Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Hukuk Fakültesi tarafından Hak-Adalet-Özgürlük-Meşruiyet ve Kavramsal Analiz söyleşisi düzenlendi.
Söyleşinin açış konuşmasını yapan Hukuk Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Hasan Hüseyin Bayraklı, etkinlikte konuşmacı olarak yer alan Av. Muharrem Balcı’yı 1974 yılından itibaren tanıdığını ifade etti. Prof. Dr. Bayraklı, “Birlikte hukuk fakültesinde okuduk. Hak ve adalet konusunda bugüne kadar benim edindiğim intiba, vefanın İstanbul’da bir semt olmadığını, aktivitenin sadece sözde kalmış bir kavram olmadığını gösteren, bildiren bir büyüğümüzdür. Kendisinin kalp ameliyatından sonra evine gitmek yerine, ‘büroya öğrencilerin yanına gitmeliyim’ deyip yola çıkan fedakar bir insan. Bugüne kadar benim tanıdığım, bu anlamda duygu yüklü insanlardan bir tanesidir” diye konuştu.
“Hukukun bütün kavramları Kuran’ın kavramlarıdır”
Hak-Adalet-Özgürlük-Meşruiyet ve Kavramsal Analiz konulu söyleşisini gerçekleştiren Av. Muharrem Balcı, hukukta 4 temel kavramın olduğunu söyledi. Evrensel hukukta hak, adalet, özgürlük ve meşruiyet kavramlarının yer aldığını belirten Balcı, “Bu kavramların hepsini Kuran-ı Kerim’de bulabilirsiniz. Dolayısıyla hukukun bütün kavramları Kuran’ın bütün kavramlarıdır. Dünyadaki bütün beşeri hukuk sistemleri, İslam Hukuk sistemine yöneliyor. Mesela, Tahkim buna bir örnektir. Tahkim, Batı’da çok yeni. Ama İslam Hukukunda Peygamber Efendimizden bu yana var. Sümerlerden bu yana eski medeniyetlerde de var. Antik Çağ, Orta Çağ, Yeni Çağ’dan itibaren Batı’da alternatif hukuk sistemleri olmadığı gibi uzlaşmacı, arabulucu bir hukuk kurumları da yok. Çünkü Batı zihni çatışmacıdır, uzlaşmacı değil. Ama şimdi, biz Tahkim Kurumunu Batı’dan alıyoruz. Arabulucu tam anlamıyla İslam Hukuku kurumudur. Mesela Osmanlı’da Hisbe Teşkilatı vardı. Dünyadaki bütün hukuk sistemleri İslam Hukuk kurumlarına ve sistemlerine bir yönelme içerisinde” dedi.
Türkiye’deki insanların 1960 yılına kadar kendi hukuklarına malik olmadıklarını dile getiren Balcı, “Türkiye’deki insanlar 1960’a kadar kendi hukuklarına malik değillerdi. Haklarını bilmiyorlardı. İnsan olmanın onurunu, ne anlama geldiğini bilmiyorlardı. Gerçekten insanlar kendi hukuklarına malik değildi ve hukuk anlamıyla müthiş bir baskı vardı. Yüzünü Batı’ya dönmüş, modernist bir hukuk devleti Türkiye. Dışarı ile irtibatları da felsefi düzeyde sadece üst yöneticiler bakımından vardı. Halka yansımıyordu. Öz kaynaklarımızdan hukuk üretemiyorduk. Tahkimi, arabulucuyu, Hisbe’yi hepsini unutmuştuk. 1980 yılında bize her şey hatırlatıldı” şeklinde konuştu.
Hak herkesi bağlayan bir kavram
Hak ve hukuk sistemini açıklayan Balcı, şunları söyledi:
“Hak, adalet, herkesin meşru iktidarı bir şeyin üzerinde malikiyet, emek, pay ve din anlamına da geliyor. Bütün bu anlamlarda 3 ortak özellik var. Hak; kesinlik, doğruluk, genellik ifade ediyor. Bir şey hak ise tek benimle ilgili değil, herkesi bağlayan bir kavram ve olgudan bahsediyoruz. O halde hukuk ve hukuk sistemi hakların ve yükümlülüklerin belli bir düzen içerisinde insanlara sunulması, yaptırımlarla korunmaya alınması sistemini gerektiriyor. Biz buna bazen hukuk, bazen de hukuk sistemi diyoruz. Eğer hukuk anlaşılmıyorsa o hukuk sistemine dönüşemez. Bir sistemsizlik olur.”
Söyleşi soru cevabının ardından sona erdi.