Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, dünya turizmine yön verenlerin bir araya geldiği “Dünya Turizm Forumu/World Tourism Forum Global Meeting”de Sağlık Turizminin geleceğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde 16-18 Şubat 2017 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezinde gerçekleştirilen foruma, 20’ye yakın ülkenin turizm bakanı, siyasi otoriteler, dünya turizmine yön veren şirketlerin yöneticileri, sektör yatırımcıları, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve önemli turizm yazarlarının da aralarında bulunduğu üç binden fazla isim katıldı.

Açılış konuşmalarını Başbakan Binali Yıldırım ve Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın yaptığı ve dünya turizm sektörünün masaya yatırıldığı zirvedeki konuşmacılar arasında, Facebook Spokeperson’ı Zuckerberg Media’nın kurucusu Randi Zuckerberg, İngiltere eski Dışişleri Bakanı, International Rescue Committee’nin (IRC) Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkanı David Miliband, İngiltere eski Başbakanı Tony Blair’in görev sürecinde İçişleri ve Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Jack Straw, Yandex’in Üst Yöneticisi Arkadiy Voloj, Turizm Tanıtım Ofisi Visit Stockholm’un Üst Yöneticisi Thomas Anderson ve UNWTO Özel Büyükelçisi ve World Travel & Tourism Council eski Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Michael Frenzel yer aldı.

Küresel turizm endüstrisi 3 trilyon dolarlık bir pazar

17 Şubat 2017 Cuma günü Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi (THTDC) Başkanı Emin Çakmak’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Dünyada Sağlık Turizminin Geleceği” başlıklı oturumda konuşan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, tüm dünyada giderek büyüyen bir sektör haline gelen sağlık turizmi hakkında bilgiler verdi. Dünyada 3,2 trilyon dolarlık bir turizm pazarı olduğunu ifade eden Solak, küresel turizmde yüzde 4’lük bir pazar payı artışının yaşandığını söyledi. Solak, ” Bugün bu sektörde gelişmekte olan ülkelerin payı yüzde 30 iken,  2030 yılında bu payın yüzde 57 dolayında olması bekleniyor. Dünya genelinde ihracatın yüzde 6’sı da turizm sektöründen beslenmektedir” dedi.

Solak, konuşmasında turizmin bazı ülkelerde GSMH’nın (Gayri Safi Milli Hasıla) yüzde 9’una kadar etkili olabileceğini belirterek, turizmde ileri olan ülkelerin bazılarında her 11 kişiden birinin turizm sektöründe çalıştığını kaydetti. 1990’lı yılların başında 600 milyon civarında insanının turizm faaliyetlerine katıldığını anlatan Solak, bu sayının 2015 yılında 1 milyar 184 milyona ulaştığına dikkat çekti.

En fazla Avrupa turist çekiyor

Konuşmasında resmi istatistik bilgilerini paylaşan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Solak, 2015 yılında 600 milyon kişinin Avrupa kıtasını ziyaret ettiğini belirterek, “Avrupa kıtasını 278 milyon ile Asya-Pasifik, 191 milyon kişi ile ise Amerika takip ediyor. Amerika’nın ardından en fazla turistin ziyaret ettiği kıta 53 milyon turist ile Afrika kıtası takip ediyor. Aynı yıl 54 milyon kişi de Ortadoğu’yu ziyaret etmiştir” diye konuştu. Dünyada 3,2 trilyon dolarlık dev bir endüstri olan küresel turizm endüstrisi içinde sağlık turizminin 439 milyar dolarlık tutar ile büyük bir pay aldığını ifade eden Solak, “3,2 trilyon dolarlık küresel turizm endüstrisinde en büyük pay ise yaklaşık 1 trilyon dolar ile kültür turizmine aittir. Mutfak turizminin ise bu endüstri içindeki payı 350 milyar dolar seviyesindedir” ifadelerini kullandı.

