Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Turizm Fakültesi tarafından düzenlenen etkinlikte 21 Şubat Dünya Rehberler Günü kutlandı.
Atatürk Kongre Merkezinde gerçekleşen etkinliğe AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsa Sağbaş, Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Elbeyi Pelit, Turizm Fakültesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Mustafa Sandıkçı ve Doç. Dr. Özcan Zorlu ile öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Programın açış konuşmasını yapan Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Elbeyi Pelit, Dünya Turist Rehberleri Federasyonları Birliğinin 1990 yılında 21 Şubat’ı Dünya Turist Rehberleri Günü olarak kabul ettiğini söyledi. Dünya Turist Rehberi Birliği Federasyonunun üzerinde durduğu kuruluş amaçlarından birisinin mesleğin etik ilkeleri olduğunu vurgulayan Pelit, “Niye etiği önemsiyorum? Özellikle turist rehberleri mesleki açıdan her ne kadar bilgi, beceri, donanıma sahip olurlarsa olsunlar etik ilkelerden yoksun olduğu zaman bizim istediğimiz gibi, yani Afyon Kocatepe Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölümü öğretim üyelerinin yetiştirdiği öğrenciler formatında olmayacaklardır. Size tavsiyem etik ilkelere mutlaka uymanız. Çünkü hali hazırda Türkiye’de şu an da 11 bin 62 kayıtlı rehber bulunuyor. Bunların 7 bin 939’u eylemli turist rehberi. Şu anda ise bölümümüzde 501 turist rehberliği öğrencisi var” diye konuştu.
Turist rehberleri sınırları ortadan kaldırıyor
Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsa Sağbaş ise 12 Haziran 2012 tarihinde çıkarılan 6326 sayılı kanunla Turist Rehberliğinin meslek kanununa kavuştuğunu söyledi. Sağbaş, “Ülkemizin en önemli hizmet kalemlerinden olan turizm sektöründe seyahat acentelerinden sonra kanunu olan tek meslek turist rehberliğidir. Turist rehberleri, turizm emekçisi olarak 7/24 çalışmakta ve kültürleri, insanları birbirine yaklaştırmakta, sınırları ortadan kaldırmaktadırlar. Bütün bunların yanı sıra turist rehberleri turistlere refakat etmekte, ülkenin ve şehrin tanıtımını yaparak bir şehrin tanınırlığının artmasında önemli bir rol oynamaktadırlar. Bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür” dedi.
Turist Rehberliği ve Turizm İşletmeciliği Bölümleri için akreditasyon başvurusu yapıldı
Turizm sektörünün iyi bir şekilde çalışması için iyi yetişmiş turist rehberlerine ihtiyacı olduğunu dile getiren Sağbaş, “Bu kapsamda fakültemizde Turizm Rehberliği Bölümünde, bunun bilincinde eğitim vermekteyiz. Lisans ve lisansüstü düzeyinde eğitim veren fakültemiz 2019 yılında Turist Rehberliği Bölümünden ilk mezunlarını vermiştir. 2019 yılında fakültemiz Gastronomi Bölümü, Türkiye’nin ilk ve tek akredite bölümü olmuştur. Bu yılda Turist Rehberliği ve Turizm İşletmeciliği Bölümleri için akreditasyona başvuru yaptık. Verdiğimiz kaliteli eğitimin tescillenmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Afyonkarahisar’da rehber ihtiyacı var
Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise yaptığı konuşmada Afyonkarahisar’da ciddi anlamda rehber ihtiyacının olduğunu ifade etti. Nasıl bir rehber olması gerektiğini açıklayan Tanır, “O tarihin derinliklerine nüfuz edebilmiş bir ruha sahip, bu vatanın evladı olmanın vermiş olduğu manevi sorumluluğa sahip, aynı zamanda kendisini nitelikli olarak yetiştirebilmiş, araştıran ve gerçekten bu ilin tanıtımında ihtiyaç duyulan özelliklere sahip bir rehber olunması gerekiyor. Âcizane biz de bir yerlere gidiyoruz. Rehber olmadığı zaman ya da oranın hikâyesi bize anlatılmadığı zaman çok anlamlı gelmiyor. Aslında rehber güven satıyor. Güvenmediği insandan kimse bilgi almak istemez. O güveni oluşturmak çok önemli. Afyonkarahisar’da yaşamış olduğunuzdan dolayı bu avantajı değerlendirmenizi istiyorum” dedi.
AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir ise Rehberler Gününün kutlanmasının farkındalık oluşturmak açısından önemli olduğunu vurguladı. Rehberlik mesleğinin önemli olduğunu söyleyen Özdemir, “Kuran-ı Kerim’de ‘yeryüzünde gezin görün’ diye ayetler geçer. Tabi önüne, sonuna baktığınızda sizden önceki adaletsizlerin ya da günahkârların sonunu görün diye ayetler geçer. Bu arada dikkat edilmesi gereken şey şu: Bizden öncekilerin halini görmek için gezip görmemiz gerekiyor. Ama takdir edersiniz ki bizim gezip görmemizle bir rehber eşliğinde gezip görmemiz aynı şey değil. Gittiğimiz yerde gördüğümüz şeyi biz görüyoruz ama asıl anlamını bilmiyoruz” diye konuştu.
Herhangi bir şeyin, bilgili kişiler tarafından anlatılmasının çok önemli olduğunu ifade eden Özdemir, şunları kaydetti:
“Bir gün bir arkadaşımız dedi ki; ‘hocam size bir hediye getirdik.’ Öğretmenler günü vesilesiyle bir hediye getirdiler. Mesela, su şişesinin kapağı gibi bir hediye. Maddi değeri olan bir şey değildi. Arkadaşımız turist rehberi. Dedi ki: ‘Hocam bu kapak şöyle bilgeliği simgeler, şöyle ahlaklı olmayı simgeler diye öyle bir anlattı. Baka kaldım. Hayran oldum. Su şişesi kapağı nihayetinde ama bir rehber anlatınca ben kapağa hayran oldum. Bir şeyin bilen kişiler tarafından anlatılması çok önemli. Sürdürülebilmesi çok önemli. Bazı arkadaşlarımız var, rehberlik alanında çalışan işinin hakkını veriyor, bazıları ise hakkının fazlasını veriyor. Yani satabilmek için bazıları da abartıyor. Onunla ilgili başka şeyler de uydurabiliyor. Uydurmak ahlaki sınırları aşmak anlamına geliyor ama var olan bir şeyi de güzelce sunabilmek lazım. Bunun ölçüsünü siz kuracaksınız.”
“İbret alabilmek için gezip görmek lazım”
Rehberlerin, insanın hayata bakışını etkilediğini ve geçmişin mesajlarını da aynen anlattığı için önemli bir meslek olduğunu belirten Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz bir hayat yaşıyoruz. Dünya bizden ibaretmiş gibi görüyoruz. Şu anda Afyonkarahisar’da yaşıyoruz dünyada başka bir şey olmuyormuş gibi düşünüyoruz. Günlük olayların içinde yaşayınca böyle bir yanılgıya kapılıyoruz. Aslında bu da pek yanılgı değil. Hayat bir tiyatro ve biz başrol oyuncusuyuz. Dolayısıyla her şeyin etrafımızda dönmesi gerekir. Fakat gözden kaçırmamamız gereken şey şu; dünyada Çin, Hindistan, Yeni Zelanda, Kuzey Kutbu ve çöl gibi yerlerde yaşayan insanlar var. Buradakilerin hayat tarzları farklı, günlük hayatları çok farklı. Bunu şunun için söylüyorum, 500 yıl ya da bin yıl medeniyet sürmüş ülkelere bir bakıyoruz, sadece ismi kalmış. Roma İmparatorluğu diyoruz sadece ismi ve eserleri var. Bu eserlere bakıp neler yaptıklarını görebiliyoruz. Onları görüp ibret alabilmek için gezip görmek lazım. Doğru gözle doğru yere bakmak lazım. Önce siz göreceksiniz ki, sizin eşlik ettiğiniz insanlara doğruyu anlatabilesiniz. Yani özetle şunu söylemek istiyorum; rehberlik bence önemli bir meslek, insanın hayata bakışını etkileyen başka insanlara da geçmişin mesajlarını aynen anlatabilen önemli bir meslek. Bu nedenle önemli bir mesleğe adaysınız. İnşallah bu mesleğin itibarını yükselterek buradan iyi paralar kazanırsınız.”
Açış konuşmalarının ardından Turist Rehberi Fatma Selek’in mesleki tecrübelerini öğrencilerle paylaşması ve ardından Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsa Sağbaş’ın Fatma Selek’e plaket vermesi ile devam eden etkinlik, tiyatro gösterisi ve kültür turu çekilişi ile sona erdi.