Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ile Sağlık Bakanlığı tarafından uyuşturucu ile mücadele çalışmaları kapsamında iki konferans düzenlendi.

Ali Çetinkaya Kampüsü (AÇK) mavi salonda düzenlenen ve Yeşilay Afyonkarahisar Şube Başkanı Dr. Yusuf Gökçe’nin konuşmacı olarak yer aldığı konferansta Yeşilay’ın kuruluşu ile ilgili bilgiler verildi. Yeşilay’ın kuruluş tarihi olan 1920’nin rastgele bir tarih olmadığını dile getiren Gökçe, “Yeşilay’ın 1920 yılında kurulmuş olması tesadüf değildir. Milli mücadele döneminde bu mücadeleyi engellemek için batıdan ülkemize bol miktarda alkol sokulmuş ve yerel halka dağıtılmıştır. Yeşilay da esasında buna karşı kurulmuştur” dedi. Madde bağımlılığının alkol ile sınırlı olmadığını ifade eden Gökçe, “Madde bağımlılığından korunmanın en iyi yolu hiç başlamamaktır. Maddeye geçişte sigara bir ön bariyerdir. Madde kullananların birçoğu sigara da kullanıyor. Bu yüzden en azından bunun önüne geçmeye çalışmalıyız” diye konuştu.

Yeşilay’ın bağımlıya değil bağımlılıklara karşı olduğunu dile getiren Gökçe, uyuşturucu bağımlılarının bir kimlik arayışı içinde olduğunu belirterek, “Çocuklar kendilerini ifade edecek bir alan bulamamakta. Yani bir yere bağlı olmadığı için bağımlı oluyorlar. Bir yere karşı aidiyet hissettikleri anda uyuşturucudan kopmaları daha kolay hale geliyor” ifadelerini kullandı.

Kimse bağımlı tabirini kendine yakıştırmaz

Erdal Akar konferans salonunda düzenlenen konferansta konuşan AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Pınar Dursun ise gençler arasında gittikçe yaygınlaşan bağımlılıklara değinerek, “bağımlı” kelimesini kimsenin kendisine yakıştıramadığını ancak birçok kişinin oyun, alışveriş ve egzersiz bağımlılığı yaşıyor olabileceğini dile getirdi. Bağımlı insanların hayatlarında birçok olumsuzluk ile karşı karşıya kaldığını kaydeden Dursun, “Bağımlı insanların sosyal hayatında ve ailevi ilişkilerinde sorunlar yer alır. Aynı zamanda ekonomik kayıplar olacağı gibi fiziksel ve psikolojik açıdan da kayıp yaşamaya başlanır” dedi. Bağımlılıklarda en masum görünenin nikotin olduğunu ancak bunun birçok bağımlılık için basamak olduğunu ifade eden Dursun, “Bağımlılık yaratan bu maddelere bir kereden bir şey olmaz denilerek başlanıyor genelde. Sonraki aşamada ise bağımlı olunacağı reddediliyor. Sonrasına baktığımızda, bırakamıyorsunuz. ‘Artık kesin bırakacağım’ kararını bile çok zor veriyoruz aslında. Mesela çok fazla insan sigaranın kendisine zarar verdiğini bildiği halde bırakamıyor. Ancak bırakan kişiler arasında tekrar bir kereden bir şey olmaz diyerek döngüye girenler oluyor. Bu yüzden bağımlılık kronik bir bozukluktur” şeklinde konuştu.

Etkinlik, öğrencilerin sorularının cevaplanmasının ardından sona erdi.

09 Mayıs 2017, Salı 673 kez görüntülendi