Türkiye 2015’de dünyada en fazla turist çeken 6. ülke

Solak, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) 2015 verilerine göre Türkiye’nin 40 milyona yakın turist sayısı ile dünyada turistlerin en fazla tercih ettiği 6. ülke olduğunu bilgisini paylaştı.  Solak, turizm gelirlerinde ise Türkiye’nin ilk 10 içerisinde yer almadığını açıkladı. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turist sayısının 2000’li yılların başında 10 milyon olduğunu bildiren Solak, “2014 yılına geldiğimizde ise bu sayıda yüzde 400’lük bir artış yaşanmış olup sayı 40 milyona yükselmiştir” dedi.

Türkiye’yi 5 milyon kişi ile en fazla Almanların tercih ettiğini ifade eden Solak, Almanları sırasıyla Rus, İngiliz, Gürcü ve Bulgar turistlerin takip ettiğini söyledi. Sağlık hizmet pazarının büyüklüğü ve kazandırdığı yüksek gelirin sağlık turizm sektörünün oluşmasına neden olduğunu dile getiren Solak, sağlık turizmi çeşitlerinin medikal turizm, termal turizm ve medikal SPA ile yaşlı ve engelli turizmi olduğunu söyledi. Turistlerin sağlık veya iyilik hallerini korumak ve geliştirmek amaçlı yaptıkları seyahatlerin sağlık turizmi olarak tanımlanabileceğini anlatan Solak, “Sağlık turizmini medikal turizm (tıbbi bakım ve tedaviler ve cerrahi girişimler), termal turizm (kaplıca ziyaretleri, kür-tedavi rehabilitasyon), SPA turizmi (fitness-güzellik bakım) ve sağlık tatili (sağlık çiftlikleri vb) olarak 4 alt başlıkta toplamak mümkündür” dedi.

Türkiye dünyada sağlık turizminden en fazla gelir elde eden 3. ülke

Konuşmasında sağlık turizminin geleceğine dair öngörüleri de aktaran Solak, hali hazırda dünya genelinde yurt dışından gelen hastalara hizmet veren 350 bin yatak kapasiteli 3 bin 750 kamu veya özel hastane ile kliniğin bulunduğunu söyledi. Solak, “52 ülkede 414 adet JCI tarafından akredite edilmiş hastane ve klinik bulunmakta. Toplam yatak kapasitesi ise 255 bin ki bu da 1950 termal tesise karşılık gelmekte” ifadelerini kullandı. Dünyada 2005 yılında 96 milyarlık bir potansiyele sahip olan sağlık turizminin 2020 yılı tahminlerine göre 1 trilyon dolarlık dev bir sektör haline geleceğinin altını çizdi. Solak, dünyada kapasiteye göre sağlık turizmi sıralamasında ABD’nin ilk sırada bulunduğunu, ABD’yi ise Almanya, Tayland ve Hindistan’ın ardından Türkiye’nin takip ettiğini belirti. Solak, sağlık turizminden elde edilen gelir açısından Türkiye’nin ABD ve Almanya’nın ardından 3. sırada yer aldığını ifade etti.

Solak, “Birkaç veri paylaşmak gerekirse, Sağlık turizmi pazarından uzak doğu ülkelerinin aldığı pay oldukça büyüktür. Örneğin, Tayland’ı sadece sağlık turizmi amacıyla 1,5 milyon turist ziyaret etmektedir. Malezya’ya sadece sağlık amaçlı 350 bin turist gitmekte. Yine her yıl 800 bine yakın ABD vatandaşının medikal turizm amacıyla ülke dışına seyahat ettiği bilinmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Solak genel turizm hareketlerinde sağlık turizminin yeri ile ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’ye gelen turistlerin yaklaşık yüzde 1’ini sağlık turistleri oluştururken, toplam turizm gelirlerinin yaklaşık yüzde 10’unu sağlık turizmi gelirleri oluşturmaktadır. Türkiye’yi 2014 yılında 496 bin 324 kişi sağlık turizmi amacıyla ziyaret etmiş ve bunun karşılığında 5,5 milyar dolar gelir elde edilmiştir. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’de ise Türkiye’yi 2 milyon kişinin sağlık turizmi amacıyla ziyaret etmesi ve bunun karşılığında da 20 milyar dolar gelir elde edilmesi öngörülmektedir.”

