Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Mühendislik Fakültesi ev sahipliğinde ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) desteği ile 5. Yenilenebilir Enerji Sistemleri Kış Okulu etkinliği başladı.
AKÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü ile Güneş ve Rüzgâr Enerjisi Uygulama Araştırma Merkezi tarafından Mühendislik Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirilen etkinliğin açış programına AKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şuayıp Özdemir ve Prof. Dr. Yılmaz Yalçın, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yıldız, Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Etkinlik Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fatih Onur Hocaoğlu ile birlikte öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına ihtiyaç giderek artıyor
Açış programında ilk konuşmayı yapan AKÜ Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Onur Hocaoğlu, enerjinin dünya üzerinde en çok tartışılan konulardan bir tanesi olduğunu ifade etti. Mühendislik ve fen alanlarında birçok araştırmacının çalışmalar yaptığını dile getiren Hocaoğlu, “Pek çok araştırmacı, enerji konusuna farklı açılardan bakarak katkılarda bulunuyor ve böylelikle enerji ile alakalı çalışmalar gelişerek devam ediyor. Özellikle günümüzde, enerji ihtiyacının giderek artması neticesinde yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ihtiyaçlar giderek artıyor. Bu kapsamda enerji ile alakalı çok sayıda da çalışma yapılıyor. Otoriteler artık enerji ile alakalı yapılan çalışmaları destekler durumda. Sadece Amerika’da geçen sene binin üzerinde enerji ile ilgili patentleşmiş çalışmalar yapılmış durumda. Bundan hareketle enerjinin hiçbir zaman popülerliğini yitirmeyecek, ihtiyacın da giderek artması ile daha üzerinde detaylı çalışılması gerekecek bir konu haline gelmiş durumda” diye konuştu.
Ekip çalışmasının önemine değinen ve 5. Yenilenebilir Enerji Sistemleri Kış Okulu etkinliğinde birlikte yapılacak çalışmaları anlatan Hocaoğlu, “Artık günümüz, bireysel çalışmaların ötesinde grup çalışmalarının gerçekleşmesini ve bunun sonucunda ortaya çıkacak bilgilerin kullanılmasını gerektirir hale geldi. Eskiden 19. yüzyılda hep bireysel çalışmalar ile ön plana çıkan araştırmacılar şu anda çok fazla yok, hep ekip çalışmasıyla, farklı bakış açılarıyla, kişilerin o alanlara katkıda bulunması ile değerli çalışmalar ortaya çıkmaya başladı. Bu anlamda da etkinliğimizin de oldukça önemli olduğunu değerlendiriyor” dedi.
“Sadece fen ve mühendislik değil sosyal alanlar da enerji konusuna katkı yapıyor”
Ülkelerin gelişmişlik seviyesinin enerji ile belirlendiğinin altını çizen Hocaoğlu, “Ülkelerin gelişmişlik seviyesi enerji tüketimleri ile doğru orantılıdır. Sosyal bilimciler bu konularla ilgili ciddi çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Gayri safi milli hasılanın enerji tüketimi ile doğrudan ilişkili olduğunu farklı çalışmalarında dile getiriyorlar ve bunları yayınlıyorlar. Dolayısıyla literatürden anlıyoruz ki sadece fen ve mühendislik değil, sosyal alanların da enerji konusuna ciddi katkıları var. Bu anlamda da enerji konusunun sadece teknik açıdan değil sosyal açıdan da ele alınması gereken konulardan bir tanesi olduğunu görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de alanında sayılı etkinliklerden bir tanesini düzenliyoruz”
AKÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yıldız ise 5. Yenilenebilir Enerji Sistemleri Kış Okulu etkinliğinde jeotermal konulu derslerin de olacağını belirtti. Yıldız, “Etkinliğin jeotermal konulu derslerini en başlarda ben veriyordum. Daha sonra ise ilimizde bu konuda çalışma yapan arkadaşlarımız katkılarda bulundular. Bu sene de sayımız giderek arttı. Zaman ilerliyor ve aramızda bulunan arkadaşlarımızın akademik kariyerleri de devam ediyor. Böyle olduğu için de yarın tamamen jeotermal konulu oturumlar olacak ve bunlardan birisini de ben vereceğim. Bu anlamda bu aktivitenin sizlere faydalı olmasını ve akademik kariyerleriniz için yarar sağlamasını diliyorum. Bu etkinlikleri düzenlemek kolay değil, bu anlamda Fatih Onur hocamıza ve ekibine teşekkür ediyorum. Türkiye’de alanında sayılı etkinliklerden bir tanesi. Buna ev sahipliği yaptığımız için de Mühendislik Fakültesi dekanı olarak gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.
