ liderini koyuyorlar. Öyle bir yere koyuyorlar ki, bu örgütün lideri Allah ile görüşen, peygamberin bile üzerinde olan bir makama ulaşıyor. Orada Allah ile görüşüyor, güya vahiy alıyor ve haramları helal, helalleri ise haram kılma yetkisini kendisinde buluyor. İşte bu sapık tarikatın lideri yazdığı kitaplarda diyor ki; ‘Sizin bu dünyadaki rütbelerinizin bir kıymeti yoktur, en önemli rütbe sizin hizmetteki rütbenizdir’ böyle bir durumda da bakıyorsunuz bir lisedeki öğretmen, bir korgeneralin abisi ve üstü oluyor.”

15 Temmuz’un gerçekleşmesi ile ilgili 4 gerekçe gördüğünü kaydeden Özkaya, “İlk olarak İzmir Casusluk Davasında FETÖ’nün bu kumpası kurduğunun ortaya çıkması. İkinci husus, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, yüksek mahkemelerin üye sayılarının azaltılarak FETÖ mensuplarını buralardan tasfiye etmek için kabul ettiğimiz kanun. Üçüncü konu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ lideri ve üst yöneticisi 72 kişi hakkında açtığı dava. Son konu ise 1 Ağustos itibariyle toplanacak olan Yüksek Askeri Şurada, FETÖ’cü yöneticilerin tespit edilmiş olması itibariyle bu üyelerin tasfiye edilmesine yönelik alınacak kararlar. Bu 4 gerekçe bana göre FETÖ’nün darbe yapmaya karar verdiğini gösteriyor” dedi.

Panelin üçüncü konuşmacısı ise 15 Temmuz Şehidi Şükrü Bayrakçı’nın babası Mehmet Bayrakçı idi. Bayrakçı, konuşmasında oğlu ile yaşadığı son diyaloğu dinleyiciler ile paylaştı. Oğlu Şükrü Bayrakçı’nın tankları gördükten sonra aracıyla yolu kapattığını söyleyen Mehmet Bayrakçı, “Alçakları yoldan geçirmemek için yolu kapatan oğlumun aracının üzerinden iki tane tank geçmiş. Bir daha telefonundan cevap alamadım. Hatırlamak bile istemiyorum” dedi. Panelde duygusallaşan Bayrakçı, oğluyla gece yaptıkları telefon konuşmasını anlatarak konuşmasını bitirdi.

Panel, panelistler tarafından dinleyicilerin yazılı olarak sordukları soruların cevaplanmasıyla devam etti ve Panel moderatörü Karakaş 15 Temmuz Ruhu üzerine şu tespitleri yaparak paneli sonlandırdı: “15 Temmuz bir siyasal toplumsallaşma sürecidir ve önemli sonuçları olmuştur. 15 Temmuz, millet olarak birlik olmayı ve diri olmayı öğretti. Vatan duygusunu güncelledi, güçlendirdi ve önemini hatırlattı. Ilımlı İslam söylemi üzerinden paralel din projesini ve verdiği zararı gösterdi. Ağır faturası olmasına rağmen, millet olarak geleceğe daha umutla bakma imkânı da tanıdı. İşte bu 15 Temmuz Ruhunu ifade etmektedir. Özetle 15 Temmuz süreci, milletin tabandan tavana gerçekleştirdiği şanlı bir “halk devrimidir. Dolayısıyla hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.”

Yoğun bir katılımın gözlendiği panele Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, Afyonkarahisar Garnizon Komutanı Tuğgeneral Şahin Kılıçaslan, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Afyonkarahisar eski Milletvekili Halil Ürün, AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı ile beraber farklı kurumların il müdürleri, ilçe kaymakam ve belediye başkanları, AKÜ akademik ve idari personeli, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, askeri erkân, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şehit yakınları ve gaziler katıldı.

Panel öncesinde ise AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim elemanları tarafından Rektörlük binasında 15 Temmuz şehitleri anısına hazırlanan eserin açılışı yapıldı. 67 parça seramik parçadan oluşan eserde güneşe doğru uçan güvercinler ile 15 Temmuz şehitleri temsil ediliyor.

16 Temmuz 2017, Pazar 106 kez görüntülendi