 Afyonkarahisar’da 10 binin üzerinde yatak kapasitesi var  

Konuşmasında Afyonkarahisar’ın termal zenginliğini de anlatan Rektör Solak, Afyonkarahisar’ın Gazlıgöl, Heybeli, Hüdai ve Ömer-Gecek olmak üzere 4 termal turizm merkezini bünyesinde bulundurduğunu belirterek 10 binin üzerinde yatak kapasitesine sahip otelleri ile Türkiye’nin en önemli termal bölgelerinden biri olduğunu söyledi. Afyonkarahisar bölgesinde 2015 yılında yerli ve yabancı toplam 900 bin geceleme yapıldığını anlatan Solak, bu sayının Kütahya, Uşak, Isparta ve Eskişehir ile birlikte 2 milyonu aştığını ifade etti. Solak, Zafer Bölgesel Havalimanının hizmete girmesinin ardından devam eden sağlık turizmi yatırımlarıyla bölgedeki yerli/yabancı turist sayısının artmasının hedeflendiğine de işaret etti. Türkiye genelinde ise 2023 hedefinin 500 bin yatak, 15 milyon turist olarak belirlendiğini anlatan Solak, Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılında dünyanın en önemli, Avrupa’nın ise 1. Termal turizm destinasyonu olunmasının amaçlandığını kaydetti.

AKÜ termal turizmde bölgesine katkı yapıyor

Konuşmasında son olarak Afyon Kocatepe Üniversitesinin sağlık hizmetlerine ilişkin bilgiler aktaran Solak, Acil Yardım ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ile ilgili olarak şu bilgileri paylaştı:

“Her yaştan tüm hastalarımızın hizmetinde olan merkezde, bel, boyun, omuz, diz ağrıları gibi kas iskelet sistemi hastalıklarının ayaktan tedavilerinin yanı sıra; 30 hastaya aynı anda hizmet veren acil ünitesi, 10 tam donanımlı ameliyathane, 25 cerrahi yoğun bakım yatağı ve 260 yatak kapasiteyle 24 saat yataklı tedavi hizmeti verilmektedir. Merkezde uzman hekim ve fizyoterapistlerce omurilik yaralanmaları, kafa travmaları, inme, multipl skleroz (MS), serebral palsi ve diğer nörolojik hastalıklara yönelik rehabilitasyon programları, ameliyat öncesi ve sonrası tüm ortopedik rehabilitasyon hizmetleri, kalp ve akciğer hastalarına yönelik rehabilitasyon uygulamaları, spor rehabilitasyonları, osteoartrit, osteoporoz, fibromiyalji gibi romatolojik problemleri olan hastalara tedavi hizmetleri sunulmaya başlanmıştır. Fizik tedavi ve rehabilitasyon kliniğinde spor ve kondisyon ünitesi, fizik tedavi ve elektro terapi ünitesi, hidroterapi, kaplıca ve çamur tedavisi ünitesi, traksiyon ve spinal de kompresyon ünitesi, elektronörofizyoloji laboratuvarı, ağrı tanı ve tedavi ünitesi, tanısal ultrasonografi ünitesi, yürüme analiz laboratuvarı, metabolik kemik hastalıkları tanı ve tedavi ünitesi, romatizmal hastalıklar tanı ve tedavi ünitesi ve masaj ünitesi başlıca birimler arasında yer almaktadır. Fizik tedavi ünitelerimiz ise elektro terapi, manyetik alan, fluidoterapi, ESWT- şok dalga tedavisi, yüksek yoğunluklu lazer, kısa dalga diatermi, mikrodalga diatermi, ultrasound diatermi, fangoparafin, girdap banyosu ve dört hücre galvani üniteleri hizmet vermektedir. Kliniğimizdeki rehabilitasyon ünitelerimiz ise kardiyo pulmoner rehabilitasyon, nörolojik rehabilitasyon, pediatrik rehabilitasyon, ortopedik rehabilitasyon, el rehabilitasyonu, obezite rehabilitasyonu, izokinetik dinamometre ile iş ve uğraşı tedavisi ünitesidir. Ayrıca hidroterapi ünitesinde ise 4 adet kaplıca havuzu ve 2 adet hidroterapi havuzu bulunmaktadır.”

 

21 Şubat 2017, Salı 607 kez görüntülendi