Siyasi kargaşa ve savaşların en önemli nedeni yer altı kaynakları
AKÜ bünyesinde yenilenebilir enerji alanında yürütülen çalışmalar hakkında da bilgiler veren Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti:
“Üniversitemizdeki yenilenebilir enerji konusundaki faaliyetlerden bahsetmek istiyorum. Ben aynı zamanda üniversitemiz bünyesindeki Jeotermal Enerji Uygulama ve Araştırma Merkezinin müdürlüğünü yapıyorum, yani yenilenebilir enerji çalışıyoruz. Biz jeoloji mühendisi olduğumuz için, bu enerjinin daha çok arama kısmındayız. Sizler ise jeotermal ile ilgili bir teknoloji geliştirmek istediğinizde ilk önce o kaynağa ihtiyaç duyacaksınız. Bizler de bu anlamda saha çalışmalarını yapıp, yerin altında bulunan ısı enerjisini yerin üstüne nasıl çıkarabileceğimizi araştırıyoruz. Enerji sadece ülkemizin değil, dünyanın en popüler konularından bir tanesi. Çevremize bir bakacak olursak siyasi kargaşaların, savaşların en önemli nedenlerinin yer altı kaynakları olduğunu görüyoruz. Gelişmiş ülkeler uzay araştırmaları yapıp yaşam olup olmadığını inceliyorlar. Bu yaşam dışında araştırılan şeylerden bir tanesi de o yerlerin yer altı kaynaklarıdır. Bu anlamda araştırma hiçbir zaman bitmiyor.”
AKÜ çevreci üniversiteler sıralamasında ilk sıralarda
AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yılmaz Yalçın ise enerjinin herkes için çok önemli bir konu olduğunu belirterek AKÜ’nün bu konuda üstüne düşen görevi yerine getirdiğini ve GreenMetric derecelendirme sisteminde 13. sırada olmasında yürütülen çalışmaların önemli katkısının olduğunu söyledi. Yalçın, “Enerji hepimiz için çok önemli bir konu. Ancak fosil yakıtların sınırlı olması ve çevreye verdiği zararlardan dolayı yenilenebilir enerji çok daha önemli hale geldi. Son zamanlarda bu alanda da çok değerli çalışmalar ve teknolojik ilerlemeler kaydedildi. Afyonkarahisar’ımız için de çok önemli bir konu. Şehrimizde yenilenebilir enerjinin hemen hemen tüm çeşitleri de mevcut. Güneş enerjisi, jeotermal, katı atıklar, rüzgâr enerjisi gibi hepsine sahibiz. Bununla beraber üniversitemiz GreenMetric derecelendirme sisteminde 13. sırada. Bu sırayı almamızın en önemli sebeplerinden bir tanesi de jeotermal enerjiyi üniversitemizin etkin bir şekilde kullanmasına bağlıyorum” ifadelerini kullandı.
“Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için yürütülen çalışmaları destekliyoruz”
Türkiye’nin enerji konusundaki dışa bağımlılığının azaltılması için yürütülen çalışmaları AKÜ olarak önemsediklerini belirten Yalçın, “Tüketilen enerji miktarı, bildiğimiz üzere gelişmişliğin bir ölçütü olarak kullanılıyor. Ancak sanki bunun tüketim değil de üretim olması, gelişmişliği daha iyi ifade edecek bir tanım diye düşünüyorum. Bizim enerji üretim kapasitemiz, ülkemizin ihtiyacı olan kapasiteyi karşılamıyor. Dışa bağımlıyız bu konuda. Bizler de bu sebeplerle bu etkinliği çok önemsiyoruz üniversite olarak. Üniversitemiz bu alanda iki tane araştırma merkezi kurdu ve orada da çalışmalar yürütülüyor. Güneş ve rüzgâr ile jeotermal alanlarında çalışmalar yapan araştırma merkezleri bunlar. Bizler üniversite yönetimi olarak elimizden geleni yapıyoruz. Sizler de bu anlamda bu etkinliği en iyi şekilde değerlendirirsiniz diye temenni ediyorum” dedi.
“Fikirlerin çarpışmasından ilerleme doğar”
AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir ise etkinliğin yapılmasındaki katkılarından dolayı Prof. Dr. Fatih Onur Hocaoğlu ve ekibine teşekkür ettiği selamlama konuşmasında şunları kaydetti:
“Bu etkinliğin yapılmasındaki katkılarından dolayı Fatih Onur hocamıza ve ekibine teşekkür ediyorum. Fatih Onur hocamızın dile getirdiği gibi kalıplardan çıkarak çalışmalar yapılmalı. Ancak bunu yaparken ahlaki sınırları taşmadan hareket etmek gerekiyor. Eski bir mecelle kaidesi vardır ‘müsademe-i efkârdan bârika-i hakikat doğar’ şeklinde. Bunun Türkçesi ‘fikirlerin çarpışmasından ilerleme doğar’ olarak ifade edilir. Dolayısıyla farklı üniversitelerden buraya gelen arkadaşlarımız umarım ki fikirlerini çarpıştırarak çok güzel bir enerji oluştururlar. Rektör Yardımcısı sıfatı ile devletin birer temsilcisiyiz aslında. Ben de devletimiz adına bu etkinlik için hepinize teşekkür ediyorum. Milletimiz adına da böyle bir sorumluluğu üstelenerek bu çalışmaya gönüllü olduğunuz için teşekkür ediyorum.”
Açış konuşmalarının ardından katılımcı akademisyenler tarafından 13-14-15 Şubat 2020 tarihlerinde yürütülecek derslerin içeriği ile ilgili sunumlar yapıldı.